Hurri-Mitanniler, Urartular, Asurlular, Medler, Persler, Büyük Tigran Krallığı, Romalılar, Sasaniler, Bizanslılar, Emeviler, Abbasiler, Safeviler Eyyubiler Mervaniler, Selçuklular, Osmanlı ve Artukluların da aralarında yer aldığı birçok medeniyete ev sahipliği yapan merkez Sur ilçesindeki Amida Höyük'te Kültür ve Turizm Bakanlığınca, Dicle Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İrfan Yıldız başkanlığında yürütülen kazı çalışmalarının bu dönemki bölümü tamamlandı.
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle zor şartlar altında gerçekleştirilen kazıların tamamlanmasıyla MÖ 6100 yılından başlayan çeşitli dönemlere ait birçok taşınır kültür varlığı ortaya çıkarıldı.
ESERLER, DİYARBAKIR'IN YERLEŞİK TARİHİNİN BELİRLENMESİNE IŞIK TUTUYOR
Kazı Heyeti Başkanı Prof. Dr. İrfan Yıldız, 2018'den bu yana yürütülen kazı çalışmasının bu dönem 1 Temmuz 2020'de başladığını, salgın nedeniyle zorlu geçtiğini ancak çok güzel verilerin ortaya çıktığını söyledi.
Kazılarda 1800 yıllık olduğu değerlendirilen su kanalları ve kalorifer sistemi ile yaklaşık 1700 yıllık mezar odalarının gün yüzüne çıkarıldığını ifade eden Yıldız, bunlar dışında taşınır kültür varlıklarının da bulunduğunu belirtti.
Artuklu Sarayı'nın Artuklu hükümdarı Nasırüddin Mahmud tarafından 1200-1220 yıllarında inşa edildiğini söyleyen Yıldız, Nasırüddin Mahmud'un Diyarbakır'da birçok eser inşa ettiğini dile getirdi.
Hem geçen yıl hem de bu yılki kazı çalışmalarında üzerinde Nasırüddin Mahmud'un arması olan çift başlı kartalın yer aldığı sikkeler bulunduğuna dikkati çeken Yıldız, şöyle konuştu:
"Geçen yıl Nasırüddin Mahmud'un Diyarbakır'da bastırdığı bir sikke örneğini bulmuştuk. Bu yıl ise 3 sikke daha çıkardık. Bu sikkelerin Amid'de bastırılması, Artukluların Amid'e verdiği önemi gösteriyor. Sikkelerden Hasankeyf ve Amid Artuklularının Eyyübilere bağlı olduğunu da anlıyoruz çünkü Eyyübi hükümdarı Melik Adil Ebubekir'in ismi de aynı sikkelerde geçiyor. Onun dışında bu yıl İslami döneme ait birçok sikke de bulundu. Kazıda çıkarılan Akkoyunlu ve Eyyübi dönemine ait sikkeler de dikkat çekici.
Bu yıl biri Osmanlı, diğeri Cumhuriyet dönemine ait iki mühür bulundu. Ahmed ve Muhammed ismindeki kişilere ait bu mühürlerden biri 1920, diğeri 1927 yılına ait."
"KAZILAR, DİYARBAKIR'IN TURİZM DEĞERİNE DEĞER KATACAKTIR"
Bu dönem buluntular arasında sikkeler ve mühürlerin dışında hem taş hem de seramiklerin olduğunu bildiren Yıldız, her çağa ait seramiklerin bulunduğuna işaret etti.
Yıldız, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Kazıda MÖ 6100 yılından başlayıp günümüze kadar seramik buluntusu devam ediyor. Bu dönem Geç Neolitik döneminden başlayıp Erken Kalkolitik, Tunç Çağı, Demir Çağı ve daha sonraki Bizans, Roma ve İslami döneme ait seramikler bulundu. Artuklu dönemine ait iki figürlü parça çıkarıldı. Artuklu figürlü seramikleri ilk kez bu sezondaki kazıda ortaya çıkarıldı. Bunlar dikkat çekici seramiklerdi. Sarayın duvarlarının süslendiği çini parçalar ve taş süsleme buluntularına da rastladık. Aynı zamanda Osmanlı dönemlerine ait lüle parçaları da görülmeye devam ediyor. Burada yapılan kazılar Diyarbakır'ın turizm değerine değer katacaktır."
Amida Höyük'ün Diyarbakır'ın kalbi konumunda olduğunu dile getiren Yıldız, höyüğün kentin turizmi açısından önemli bir yere sahip bulunduğunu vurguladı.
"AMİDA HÖYÜK'TE HER DÖNEM KESİNTİSİZ OLARAK YAŞAM DEVAM ETMİŞTİR"
"Çıkan buluntular, Diyarbakır merkezdeki yerleşik tarihi değiştirmeye devam edecek." diyen Yıldız, şunları kaydetti:
"Kazılarda ortaya çıkan sikkeler ve seramikler, Amida Höyük'te yaşanan dönemleri tarihlendirmemiz açısından önem arz ediyor, Diyarbakır'ın tarihine ışık tutuyor. Buluntulardan anlıyoruz ki Amida Höyük'te her dönem kesintisiz yaşam devam etmiştir. Amida Höyük, 8 bin yıldır kesintisiz olarak yaşamın devam ettiği ender kentlerden biridir. Aynı zamanda hem Artuklu hem Akkoyunlu hem de Eyyübi hükümdarlarına ait Amid'de kesilen sikkelerden bunların burayı bir nevi başkent olarak kullandığının da göstergesidir."
Kazılarda ortaya çıkarılan eserleri envanterlik, etütlük ve amorf malzeme olarak ayırdıklarını söyleyen Yıldız, bilimsel çalışmaları ve temizlik çalışmaları tamamlanan envanter ve etütlük malzemeleri Diyarbakır Arkeoloji Müzesi Müdürlüğüne teslim ettiklerini, amorf malzemeler üzerinde ise bilimsel çalışmaların sürdüğünü dile getirdi.
Yıldız, Amida Höyük'teki kazının Diyarbakır için çok önemli olduğunu belirterek, ilerleyen süreçte çok önemli verilerin ortaya çıkarılacağını, kazıya verilen desteğin çok daha fazla artırılması gerektiğini sözlerine ekledi.