Okul devam ediyor bildiğim kadarıyla. Yaşıtlarınızın haleti ruhiyesi nasıl? Herkesin bu yaşta bir olmuyor sonuçta yok sonuçta? Çıtayı yükselttiğinizi düşünüyorlar mı?
Okul bu dönem, normalinden bir sene önce bitti.. Biraz inekleme durumu oldu ve sonuca da ulaştı.. Bu dönem master yapacağım ve tulumla alakalı akademik çalışmalarım var, onlarla ilgileneceğim. Aslında yaptığım işi yaşla çok bağdaştırmıyorum, bu yaşta albüm yapacağım diye bir hedefim yoktu, ama kendimi yeterli gördüğümü anladığım an işe koyuldum, çalıştım çabaladım ve sonunda böyle bir albüm ortaya koydum.. Çıta tabi ki her geçen gün yükseliyor… İstanbul'a ilk geldiğim gün daha dün gibi gözümün önünde… 'Ney Flames of Passion' adlı dans grubuyla başladı İstanbul macerası ve profesyonel müzik hayatım.. Profesyonelliğin yanına birde okulu ekledim ki, hayalimdeki okula girmek bir sene gecikmeyle de olsa İ.T.Ü Türk müziği devlet konservatuarı bambaşka kapılar açtı hayatımda… Birçok akademik ortamda akademik çalısmalarda bulundum.. Bunların hepsinin dışında piyasada sahnesine tulumumla eşlik etmediğim Karadenız sanatçısı hiç yok diyebilirim, birçok isimle çalıstım.. Çıtanın yükseldiğini de burdan gayet anlayabılırız.. Artık kendi istedıgım tarzda , kendı istediğim orkestrasyonla sesimi de kullanarak önde olan kişi benim.. Dedim ya o çıta her zaman yükselecek ve ben inanıyorum ki çok daha farklı kitlelere müzik yapacağım..
'Kayde' gerçekten ilginç bir isim? Sizin iki şarkınız var sanırım albümde?
"Kayde" ilginç ve çok yerinde bir isim oldu.. Bizim oralarda muhabbet ortamlarında hep kullanılan bİr müzik terimidir "kayde!" Akılda kalıcı da bir isim esasında iki heceli, telafuzu kolay… Albümde bana ait iki adet şarkı var, biri "Bulutların Gözyaşı" diğeri de "Sevdaluk."
'Tulum' bizde ilk akla gelen enstrümanlardan biri değil ama sizin görüntünüzle örtüşüyor... 'İlk'tulum sahibi olmanızın da bir hikayesi var sanırım?
Tulum bizim yörenın en nadide entsrumanlarından biridir, tabi onun bir de kardeşi var kemençe, ikisi her zaman bir bütündür ama tulum tek basınada insanın duygularına her türlü hitap etmesini iyi biliyor.. Benim tuluma karsı çok ufak yaşlardan beri bir sevdam var . Çok ufakken tulum çaldığı an pür dikkat kesilirdim o sesi duydugumda, ki o sevda devamında içimdeki müzisyenlik ruhuyla birleserek beni de o enstrumana hükmeden biri haline getirdi.. Tabi önce bir tulum sahibi olmam gerekiyordu, ki bu da çok kolay olmadı.. Çünkü tulum sadece Karadeniz bölgesinde yapımı olan bır enstruman. Ben zaten müzikle uğraşıyor bağlama çalıyordum ve dedem benimle müzikle ilgilenmemden mutlu oluyordu.. Ben sürekli takılırdım dedeme "Dede bi borç ver de tulum alayım" diye. Harbiden de borç istemiştim... Dedem her yaz 5 ayını köyde geçirirdi.. Yine bir yaz günü yengemler köyden döndüğünde bana bir paket getirmişlerdi, hiç tahmin etmemiştim dedemin bana tulum yollayacagını, ama paketin içinden çıkan tulumdu ve ben çok mutlu olmuştum.. Tabi hemen aradım teşekkür ettim... O da "Borç verdim ilerde alırım paranı" demişti! Ama zamanla baktı ki benden parayı alamayacak, "Ölünce mezarıma çiçek ekersin" demisti... Allah rahmet eylesin, o zaman bana o tulumu hediye etmeseydi dedem belki de şu anda çok daha farklı olurdu hayatım…
Gözle görülür bir 'yakışıklılık' meselesi de var? Başınıza dert oluyor mu? Oyunculuğa nasıl bakarsınız? Öyle teklifler gelmesi muhtemel görünüyor!
Öncelikle teşekkür ediyorum.. Kendime bakmayı ve dış görüntümle ilgilenmeyi seviyorum.. Çünkü yaptığınız işin içeriği kadar vitrini de önemli bana göre.. Başıma dert olmuyor değil, ama yerimi bilir ve ona göre bir duruş sergilerim her zaman, bu da sizi o dertten biraz sıyırıyor... Oyunculuk bana cok sıcak geliyor.. Lisedeyken tiyatro kolundaydım ve oyunlardada oynadım.. Hatta İstanbul'a ilk geldiğimde ajansa bile kaydolmuştum, ama ilgi müziğe yoğunlaşınca işin o kısmı biraz boşta kalıyor.. Tabi şu aşamada öyle bir teklif gelirse seve seve kabul ederim çünkü yaptığım işle çok bağdaşan ve sevdiğim, yapabileceğim bir meslek..
Bazı isimler söylesem, sizde nasıl karşılık buluyor? Kazım Koyuncu, Volkan Konak, Gökhan Birben, Şevval Sam.
