Erzincan'ın ilk film festivali fikri nasıl ortaya çıktı?
Baran Mayda : Erzincan'da Film Festivali fikri Azer'in aklında uzun süredir vardı zaten. Bingöl ve Siirt'te kısa film festivali yaptığımızda Doğu ve Güneydoğu Anadolu halkının sanata ve sanatçıya verdiği değer inanılmazdı. Elçin Çelik ve benim ortaklığımızda üç festival yapıldı. Birinci ve ikinci Bingöl ve birinci Siirt festivalleri. Azer hem ekipteydi hem de halkla direkt temas halindeydi. Azer'in dışında şu an da burada olmayan bir diğer sanatçı dostum Başar Alemdarla da yine festivallerde beraberdik. Kendisi Azer ile beraber bir yıl boyunca Erzincan için bütün altyapıyı hazırlamışken ve ben aslında bu sene başka projelere odaklanmışken heyecanı ve tabii neredeyse çocukluk arkadaşlarım olmaları sebebiyle de beni ikna ettiler. Ve Erzincan gibi muazzam bir tarih kentine sanatı taşıma, Erzincan halkı ile sinemacıları buluşturma girişimimiz böylece başlamış oldu deyip sözü Azer'e bırakayım.
Fotoğraf: Baran Mayda
Azer Şelte : Aklınıza bir proje fikri geldiğinde oluşan heyecan çoğu zaman benzer bir projenin varlığıyla yüzleşmekten kaçınmaya sebep olur. Bu sebeple çoğu kişi benzer bir proje var mı diye bakmaya teşebbüs etmez. Hemen projeye koyulur. Bu genel olarak yapılan bir yanlış olarak bilinir ama sanatta bu her zaman hata değildir. Güzel olan ile doğru olan arasında yapılan tercihler sanatın biçimini oluşturur. Güzel olanı tekrar hataya düşürür ama doğru olanı tekrar dönüştürür değiştirir. O yüzden bu festivallerin olduğu, yapıldığı gerçeğini bilerek neden bu doğruyu çoğaltmayalım fikriyle Erzincan Milletvekilimiz Burhan Çakır ve İstanbul Milletvekilimiz Serkan Bayram'ın yanında aldım soluğu. Vekillerimizin verdikleri muazzam destek ile de işi sonuna getirdik diyebilirim. Kısaca bu da Siirt-Bingöl doğrularının çoğalması.
İzleyicileri ne gibi sürprizler bekliyor. Programdan bahseder misiniz?
Baran Mayda : İzleyiciler bir kere sinemaya; hem uzun hem de kısa filme doyacaklar. Özellikle Erzincan Binali yıldırım Üniversitesi öğrencilerinin interaktif katılımı ile sinemanın bütün branşlarında atölye çalışmaları yapılacak. Açılış ve kapanış için çok sayıda ünlü sinema oyuncusunu Erzincan'ın her ilçesine götüreceğiz sadece merkeze odaklı kalmayacağız.
Azer Şelte : Beraberinde çok kıymeti sanatçılarımızla da söyleşiler olacak.
Festivalin bir amacı var mıdır? İlerleyen yıllardaki beklentiniz nelerdir?
Azer Şelte : Festivalin amacı değer yaratmak. Bunu şöyle açmak isterim örneğin atom bombası yapmak istiyorsanız, bilim size nasıl yapılacağını gösterir. O bir değer yargısıdır. Bunu yapıp yapmamanız gerektiğini söylemez. Bunu hangi amaçla kullanmanız gerektiğini de söylemez. Onunla ne yapmak istediğiniz, nasıl bir dünyada yaşamak istediğiniz size bağlı. Sanat da böyledir. Hangi amaçla yapılacağı, ne şekilde kullanılacağı size kalmış bir şeydir. Biz Doğu'ya güzel bir değer katma amacıyla yola çıktık. Galiba burada sözü Baran'a bırakmalıyım çünkü onun bu konuda ettiği güzel bir cümle vardı.
Baran Mayda : Festival tek bir amaca hizmet ediyor. O da Doğu'da güzel şeylerde oluyor cümlesini Batı'da söyletebilmek. Sinema Genel Müdürlüğü bu festivallerin başarılı olması ve bölge halkının bu festivallerden memnun kalması için maddi manevî elinden gelen her şeyi yapıyor. Basta Tarkan Karlıdağ olmak üzere Veli Çelik, Cengiz Bozkurt, Şahin Alparslan, Hakan Haksun ve Halil İbrahim Kalaycıoğlu ilk festivalden beri sinirsiz katkı sunan sinemacı abilerimiz. Ki bu festivale de katkı sunuyorlar. Yeniden amaç kısmına dönersek festival yaptığımız şehirlerde yılda bir sinema filminin çekilmesini veya yılda bir TV dizisinin çekimini sağlayabilmek. Bunun için de mümkün olduğunca festivali etkili kılıp geleneksel hale getirebilmek.
