Kış aylarında 2 bin 500 olan nüfusu yazın 15 bine kadar çıkan Ağva, son yıllarda çevresini saran oteller ile turizm sektöründe yerini almaya başladı. Latince'de "İki dere arasındaki köy" ve "su" anlamlarına gelen Ağva, Yeşilçay ve Göksu nehirlerinin denize döküldüğü yerde bulunuyor. Tarihi M.Ö. 7'inci yüzyıla kadar uzanan Ağva'da Hititler ve Friglerden kalma kalıntılar, Roma ve Bizans'lılardan kalan kilise kalıntılarını görmek mümkün.
Tatil cenneti olarak nitelendirilebilecek Ağva'yı havadan görüntüledik. Nehirlerin kenarına kurulmuş lüks otelleri, geniş altın renginde kuma sahip sahili ile havadan bakıldığında Ağva, gözalıcı manzaraları ile ön plana çıkıyor. Ağva'ya birkaç kilometre uzaklıkta bulunan ve yazın tatilcilerin büyük ilgi gösterdiği Kilimli koyu da Karadeniz'in n güzelliklerini gözler önüne seren bir başka nokta. Ağva bu potansiyeli ile önümüzdeki yıllarda bölgedeki turizm hareketinin lokomotifi olmaya aday olarak görülüyor.
AĞVA'NIN TARİHİ
Ağva'nın tarihi Roma, Ceneviz, Bizans egemenlikleri ile geçmiş. Milattan önceki yüzyıllarda yerleşim bulunduğu Hitit ve Friglerin bölgede yaşamış olduğu düşünülüyor. Onlardan sonra Romalılar, Bizanslılar ve Osmanlılar gelmiş. 500 yıl Osmanlı İmparatorluğu himayesinde kalan yöre 1'inci Dünya Savaşı sonucunda Mondros mütarekesi ile birlikte İngizlere geçmiş, sonra Kurtuluş Savaşı bitiminde tekrar kazanılmıştı.