Sempozyum, Lahor Barış Araştırmaları Merkezi (LCPR) ve Güney Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi (GASAM) işbirliğinde ve Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi (TASAM), Pakistan Mezunları ve Mensupları Derneği (PAMDER), Balkan Müslümanlarıyla Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (BESADER) ve Pak-Türk Dostluk Derneği (PTF) destekleriyle icra edildi.
GASAM Başkanı Cemal Demir, konferansın amacının ortak tarih, kültür ve geleceğe ışık tutmak olduğunu bildirdi. Barış Yolu'na hizmet için kollektif hareket etmenin önemini vurgulayarak, Pakistan ve Kosova ile ilişkilerin kamu diplomasisi aracılığıyla arttırılması gerektiğini belirtti.
LCPR Başkanı Büyükelçi Shamshad Ahmed Khan, bölgesel ve bölgeler arası ekonomik işbirliğini desteklemek için barış ve uyum ortamının gerekli olduğunu vurgulayarak son panelin tartışma bulgularını özetledi. Bu bağlamda, Türkiye'nin karışıklık içindeki komşu bölgeler için bir barış ve istikrar merkezi ; Kosova'nın Balkanlar ve Orta Avrupa'nın istikrarının dayanak noktası; Pakistan'ın ise Çin'in Kuşak ve Yol İnisiyatifi'nde (BRI) önemli bir bağlantı yolu olarak üç ülkenin rollerini vurguladı.
TASAM Başkan Yardımcısı Büyükelçi Murat Bilhan, Türkiye, Kosova ve Pakistan'ın, sınırdaş olmamalarına rağmen bir çok ortak noktası bulunan ülkeler olduğunu, "Barış" kavramının "Savaş" kavramının tam tersi olmadığını ve barışın, insanların zihninde yer alması gereken bir kavram olduğunu vurgulayarak, bağlanırlık için barışın bir şart olduğunu belirtti ve bunu tarihsel dayanaklarla destekledi.
Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Baş Danışmanı Ömer Faruk Korkmaz, Pakistan'da barış ortamının, yalnızca Afganistan'daki barış için değil, tüm Güney Asya bölgesindeki barış ve ekonomik kalkınma için de şart olduğunu belirtti. Sempozyum içeriğinde, aynı zamanda Kosova'nın bağımsızlığının 10. yılını da vurgulayarak, barışın, ekonomik ilişkiler öncülüğünden ziyade, sosyal ilişkiler öncülüğünde yütürülmesi gerektiğini belirtti. Bu bağlamda Türkiye'nin Somali'ye yaptığı desteklerin motivasyonu, ekonomik ilişkilere getireceği faydalardan ziyade sosyal ilişkilere getireceği faydalardan kaynaklandığını ayrıca ekledi.
Kosova Ekonomik Kalkınma Bakanı Valdrin Lluka, Kosova'nın küçük bir ülke olduğunu; ancak Kosova'yı ilk tanıyan ülkelerden olan Türkiye ve Pakistan gibi güçlü dostlarının bulunduğunu belirtti.
Pakistan Eski Maliye Bakanı Dr. Salman Shah, Pakistan ve Türkiye'nin kendi bölgelerinde ticaret pivotları olduğunu vurguladı. Konferanstaki ortak görüş, bu tür bağlantıların hem küresel hem de bölgesel anlamda barış ve uyum için gerekli kanallar olabileceği yönündeydi.
Kosova Çevre ve Alan Yönetimi Bakanı Albena Refki Reshitaj, "Kendimizle olan öz-barışımızı bulmak için, hava, doğa ve toprak ile barışı bulmamız gerekiyor" şeklinde açıklamalarda bulundu.
Kosova Ankara Büyükelçisi Avni Spahiu ve Pakistan Ankara Büyükelçisi Syrus Sajjad Qazi, küresel ekonomik büyümeyi sağlayan dört bölgenin; Güney Asya, Çin, Orta Asya ve Orta Doğu'nun kesişim noktasında yer alan Pakistan'ın jeostratejik konumu ve jeo-politik potansiyelinin, hızla değişen küresel ortamda önemli bir rol oynadığını vurguladılar.
Konferans müzakereleri, barış, ticaret ve ekonomik entegrasyonun desteklenmesi için bölgesel, bölgeler arası ve sınır ötesi bağlantıların nasıl teşvik edilebileceğine odaklandı.