Çanakkale'nin merkeze bağlı Tevfikiye köyü sınırları içinde yer alan dünya arkeolojinin önemli alanlarından Troya Antik Kenti'nde önceden varlığı bilinen iki kutsal alanın ardından üçüncüsü keşfedildi. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Troya Antik Kenti Kazı Heyeti Başkanı Prof. Dr. Rüstem Aslan, bu sene antik kentte Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın desteğiyle 156'ncı kazı dönemine başladıklarını söyledi.
Çanakkale’de heyecanlandıran keşif! Kuruluş tarihi değişiyor...
Troya'nın ilk kez 1863'te Frank Calvert tarafından kazılmaya başlandığını hatırlatan Aslan, bölgenin tüm dünya için önemli bir arkeolojik alan olduğunu belirtti. Kazıları 5 yıldır "agora alanı" olarak tanımladıkları bölgede yürüttükleri bilgisini veren Aslan, "Bu kazıların ana amacı, burada önceki yıllarda yapılan, özellikle 1932'den 1938'e kadar Blegen'in kazı sondaj çalışmaları dışında yeni bir şeyin, yeni bir mimari olarak, özellikle son Tunç Çağı yani Homeros Troya'sı olarak tanımladığımız, kalenin dışındaki mimari özellikleri ne şekilde oluştuğunu anlamamız için gerekliydi" ifadelerini kullandı.
ÖNEMLİ BULGULAR...
Aslan, son 5 yıldaki kazılarda önemli bulgulara ulaştıklarını aktardı. Ellerindeki verileri netleştirerek Troya ile ilgili tespitler yaptıklarını anlatan Aslan, şunları kaydetti: "Troya-6, Troya- 7 yani Homeros Troya'sı olarak tanımladığımız, Troya Savaşı ile ilişkilendirilen dönemde kalenin dışında bir yerleşmenin olduğu, kalenin dışında bir yapının olduğu Troya'nın gerçekten Korfmann'ın da söylediği gibi çok büyük bir son Tunç Çağı kenti olduğunu biliyoruz. Bu yılki kazılarda Troya'nın güney girişi için heyecanlandıran yeni sonuçlar var. Troya'da özellikle Arkaik ve Helenistik Roma döneminde yeni bir kutsal alanın varlığının burada söz konusu olduğunu yavaş yavaş anlamaya başladık. Daha önceki kazılarda Troya'da, Troya Batı Kutsal Alanı ve kutsal alan olarak tanımlanıyor ve Atina Tapınağı'nın olduğu kutsal alan var. Yani ilk kez burada, Troya'da üçüncü bir kutsal alanın varlığını yaptığımız kazılarla ispatlamış bulunuyoruz." AA