Allah Teâlâ kullarına Cuma namazını farz kılmış ve bu görevi ifa eden ve bu günün kıymetini bilen müminlere pek çok ihsan verileceğini müjdelemiştir.
Hz. Ali'den (kerremallahu vechehû) rivayet edildiğine göre o şöyle demiştir. "Cuma günü olduğunda, kuş kuşa, vahşi hayvanlar vahşi hayvanlara, yırtıcılar da yırtıcılara, 'Selâmün aleyküm bu gün Cuma günüdür' derler."
Allah Teâlâ her ümmete haftanın bir gününü ibadet ve toplanma günü olarak vermiş, ümmet-i Muhammed için ise günlerin efendisi Cuma gününü hediye etmiştir.
Günlerin En Hayırlısı
Ebû Hümeyre (ra) anlatıyor:
Resûlullah'tan işittim, şöyle diyordu: "Allah Teâlâ yedi gün içinden bir günü seçmiş, onu diğerlerine üstün kılmıştır. O gün Cuma günüdür. Allah (celle celâluhû) o gün yeryüzünü ve gökyüzünü yaratmış (tamamlamış) ve o gün kulları hakkındaki hükmünü (kazâ-kader) vermiştir. Cennet ve Cehennemi o gün yaratmıştır. Âdem aleyisselâm cennete o gün sokulmuş ve yine o günde (dünyaya) indirilmiştir. Tövbesi de o gün kabul olunmuştur. Kıyamet ise yine bu gün kopacaktır."
Allah'ın Bu Ümmete Sakladığı Gün
Takdir-i ilâhîdir ki Cuma günü geçmiş ümmetlere sunulmuş ancak onlar, peygamberlerinden ve dolayısıyla Allah'tan gelen bu emre itaat etmeyerek kendileri için başka günleri mübarek addetmişlerdir. Bu gösteriyor ki Cuma günü, Allah Teâlâ'nın bu ümmet için sakladığı bir gündür.
Muhammed b.Eş'as (rahmetullahi aleyhi) Hz. Âişe'den (radıyallahu anhâ) rivayetle anlatıyor:
"Resûlullah'ın (sav) yanındaydım. Bir Yahudi içeri girmek için izin istedi. Resûlullah (sav) ona izin verdi. Yahudi (es-Selâmü demedi ve 'Ölüm sana olsun' anlamında), 'es-Sâmü aleyke' dedi. Resûlullah (sav), 'Ve aleyke=sana da oldun' diye karşılık verdi. Hz. Âişe (ra) diyor ki: 'içimden bir söz söylemek geldi ama söylemedim.' Sonra ikinci bir Yahudi geldi. O da aynı şekilde söyledi. Resûlullah da (sav) 'Ve aleyke' diye karşılık verdi. 'Yine içimden bir söz söylemek geldi ama söylemedim.' Daha sonra yine başka bir Yahudi geldi 'es-Sâmü aleyküm= ölüm üzerinize olsun' dedi. Bunun üzerine ben, Hayır… Ölüm ve Allah'ın gazabı, sizin üzerinize olsun, domuzların kardeşleri! Allah'ın peygamberini Allah'ın (cc) selamlamadığı bir şekilde mi selamlıyorsunuz? Diye söze karıştım. Resûlullah (sav)bana baktı ve 'Sakin ol! Allah çirkin söz söylemeyi de çirkin sözlerle atışmayı da sevmez. Onlar bir söz söylediler bizde sözlerini onlara iade ettik. Bize hiçbir zararrı dokunmadı; ama kıyamete kadar onlara bağlı kalır. Onlar bize şu meselelerde haset ettikleri gibi hiçbir şeyde haset etmezler.
Cuma Günü: Allah bize onu tayin edip gösterdi. Onlar ise şaşırıp sapıttılar; bu günün kıymetini bilmediler.
Kıble: Allah bize onu tayin edip gösterdi, onlar şaşırdılar.
İmamın arkasında söylediğimiz âmin sözü'"
Cuma Günü
Resul-i Ekrem (sav) şöyle buyurmuşlardır.
" Bir gün Cibrîl bana geldi. Elinde beyaz bir ayna vardı. Aynanın ortasında da siyah bir nokta bulunmaktaydı.
- Ey Cibrîl, bu nedir, diye sordum.
- Bu cumadır. Sana ve senden sonraki ümmetine bir bayram olsun diye Rabbin gönderdi, dedi.
- Bizim için bu günde ne vardır, diye sordum.
- O günde sizler için bir çok hayır vardır. Bir kimse o gün Rabb'ine dua etse ve bir şey istese; eğer onun kısmetinde varsa verilir. Kısmetinde yoksa istediğinden daha hayırlısı ve büyüğü kendisine verilmek üzere kıyamete saklanır. Yahut o kimse kendisine yazılmış bir şerden korunmak için dua ederse Allah (cc) onu daha büyüklerinden de korur, dedi. Ben,
- Peki bu siyah nokta da neyin nesidir, diye sordum.
- Kıyamet Cuma günü kopacaktır (bu onun işaretidir). Cuma bizim katımızda günlerin efendisidir. Biz onu ahirette 'yevmü'l-mezîd' diye çağırırız (o şekilde isimlendiririz), dedi.