Kaşdemir, yaptığı açıklamada, proje kapsamdaki arkeolojik saha araştırmalarında, 103 yıl önce savaşa tanıklık eden objelerin gün yüzüne çıkarıldığını belirtti.
Çanakkale'nin, dünyada ve Türkiye'de, içinde en fazla kaleyi barındıran şehirlerden olduğunu, tarihi alan içinde de birden fazla kale bulunduğunu anlatan Kaşdemir, bu kalelerin, tarihsel süreçteki fonksiyonlarını ifa ettiklerini dile getirdi.
Kaşdemir, "En önemlisi de Çanakkale Savaşları sırasında bizzat muharip olmuş kaleler. Yani tabiri caizse gazi kaleler. Şimdi biz de Tarihi Alan Başkanlığı olarak bu tarihi alandaki ecdattan bize kalan ne varsa, ata yadigarı, ecdat yadigarı bunları sahiplenip ayağa kaldırmak gibi bir hedefimiz var. Tarihi Alan Başkanlığı, gerek kalelerde gerek tabyalarda, gerek savaş alanındaki siperlerde bir restorasyon, yeniden imar ve ihya sürecine girdik." diye konuştu.
"BİR RESTORASYON SÜRECİ BAŞLATTIK"
Tarihi yapıların, coğrafi şartlara, rüzgara, yağmura ve kullanıma bağlı olarak yıprandığını, birçoğunun ise yıkıldığını anlatan Kaşdemir, şöyle devam etti:
"Biz Tarihi Alan Başkanlığı olarak bir restorasyon süreci başlattık. Çok da iyi restorasyon süreci geçiriyoruz. Amacımız, UNESCO kriterlerine de uygun bir şekilde, özgün yapısını koruyarak bu tarihi mekanları ziyarete açmak. Tabii bunu yaparken de içini doldurarak yani sadece duvarlarını yaparak değil, içini de doldurarak teşhir ve tanzimi ile birlikte adeta bir kale hayatının yeniden canlandırıldığı, içine giren ziyaretçinin bir tarihi mekanda tarihe yolculuk yaptığı bir yer haline getirmek istiyoruz."
Kaşdemir, arkeolojik kazı çalışmaları esnasında birçok tarihi eser ve savaş malzemesi ortaya çıktığını anımsatarak, "Kılıç, tüfek, patlamamış top mermileri ortaya çıktıkça biz oranın ne kadar büyük bir tarihi derinliğinin olduğunu hissediyoruz." görüşünü aktardı.
"ZİYARETÇİ GÖRECEK, HİSSEDECEK"
Tarihi alandaki restorasyon süreci devam eden kalelerden birisinin de Seddülbahir Kalesi olduğuna dikkati çeken Kaşdemir, şunları kaydetti:
"Seddülbahir Kalesi'nin restorasyonu bittiği zaman içinde kale hayatının nasıl yaşandığını, nasıl cereyan ettiğini gelen ziyaretçi görecek, hissedecek. Bu kalenin içine girildiği zaman o kale hayatı dönemindeki insanların hangi işle meşgul olduğunu, bir kale hayatında neler olduğunu, hangi eşyaların kullanıldığını ziyaretçiler görmüş olacak. Tabii ki hedefimiz bu. Seddülbahir Kalesi içi dolu, yaşayan bir kale, yaşayan müze olacak. İnsanların içine girdiği zaman tarihsel süreçte yolculuk yapacağı bir ortam oluşturmak istiyoruz. Seddülbahir Kalesi de inşallah bittiği zaman yaşayan bir kale, bir müze şeklinde tasarlanacak."
Kaşdemir, alandan çıkarılan ve halen çıkmaya devam eden malzemelerin, uzman arkeolog ve savaş tarihçileriyle birlikte tasnif edildiğini, kaledeki çalışmalar tamamlandıktan sonra müze çalışmalarında değerlendirileceğini sözlerine ekledi.