Kazım koyuncu: Karadeniz müziğine olan katkısı tartışılmaz , gençlerin önünü açan ve ufkunu genişleten, Karadeniz müziğine çok büyük bir ivme kazandıran bir isim.. Yeri doldurulur mu tartısılır, ama hayatımızda çok güzel anılarla ve bıraktıgı çok güzel izlerle geldi ve geçti.. Allah rahmet eylesin..
Volkan Konak: 1988 yılından beri Karadeniz müziğine emek veren ve bu zamana kadar vermiş oldugu mücadelenin meyvesini son 5 yılda yiyen bir isim.. Onun için Karadeniz sanatçısı demek ne kadar doğru olur bilmiyorum, ama Volkan Konak artık genele hitaben müzik yapıyor ve sahnesinde her türden eser seslendiriyor.. Popüler kültürde 'star' diye adlandırabileceğimiz isimlerden bir tanesi Volkan Konak ve işini layıkıyla yapıyor, o unvanı da hak ettiğini düşünüyorum...
Gökhan Birben: Çok yakından tanıdıgım bir isim, yaklaşık 6 yıl birlikte sahnesini paylaştıgım ve o süreçte gerek orkestra şefliğini, gerek albüm performansında her aşamasında bulunduğum ve benim gelişim sürecime çok katkısı olan bir isim.. Gökhan Birben'in Karadeniz müziğine katkısı tartışılamaz.. Yüz yıllık Hemşin türkülerine can verip onları yeni nesile sevdiren ve o yeni nesil gençlerin öz kültürünü tanımasında büyük rol oynayan bir sanatçıdır.. Gerek duruşuyla gerekse kişiliğiyle her zaman parmakla gösterilmiştir, Karadeniz otantik müziğinin en iyi temsilcilerindendir..
Ben albümümdekı bütün şarkıları tekrar tekrar severek dinliyorum ve dinlemekten bıkmıyorum.. ama dinleyici kriterini göz önüne alırsak "Karlı Dağlar", "Sevdaluk" ve "Dinle Dere Sesini" adlı şarkılar daha çok dinlenmiş internet ortamında.. Bana göre bir albümün sınıfı geçmesı için en önemli ve tek bir kaide vardır. Yaptığınız müzik insanın ruhuna hitap etmeli! Okuduğunuz şarkıyı, yaptığınız düzenlemeyı dinleyen kişi o eserde kendini bulmalı... Bunu kısaca özetleyecek olursak duygu olmalı.. Zaten duygu olması demek o albüme katkısı olan , aranjör, yönetmen, müzisyen, sanatcı, tonmaister, herkesin ruhunu katması demek.. Bir işte ruh varsa o iş zaten kendını belli eder ve bütün kalitesini ortaya koyar…
Kayde bu anlamda içinize sinen bir albüm oldu mu?
Kayde albümü benim içime sindi.. Kemal Sahir Gürel, İhsan Es, Zafer Karayazgan ve Mayki… Bu isimler benim aranjörlerim ve hepsi yaptığı bütün eserlere ruhlarını kattılar.. Tabi Kalan müzik ve Hasan Saltık'ın katkısı tartışılmaz.. Kayde albümüne sahip çıktı ve dinleyiciyle buluşmasını sağladı.. Genç müzisyenlere sahip çıktığı için ve otantik kültürlere verdiği katkıdan dolayı şahsım adına minnettarım...
Teknolojiyle aranız nasıl, google'da siz aranınca önce futbolcu adaşınız çıkıyor, bunu nasıl aşmayı planlıyorsunuz?
Teknolojiyi elimden geldiği kadar kullanmaya çalışıyorum.. Google'daki o isim benzerliğinden de musdaribim aslında, ama yapabileceğim bir şey yok gibi görünüyor.. Benden çok daha önce CV'sini yapmıs biri olarak, önce onun adı çıkıyo, ama ilerleyen zamanlarda hiç de belli olmaz, bakarsınız bir süre sonra Volkan Arslan yazdıgınızda ilk benimki çıkar.. Ama şimdilik benim tavsiyem google'de aratacagınızda "Volkan Arslan Kayde" olarak aratmakta fayda var...
Futbolla ilgili bir şey okumadım sizinle ilgili. Karadenizliler genelde futbolu sever, iyi de oynarlar? Siz sporla ilgili misiniz?
Ben ufak yaştan beri çok çesitli sporlarla uğraştım.. Yüzme, basketbol, futbol, boks, tekvando… Hepsiyle biraz biraz uğraştım, ama en çok futbolla uğraştım, hatta Ankara'da yerel bir takımda babamın torpiliyle 2 yıl lisanslı top oynadım . Antrenör babamın arkadasıydı, sahaya hep ilk 11'de çıkardım santrfor oynardım.. Ama koca bir sezonda bir gol atamazdım.. Yani çok iyi bir topçu olduğum söylenemezdi… Şu anda vakit buldukca spor salonuna gidip spor yapmaya çalışıyorum elimden geldiği kadar ama hobi olarak..
Kendinizi nerede görmek sizi mutlu eder müzikal anlamda?
Öncelikle ben kendimi bir kültür elçisi olarak görüyorum ve her zaman her yerde ticari bir iş yapmadıgımı söylemeye çalışıyorum... Öncelikle bu kültür adına gereken mücadelenin devamlılığını sağlayarak Karadeniz müziğini tüm dünyaya tanıtmak istiyorum.. Yurt dısı ve yurt içi turneleri yaparak yüzlerce, binlerce insana şarkılarımı dinletmek , seslendirdiğim şarkıları herkesin diline düşürmek istiyorum.. Kısaca özetleyecek olursam amacım çıtanın en yüksek olduğu yerde olmak!