Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünce (DSİ) Ambar çayı üzerinde kurulan sulama barajından etkilenecek "Ambar", "Kendale Hecala" ve "Gre Fılla" höyüklerinde 2018'den bu yana Diyarbakır Müze Müdürlüğü başkanlığında Kocaeli Üniversitesinden Prof. Dr. Tuba Ökse'nin bilimsel danışmanlığında kazı çalışması yürütülüyor.
Gre Fılla'da seramik öncesi neolitik çağda yerleşim olduğu, seramikli neolitik çağda yerleşim Kendale Hecala ve Ambar Höyük'e kaydığı, orta çağda Ambar Höyük'ün kalın taş duvarlı büyük yapıları olan merkezi yerleşim, Kendale Hecala'nın mevsimlik yerleşim ve Gre Fılla'nın da mezarlık olarak işlev gördüğü öğrenildi.
Bu yıl sona eren kazı çalışmasının ardından çıkarılan eserlerin bulunduğu kazı evinde çalışma gerçekleştiriliyor.
Kazılarda, şimdiye kadar M.Ö. 7 binden bugüne kadar 6 bini aşkın envarterlik ve etütlük tarihi eser gün yüzüne çıkarıldı. Kazı çalışması gelecek yıl da sürecek.
Toprak altından çıkarılan ve kazı evinde toplanan eserler üzerinde arkeolog, restoratör, antropolog ve sanat tarihçilerinden oluşan ekip tarafından çok ince bir çalışmayla temizleme, belgeleme, bütünleme, birleştirme, çizim ve fotoğraflama çalışmaları gerçekleştiriliyor.
Onlarca parça halinde çıkarılan bazı eserler puzzle gibi birleştirilerek, binlerce yıl önceki haline dönüştürülüyor.
MÜZEYE TESLİM EDİLİYOR
Kazı ekibinde yer alan arkeolog ve Dicle Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü doktora öğrencisi Özlem Ekinbaş Can, 30 kişiyi aşkın ekiple binlerce yıl toprakta kalan tarihi eserleri açığa çıkarttıklarını ve kazı evinde topladıklarını söyledi.
Diyarbakır'a 10 kilometre uzaklıktaki kazı evinde, temizleme, belgeleme, bütünleme, birleştirme, çizim ve fotoğraflama çalışmaları yaptıklarını kaydeden Can, kazı evinde sosyal mesafe, maske ve hijyen kurallarına dikkat ederek bu süreçte sağlıklı bir şekilde çalışma yürüttüklerini belirtti.
Can, bir grubun önce eserler üzerinde temizlik çalışması yaptığını, sonra diğer işlemlerin aşama aşama gerçekleştirildiğini bildirdi.
Tarihi eserlerin envanterlik ve etütlük eser olarak ayrıldığını ifade eden Can, "Bu sürecin sonunda eserler müzeye teslim ediliyor. Kazı evinde oldukça özenli ve titiz bir çalışma yürütülüyor. Arazide yürütülen benzer bir çalışmanın devamı burada sürdürülüyor. Kazı evindeki her masada binlerce yıl öncesinden kalan eserler elden geçiyor ve çok titiz bir çalışma yapılıyor. Bazen onlarca parçaya bölünmüş bir eser burada tümlenerek müzeye kazandırılıyor." dedi.