Milattan önce 850-600 yılları arasında kurulan ve Van'ı "Tuşba" ismiyle başkent ilan eden Urartuların kullandığı dilin yaşatılması için akademik çalışmalar devam ediyor.
Bugüne kadar sadece Urartular dönemine ait yazıtlarda karşılaşılan Urartuca, YYÜ Edebiyat Fakültesi Arkeoloji bölümünde başlatılan derslerle hem lisans hem de yüksek lisans eğitimi gören öğrencilere öğretiliyor.
Bu sayede Urartuca okuyup yazmayı öğrenen öğrenciler, Urartular dönemine ait yapılarda yapılan kazılarda tarihe ışık tutan verilerin gün yüzüne çıkarıldığı kentte, arkeolojik buluntuların analiz edilmesi ve çözümlenmesine katkı sunuyor.
Dünyada çok az akademisyen tarafından bilinen Urartuca dersine ilgi her geçen yıl artıyor.
"5 ÖĞRENCİMİZ URARTUCAYI HEM OKUYUP HEM DE YAZABİLİYOR"
Van YYÜ Arkeoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Rafet Çavuşoğlu, 2017'den itibaren fakültede düzenli olarak Urartuca dersi vermeye başladıklarını söyledi.
İlk olarak lisans seviyesinde 30 öğrenciye ders verildiğini belirten Çavuşoğlu, "Lisansüstü öğrencilere bu ders daha kapsamlı bir şekilde öğretiliyor. Lisansüstü 5 öğrenimiz de Urartucayı hem okuyup hem de yazabilme aşamasına geldi. Urartuca yazıtlar bir döneme ışık tutuyor. Işık tuttuğu dönemin aydınlatılması için bu dilin mutlaka öğretilmesi ve günümüz Türkçesine güncel yeni bilgiler ışığında tercüme edilmesi gerekir. Bu açıdan bu ders çok önemli." dedi.
"BİLİM DÜNYASINA YENİ İSİMLERİ KAZANDIRMAYI HEDEFLİYORUZ"
Anadolu topraklarında Hititlerden sonra çivi yazısını kullanan Urartuların, Asurların alfabesini kendi dillerine uyarladığını anlatan Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
"Urartular 2 bin 850 yıl önce başlayan tarihlerini belirli yerlere, özellikle ana kaya ve stellerin üzerine yazmışlar. Kil tabletler üzerine yazılanlar da var. Bunların okunup bölgenin tarihine ışık tutulması lazım. Bu amaçla Urartuca dersleri vermeye başladık. Doğu Anadolu'da bu dersi üniversite olarak sadece biz veriyoruz. Urartuca ölü bir dil olarak biliniyor. Bizler de Uratucada özellikle lisansüstü seviyede dersler vererek bilim dünyasına yeni isimleri kazandırmayı hedefliyoruz."
"ARKEOLOJİK KAZILARIN YAPILABİLMESİ İÇİN DİLİN ÖĞRENİLMESİ GEREKİYOR"
Edebiyat Fakültesi Dil Bilim Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Orhan Varol ise bölgede yapılacak arkeolojik araştırmalar için mutlaka Urartucanın bilinmesi gerektiğini vurguladı.
Urartucanın çivi yazılı dillerin genel özelliğine sahip olduğunu ve bu dil yapısında belirteç ve ideogramların (bir düşünceyi betimlemek için kullanılan resim ya da grafik) yer aldığını anlatan Varol, şunları kaydetti:
"Urartucada bugüne kadar yapılan araştırmalara rağmen hala çözülemeyen sözcükler yer alıyor. Bunların anlaşılması bu dersler vasıtasıyla olacak. Araştırmalar yapıldıkça Urartucanın bilinmeyen yeni bilgileri ortaya çıkıyor. Urartu yazı sistemi günümüzdeki ses temelli yazı sisteminden farklıdır. İçerisinde Sümerlerden başlayan bir ideogram, yani kavram yazı işaretlerinin bulunduğu bir grup belirteç ve hece grubu bulunuyor. Ünsüzler hiç bir zaman tek başına görülemez. Sadece ünlüler tek başına olabiliyor. 4 tane ünlü ses bulunuyor."