Prof. Gül İrepoğlu, dünyanın en bilinen çiçeği gülü her yönüyle araştırdı; tarihten günümüze gülün somut ve soyut izlerini takip ederek, her insanın, her kültürün kendinden birşeyler bulacağı çok özel bir çalışmayı kitaplaştırdı. Bir sanat tarihçisi titizliği, mimar çok boyutluluğu ve romancı derinliği ve yetkin diliyle gülü anlattı.
Antikiteden günümüze, bahçelerden bestelere, şiirlerden tuvallere uzanan gülün nasıl aşkın, sanatın en büyük esin kaynağı, sonsuzluğun sembolü olduğunu anlatan Gül kitabı, bilgi dolu, keyifli bir okuma vaadediyor.
Kanunî'den Gül şiiri
Topkapı Sarayı Müzesi'nden Isparta bahçelerine, nadide objelerden çarpıcı tablolara yüzlerce fotoğrafla olağanüstü bir görsel zenginlik sunuyor. Divan edebiyatından çağdaş şairlere, Osmanlı sultanlarından tarihçi, botanikçi, ahçı, seyyah, romancıya ilham kaynağı olmuş gülün çok zengin etkilerini, herkes için ortak ya da farklı anlamlarını akıcı bir dille aktarıyor.
"Muhibbî mahlasıyla şiir yazan Kanunî Sultan Süleyman da bu özel çiçeğin değerini bilenlerden olarak, çimenlerin zümrüt tahtına oturtmuş onu: Oturup taht-ı zümürrüde olup sultan gül Cem' idüp cümle reyâhini kılur divân gül.
Yapı Kredi Yayınları'ndan çıkan Gül, hem araştırmacılar için değerli bir kaynak hem de hayatı, tarihi, sanatı seven her okur için eşsiz bir kitap.