Uzun yıllar sinema afişleri ve matbaa ressamlığı yaptıktan sonra balıktan ahtapota, deniz kabuklarından su yosunlarına kadar pek çok deniz canlısının parçalarını bir araya getirerek, birbirinden eşsiz eserler üreten Nedim Celkan'ın evi müzeyi andırıyor. Denizden topladığı her türlü nesneyi, efsanelerdeki mitolojik kahramanlardan esinlenerek, kendi hayal dünyasında geliştiren Celkan, eserlerinin bir müzede sergilenmesini istiyor. Bugüne kadar İstanbul Beşiktaş Deniz Müzesi'nde bir, Bodrum Arkeoloji Müzesi'nde ise üç kez sergi açan Celkan, eserlerini kalıcı olarak sergileyecek müzeye verebileceğini söyledi.
EFSANELERE HAYAT VERİYOR
Çocukluğundan beri deniz dibine merakı olduğunu söyleyen Nedim Celkan, "Yaklaşık 50 yıldır dalıyorum. Denizin debindeki canlılar hep ilgimi çekmiştir. Kimi dalışlarım sırasında rastladığım ölü deniz canlılarını toplamaya başladım. O yıllarda yağlı boya resimler yaptığım için denizden topladığım bu objeleri değerlendirmek istedim. Tarihe ve mitolojiye olan ilgim nedeniyle bu objeleri, efsanelerdeki kahramanlardan esinlenerek, hayal dünyamda geliştirdim. Yunan mitolojisindeki Zeus ve Poseidon gibi karakterleri, Romalı savaşçıları çalışmalarımda sıkça kullandım. Bazen deniz dibinde hayal ettiğim bir yaşamı konu aldım. Balıkların sırtında geziye çıkan denizkızlarına yer verdim" diye konuştu. Poseidon büstünü yaparken saç ve sakalları için deniz yosunlarını kullandığını belirten Celkan, "Denizyıldızları, deniz salyangozları, denizkestaneleri, deniz hunileri, deniztarakları ve hatta o sırada oltama takılan bir köpek balığı yavrusunu bile kullandım. Poseidon'un kızlarından birinin büstünde ise, kulağına küpe olarak denizatı yerleştirdim" dedi. Denizden çıkan hamsi hariç hemen her canlıyı eserlerinde kullandığını ifade eden Celkan, "Kurutup ilaçlayarak bozulmadan kalıcı olmalarını sağlıyorum. Hamsi, kuramaya müsait değil. Yaptığım eserler arasında, satmak istemediğim ve kendime ayırdığım 30-40 yıldır sakladığım heykeller hiç bozulmadan duruyor" dedi.