BirGün gazetesinden Gülsen Candemir'in haberine göre, İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü Kitapları İncleme ve Değerlendirme Komisyonu, Milli Eğitim Bakanlığı'nın liselerde okutulması için önerdiği 100 Temel Eser arasında yer alan
John Steinbeck'in ünlü "Fareler ve İnsanlar" adlı kitabının bazı bölümlerini sakıncalı buldu.
3 Aralık'ta toplanan komisyon, Bakanlık onayıyla yıllardır liselerde okutulan kitabın bazı sayfalarının "ahlaki olmayan" bölümler içerdiğine karar vererek, Milli Eğitim Bakanlığı'na başvurdu.
Ahlaki olmayan bölümler var
Milli Eğitim Şube Müdürü Mehmet Ceran, Hakimiyet-i Milliye ilk Öğretim Okulu Müdürü Tarık Uğur, Konak Mithatpaşa Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi Edebiyat Öğretmeni Faruk Öz, Gaziemir Kipa 10. Yıl Lisesi Öğretmeni Hüseyin Helva ve Buca 85. Yıl Anadolu Lisesi Edebiyat Öğretmeni Cihan Celep'ten oluşan Komisyon İnkılap, Sel, Varlık ve Remzi Yayınevlerinden çıkan kitabı sayfa sayfa "gayri ahlaki" incelemeye tabi tuttu.
Bakanlığa gönderdi
Milli Eğitim Bakanlığı Destek Hizmetleri Genel Müdürlüğü'ne İzmir İl Milli Eğitim Müdürü Vefa Bardakçı'nın imzası ile gönderilen dilekçede, sansür şöyle anlatıldı:
"100 Temel Eser Dünya Edebiyatı listesinde bulunan, yazarı John Steinbeck olan 'Fareler ve insanlar' kitabının İnkılap Kitabevinden basılan (sayfa 69-70) bazı bölümlerin öğrencilerin eğitimine uygun olmayan bölümlerin olduğu ilgili dilekçe ile bildirilmiştir. Müdürlüğümüzce aynı kitabın çeşitli yayınevleri de incelendiğinde Sel Yayıncılık (63-64. sayfaları), Varlık Yayınları (42-43-45 sayfaları), Remzi Yayınevi ((56-57-60-61) sayfalarında da eğitime uygun olmayan bölümlerin olduğu yapılan incelemede tespit edilmiştir" denilerek inceleme raporu ve ilgili yayınevlerinin sakıncalı bulunan sayfaları gönderiliyor."
Eğitim Sen: "Hiç bir sakınca görmüyoruz"
Eğitim Sen, Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı Talim ve Terbiye Kurulu'nun onayından geçen ve yıllardır okullarda okutulmasında hiçbir sakınca görülmeyen 'Fareler ve insanlar' kitabının İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğünce yasaklanmak istenmesine tepki gösterdi. Eğitim Sen kararı bilimsellikten uzak bularak kararın yeniden gözden geçirilmesini istedi.
Eğitim Sen 1 Nolu Şube Başkanı rehber öğretmen Abdullah Tunalı, çocukluktan çıkmış, yetişkinleşme sürecine girmiş lise öğrencilerinin bu kitabı okumasında pedagojik olarak hiç bir sakınca görmediğini ifade etti.
Yasak ve sansür devam edecek
Abdullah Tunalı gazetemize şu değerlendirmeleri yaptı: "Yıllardır öğrencilerin okumaları için önerilen eserin yasaklanması, AKP iktidarının sansürü ve bilim dışı uygulamalarının son örneğidir. Geçmiş dönemde İl Mili Eğitim Müdürlüğü okulların ana sınıflarına, yüzebildiği için şükreden ördekler, tanrıya dua eden tavuklar kitaplarının dağıtılmasında hiçbir sakınca görmemiştir. Bu gidişle AKP iktidarı edebi değeri olan kitapların tamamını yasaklayacak, kendi dünya görüşüne göre kindar ve dindar bir nesil yetiştirmek için kitaplar dağıtmaya, var olan kitapları yasaklamaya daha yaygın şekilde devam edecektir."
"Fazla söze gerek yok"
Sel Yayınlarından sansüre ilişkin yapılan açıklamada ise şunlar ifade edildi:
"Enis Batur'un Elma'sı kapağındaki Courbet tablosundan dolayı yargılanmaya başladığında şaşırmıştık, Metin Üstündağ'ın haftalık Penguen'de yıllardır çizdiği Pazar Sevişgenleri albümleri yargılanınca gülmüş, "dünya kültür mirası" listesindeki Fransız şair Guillaume Apollinaire'nin CinSel Kitaplar serisinden yayınlanan kitabı Genç Bir Don Juan'ın Maceraları cinsellikle suçlanınca kızmıştık. William Burroughs'un yerleşik edebiyat kalıplarını zorlayarak yazdığı üstelik tam da bunun için yaptığını beyan ettiği Yumuşak Makine "konu ve anlam bütünlüğüne aykırılık" gerekçesiyle yargılandığında ise artık bu mantığı anladığımızı zannediyorduk. Ta ki edebiyat öğretmenlerinin John Steinbeck'i de "gayri ahlaki" bulduklarını okuyana kadar.
