Orijinal yüksekliği 23,5 metre, eni 140 ve uzunluğu 150 metre olan höyüğün altındaki 12 milyon tonluk linyit kömürünün ekonomiye kazandırılması amacıyla ilk olarak 1989 yılında başlatılan kurtarma kazıları, Çelikler Holding sponsorluğunda 2 yıldır Kütahya Müzesi Müdürlüğünce ve Müze Müdür Vekili Serdar Ünan başkanlığında sürdürülüyor.
Kazı çalışmalarının bilimsel danışmanlığını yürüten Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Öğretim Görevlisi Nazan Ünan, höyükteki çalışmanın Türkiye'nin en büyük kurtarma kazısı projeleri arasında yer aldığını söyledi.
Mayıs ayında başlayan kazı çalışmalarıyla bu yıl Erken Tunç Çağı tabakaları ile Roma Dönemi yerleşiminin devamını tespit etmeyi planladıklarını belirten Ünan, şunları kaydetti:
"Geçen seneki çalışmalarda höyüğün üst düzlüğünde bulunan Erken Tunç Çağı 2'ye tarihlenen en alt evreye ait tabaka ortaya çıkarıldı. Bu yıl ise höyüğün güneyinde yer alan Roma Dönemi yerleşmesinin devamı tespit edildi. Mayıs ayından itibaren bu yıl 250 işçiyle birlikte arkeolog, antropolog, restoratör, mimar, mimari restoratör ve seramik uzmanından oluşan 50 personelle çalışmalara başladık. Bu kazı sezonunda höyüğün üst düzlüğünde, güneydoğu ve güneybatı yamaçları ile güney düzlüğünde olmak üzere üç noktada kazı çalışmaları sürdürülüyor. Bu yılki planımız ise yamaçlarda Tunç Çağı'na ait yerleşimin devamı ile Roma Dönemi yerleşiminin tamamını tespit etmek."
Ünan, çalışmalar sonucunda höyüğün altında kalan kömürün çıkarılmasının hedeflendiğini aktardı.
"SEYİTÖMER'İN SERAMİK ÜRETİM VE DOKUMACILIK MERKEZİ OLDUĞUNU TESPİT ETTİK"
Buluntulardan ve diğer kalıntılardan yola çıkarak Batı Anadolu'daki Tunç Çağı sürecinin anlaşılması bakımından çok önemli verilere ulaştıklarını dile getiren Ünan, "Höyüğün tamamında çalışılması ve uzun süre büyük bir ekiple çalışmaların sürdürülmesi nedeniyle normal bir kazı sürecindeki höyüklere göre çok fazla buluntu veren bir yerleşim. Bunun yanı sıra Seyitömer'in bir seramik üretim merkezi ve dokumacılık merkezi olduğunu da tespit etmiş durumdayız." ifadesini kullandı.
"HER YIL 1500 İLE 2000 CİVARINDA ESER ORTAYA ÇIKARILIYOR"
Kazı çalışmalarının aynı zamanda MÖ 3000'e ait mimariyi de ortaya çıkardığını anlatan Ünan, şöyle devam etti:
"Burada mekanlarıyla, ocaklarıyla, kullanım eşyalarıyla yerleşimin tamamını inceleme ve değerlendirme şansına sahibiz. Bu açıdan da diğer kazılardan oldukça farklı bir öneme sahip. Her kazı sezonunda ortalama 1500 ile 2000 civarında eser ortaya çıkıyor. Özellikle pişmiş toprak kaplar, çanak, çömlek gibi buluntular ve dokumacılıkla ilgili buluntular ön planda. Orta Tunç Çağı ve Roma Dönemi'ne ait buluntular da höyükte ortaya çıkarılan diğer buluntuları teşkil etmektedir. Geçmiş dönemlerdeki kazılar ile bugüne kadar kazılarda 20 bin civarında eser ortaya çıkarılmıştır."