Çarho mevkisindeki 400 dönümlük alanda kurulan kıl çadırlarda sanatlarını icra eden yaklaşık 50 ilden devlet sanatçısı, yörelerine has ürünleri yaparak vatandaşların beğenisine sundu. Stantları gezen vatandaşlar, eserler ve yapım teknikleri hakkında sanatçılardan bilgi aldı, fotoğraf çektirdi.
TEKNOLOJİYE KARŞI MÜCADELE EDİYORUZ
Bitlis'in Adilcevaz ilçesinde bastonculuk yapan devlet sanatçısı Cumali Birol, Kültür ve Turizm Bakanlığı Araştırma ve Eğitim Genel Müdürlüğünce etkinliklere davet edildiklerini söyledi.
Ceviz ağacının yanı sıra manda, sığır ve koç boynuzu kullanarak baston ürettiklerini anlatan Birol, şöyle devam etti:
"Bu tür etkinliklerin devam etmesi gerekiyor. Özellikle bölgemiz için çok önemli. Geleneksel el sanatlarının yok olmaması adına mücadele veriyoruz. Ürünlerimiz tamamen el yapımı. Endüstriyel ürün kullanmıyoruz. Bugün piyasadaki endüstriyel ürünler geleneksel el sanatlarını yok olmaya itiyor. Biz de teknolojiye karşı mücadele ediyoruz. Bu tür etkinlikler sayesinde sanatımıza ilgi de artıyor."
Gaziantepli sedef kakma ve telkari ustası Mehmet Bülent Fıstıkçı ise motif çizdiği ceviz ağacının üzerine orijinal sedef kakma yaparak, telkari işlediğini belirtti.
Sedef kakma ve telkariyi bir arada yaptıklarını vurgulayan Fıstıkçı, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Çırak problemimiz var ama çocuklarımızı yetiştiriyoruz. Yurt içi ve yurt dışı fuarlarına katılıyoruz. Kültür ve Turizm Bakanlığının tescilli sanatçılarıyız. 35 yıldır bu işi yapıyoruz. Ceviz ağacını ilmek ilmek işliyoruz. Bu etkinlikte emeği geçenlere teşekkür ediyorum. 'Altın eller' sanatkarları olarak bizi burada buluşturdular."
MESLEĞİN SON USTASIYIM
Bitlis'e özgü "harik" yapan devlet sanatçısı Haydar Yılmaz, standı ziyaret edenlere ayakkabının özelliklerini anlattığını dile getirdi.
Harikin, kendir ve keçi kılından yapıldığını aktaran Yılmaz, şöyle konuştu:
"Tamamen el işidir. 5 günde bir çift yapılabiliyor. Yöre halkı ayakkabı olmadan önce yıllar boyunca bunu kullanmış. Şimdi halk oyunları için ve romatizması olanlara sipariş üzerine yapıyoruz. Mesleğin son ustasıyım. Böyle bir etkinlikte olmak çok güzel duygu. Altın Eller Fuarı'na, İstanbul, İzmir ve Antalya'da katılmıştık. Kendi evimizde katılmak daha anlamlı oldu."
Kütahyalı çini ustası Ali Kaya da çini sanatını tanıtmak için Ahlat'ta geldiğine işaret ederek, "Çini, atalarımızdan kalan bin yıllık bir sanat. Bizden sonraki nesillere aktarmak için elimizden gelen çabayı gösteriyoruz. Çini sanatı özveri istiyor. Kendinizi vermeniz gerekiyor." ifadelerini kullandı.
Gaziantep'ten gelen kutnu dokumacısı Abdulkadir Mekki ise 4 kuşaktır yaptıkları dokuma sanatıyla ilgili eğitimler verdiğini bildirdi.
Kutnu kumaşının yüzyıllardır her alanda kullanıldığının altını çizen Mekki, şunları kaydetti:
"Kutnu kumaşından, bebek doğduğunda zıbın yaparlar, insan öldüğünde de tabutunun üstüne atarlar. Şalvar ve yelekte kullanılıyor. Bu kumaş sadece Gaziantep'e özgü. Dünyada başka yapan yok. Selçuklulardan günümüze kadar Gaziantep'te yapılmaktadır. Buradaki amacımız kumaşımızı tanıtmak. Kumaşın yazın serin, kışın sıcak tutma özelliği var. Alerji yapmaz."