Türkiye'de kısa filmlere nasıl bakılıyor? Bu gibi festivaller kısa filmlere karşı ilgi ve merak uyandırabilir mi?
Baran Mayda : Türkiye'de kısa filmlere özelikle sinema TV bölümü okuyan yeni mezun sinemacı adaylarının dışında çok yoğun bir talep olmuyordu 10 yıl öncesine kadar. Şimdi ise neredeyse her yaş ve meslek grubundan kadını erkeği yaşlısı genci kısa filmlerini çekip yarışmalara başvuruyor. Ve kendilerini yapımcılara tanıtmanın en kolay yolunun bu olduğunu düşünüyorlar. Ki sonuna kadar haklılar. Şu an sektörde reklam, dizi, film yönetmenliği yapan bir çok kişi kısa film yarışmalarından geliyorlar.
Fotoğraf: Azer Şelte
Azer Şelte : Çekilen kısa filmler dünyanın neresinde ödül alırsa alsın burada bir kıymeti olmuyor. Ancak festivallerde gösteriliyor. Bir sinema salonu ya da artık sinema yerine geçen yeni platformlarda bu filmleri görmek imkansız. Tabi bu Türkiye'de biraz da böyle. Dünya genelinde çok sayıda çekilen kısa filmi birçok sosyal medya organında bile bulabiliyorsunuz. Bizde para verdim mi 130 dakika izleyeyim ki karşılığını alayım gibi ekonomik bir bakış açısı da buna neden olmuyor değil tabi ki. Ama bu festivaller sayesinde umarım kısa filmlerde ülke genelinde daha izlenir, merak edilir bir hale gelecek.
Son olarak festivalin ev sahibi Erzincan'lılara iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı?
Azer Şelte: Bu festivalle birlikte onlarla beraber olacağım için sabırsızlanıyorum diyebilirim. Ata toprağına umarım güzel bir değer katabiliriz. İnşallah güzel bir gelenek oluşturmuş olacağız. Bu festivali gerçekleştirmemizde bize elinden gelen desteğini veren, projeyi bizimle beraber sahiplenen milletvekillerimiz Serkan Bayram ve Burhan Çakır'a ve Sayın Valimiz Ali Arslantaş'a da teşekkürlerimi buradan bir kez daha sunmak isterim. Ve tabii ki bu festival fikrini biz de oluşturan Yasin Aktay Hocamıza da teşekkür ederim.
Baran Mayda: Biz yola Prof. Dr. Yasin Aktay Hocanın fikir babalığı ve desteğiyle çıktık. Yasin Hoca hem coğrafyanın en yetkin ve demokrat entelektüellerinden biri, hem de çok iyi bir sinema izleyicisi. Sinemacılar için önce klasik bir siyasetçi mi sorularıyla başlanan sohbetlerden sonra birikimi ve tarzıyla farklı düşüncedeki sanatçıları inanılmaz etkileyişine birçok kez şahit oldum.
Böylece 1. Bingöl Kısa Film Festivalini hayata geçirdik. Bu konuda en başta Cevdet Yılmaz bakanımız inanılmaz yakınlık ve destek gösterdi. Genel merkezde inanılmaz bir yoğunluğu var ve üstüne bir de Bingöl milletvekili olunca adeta her gün bin kişi ile görüşüyorken bile her daim bize destek verdi. 1. ve 2. Bingöl Kısa Film Festivallerinin hayata geçmesinde önemli payı var sayın bakanın. Fırat Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Abdulvahap Yoğunlu Bey inanılmaz katkı sundu mesela. Keza dönemin Belediye Başkanı Yücel Beyin ve dönemin Valisi Sayın Ali Mantı'nın da. 1. Siirt Kısa Film Festivalinde katkısı var. Siirt Valisi Ali Fuat Atik Bey mesela festivalin başarısı için gecesini gündüzüne kattı. Keza Dicle Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Yılmaz Bey de öyle. O dönem Belediye Başkanı olan Ceyhun Bey bize o kadar çok destek verdi ki mesela biz gece üçte bile derdimizi anlatabiliyorduk. Siirt İl Kültür Turizm Müdürü Remzi Bey ile neredeyse baba-oğul gibi olduk o süreçte ve pek tabii Sinema Genel Müdürlüğü en büyük destekçimizdi. Festivallerde zaten böyle başarılı oldu. Eğer bir matematiği varsa bu işin tek çözüm bu.