Steinbeck'in dünya edebiyatındaki yerinden, Fareler ve İnsanlar'ın edebiyat ve hatta sinema tarihindeki öneminden bahsedecek değiliz. Asıl tartışılması gereken sanırız, işleri zaten önlerine gelen kitapları bir gerekçe bularak, kendilerini komik duruma düşürmek pahasına, başlarına iş açmamak adına anlamsız bir rapor yazıp mahkemeye göndermekle yükümlü, bunun için maaş alan ve olumsuz prensibiyle çalışan TC Başbakanlık Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu yerine, bir şehirde, İzmir'de, lise edebiyat öğretmenlerinin oturup, bir kitabın iki sayfasını raporlandırarak yasaklanmasını, sansürlenmesini devletten talep etmeleridir. Üstelik telifli bir kitabın tek bir yayıncısının olabileceğini gibi temel bir okur bilgisinden bile yoksunlukla, kitabın eski baskılarından da sayfa numaraları örneklendirerek, gerekçelerini sağlamlaştırmaya çalışıyorlar, takdir edilesi bir çaba.
Bu artık her eserin, kitabın, filmin klasikleşmiş, evrensel bir referans haline gelmiş, insanların zihinlerinde yer etmiş denmesine bakmadan herhangi birilerinin o tanımsız ve son derece öznel "ahlak" kriterlerine uygunsuzluk nedeniyle yargılanabileceği, sansürlenebileceği ya da yasaklanabileceğinin son göstergesidir. Fazla söze gerek yok,"
"Kitabın yasaklanması veya sansür yok"
Bu arada İzmir Milli Eğitim Müdürü Vefa Bardakcı, bir velinin şikayeti üzerine, Talim ve Terbiye Kuruluna Milli Eğitim Bakanlığının önerdiği 100 Temel Eser arasında yer alan "Fareler ve İnsanlar" kitabının yeniden gözden geçirilmesi talebini ilettiklerini, kitapla ilgili herhangi bir sansür ya da yasaklama olmadığını söyledi.
Bardakcı, "Fareler ve İnsanlar" kitabının İzmir Milli Eğitim Müdürlüğü Kitapları İnceleme ve Değerlendirme Komisyonu tarafından sakıncalı bulunduğu iddiasına ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, Milli Eğitim Müdürlüğüne başvuran bir velinin, çocuğunun okul kütüphanesinden aldığı kitabın bazı bölümlerinin müstehcen olduğunu belirterek, yeniden incelenmesini dilekçe ile talep ettiğini kaydetti.
Kitabı beş kişilik bir komisyona incelettiğini aktaran Bardakcı, "5-6 yayın evi farklı şekilde tercüme etmiş. Tercüme farkı nedeniyle bazı bölümler farklı. Biz de velinin şikayeti üzerine, Talim Terbiye Kuruluna kitabın yeniden gözden geçirilmesi talebini ilettik. Kitabın yasaklanması veya sansür yok. Bu şekildeki yorumlar abartıdır. Zaten bizim müdürlük olarak yasaklama yetkimiz de yok" diye konuştu.
İşte o bölümler (Sel Yayıncılık)
"Yarın akşam bizimle kasabaya gelsenize" dedi Whit.
"Ne yapıyorsunuz kasabada?"
"Her zamanki şey işte. Yaşlı Susy'nin evine gideriz biz hep. Çok güzel bir yer orası. Yaşlı Susy çok komik kadındır, boyuna espri yapıp durur. Geçen Cumartesi gecesi verandadan eve girdiğimizde öldürdü bizi gülmekten. Kapıyı açtı ve arkasına dönüp 'Giyinin kızlar, şerif sizi almaya gelmiş,' diye bağırdı. Ağzı bozuk bir kadın değildir, hem kibar hem de komiktir. Beş kız çalıştırıyor evinde."
"Kaça patlıyor?"
"İki buçuk veriyorsun sadece. Yirmi beş sente bir duble viski içebilirsin. Susy'nin güzel koltukları var, onlara kurulup (63.sayfa) içkini içebilirsin. Canın kız çekmiyorsa bir koltuğa oturup içkini yudumlayabilirsin de, bütün gün takılabilirsin orada Susy sesini çıkarmaz. Müşteri peşinde koşturmaz, kız istemeyenleri kapının önüne koymaz."
"Bir gelip görmek lazım," dedi George.
"Gel tabii. Çok eğlenceli bir yer, hiç durmadan espri patla-hp durur Susy. Geçenlerde ne dedi biliyor musun? 'Yere bir halı serip, masaya da süslü bir lambayla bir gramofon koyup ev işlettiklerini sananlar var.' Clara'nın evini söylüyor. 'Ben siz erkeklerin ne istediğini çok iyi bilirim,' dedi sonra. Benim kızlarım temizdir ve viskime de su katılmamıştır,' dedi. ille de süslü lambaya bakıp kazıklanmak istiyorum ben diyorsanız nereye gideceğinizi iyi biliyorsunuz,' dedikten sonra bir de şunu ekledi: 'Burada süslü lambaya bakmayı sevdikleri için pantolonlarının önünü kaldırarak yürümek zorunda kalan çocuklar görüyorum ben.'"
"Clara da rakip evi işletiyor herhalde, öyle değil mi?" diye sordu George.
"Evet," dedi Whit. "Biz oraya gitmeyiz hiç. Clara kızlar için üç dolar, bir duble için de otuz beş sent istiyor. Bir de hiç Susy gibi eğlenceli biri de değil. Hem Susy'nin evi temizdir, bir de o rahat koltuklar muhteşemdir. Çoluk çocuğu da sokmaz içeri."
"Lennie ile para biriktiriyoruz biz," dedi George. "Gelip bir duble içki içebilirim, ama iki buçuk dolar vermem ben."
"Erkek dediğin arada bir eğlenmeli," dedi Whit.
Kapı açıldı, Kennic ile Carlson birlikte içeri girdiler. Lennie dikkat çekmemeye çalışarak yatağına gidip oturdu. Carlson da yatağının altından çantasını çıkardı. Hâlâ duvara dönük yatan yaşlı Candy'ye bakmadı hiç.(64)