Her sezonda farklı eserleri sahneye koyan Antalya DOB sanatçıları, bazen 1500'lü yıllardaki bazen de günümüzdeki bir karaktere hayat veriyor.
Gösteri için aylarca çalışan sanatçılar, kostüm giyip, makyaj yapıldıktan sonra bambaşka biri oluyor. Oyunun başlama saatinden saatler önce makyajı yapılan oyuncular, bazen yaşadıklarıyla da gülümsetiyor.
Sanatçılar, aylarca esere birlikte hazırlandıkları mesai arkadaşlarını da özellikle yaşlandırma makyajlarından sonra tanımakta güçlük çekiyor.
İtalyan komik operasının önemli eserleri arasında gösterilen Gioacchino Rossini'nin iki perdelik "Sevil Berberi" eserine hayat veren Antalya DOB sanatçılarından Sema Çavuşoğlu Suna, her eser için aylar öncesinden çalışma yaptıklarını söyledi.
Gösteride makyajın önemine değinen Suna, "Bazen çok ilginç makyajlar yapılıyor. Bir defasında kuş makyajı yapılmıştı, o zaman kendimi gördüğümde çok şaşırmıştım. Su perisi karakterinde yaratık gibiydik, kulaklarım sivriydi. Makyajdan sonra aynada görünce kendimden korkmuştum." diye konuştu.
"MAKYAJLA ZAMAN TÜNELİNDEN GEÇİYORUZ"
Tenor Devrim Demirel de kostüm ve makyaj sayesinde zaman tünelinden geçerek, farklı yüzyıllardaki bir karaktere büründüklerini ifade etti.
Geceli gündüzlü uzun bir hazırlık yaptıklarını vurgulayan Demirel, "Makyajdan sonra artık oynayacağım karakter oluyorum. Onun düşünceleriyle duygularıyla hareket ediyorum." dedi.
Sevil Berberi'de "Berta" rolünü canlandıran ve kalp şeklindeki dudaklarıyla gülümseten Gülçin Gültekin ise peruğundan makyajına, kostümüne kadar bazen çok farklı karakterleri canlandırdıklarını bildirdi.
Eşinin de opera sanatçısı olduğunu aktaran Gültekin, "4. Murat eserinde eşime başarılar dilemek için kulise gittim. Kapıyı çalarken koridordan bir ses geldi. Dönüp baktım, tanıdığım birisi değildi. Onun eşim olduğunu çok sonra anladım. Tüm arkadaşlar gülmüştü. Gerçekten makyajdan sonra çok değişiyoruz. Bazen aynaya bakıp, 'Bu ben miyim' diyorum." ifadesini kullandı.
Aynı eserde "Fiorello"yu ve "Subay"ı canlandıran Baturalp Bilgili, gösteri boyunca üç, dört defa makyajının değiştiğini belirterek, "Bu eser için 45 dakika sahnede kalıyorum ama makyajım 1,5 saat sürüyor. Makyajın içerisinde olmak oyuncuya bambaşka bir bağımsızlık duygusu veriyor." diye konuştu.
"PLASTİK MAKYAJ İÇİN 15 GÜN ÖNCEDEN HAZIRLIKLARA BAŞLIYORUZ"
Her sanatçıya yeni bir karakter çizen makyöz Tülay Polatay ise 10 yıldır mesleğini yaptığını, boyalarla uğraşmanın, insanların yüzünü karakterden karaktere değiştirmenin kendisini mutlu ettiğini söyledi.
Her makyajı özenle yapıldığını anlatan Polatay, şunları kaydetti:
"Makyaj ne kadar gerçekçi olursa sanatçı, yeni karakterine o kadar iyi bürünüp, adapte olabiliyor. Bazı makyajlar 10 dakika sürerken, bazıları saatlerce sürebiliyor. Eser sahnelenirken bazı oyuncuların makyajını dört kez değiştirdiğimiz oluyor. Üç dakikada silip, bambaşka role dönüştürüyoruz. İki saatlik gösteri için bazen altı saat makyaj yapıyoruz. Plastik makyaj için 15 gün önceden hazırlıklara başlıyoruz, kişinin yüzünü çalışıyoruz, döküm yapıp, kurutuyoruz."