Düşyeri'nin 5 yıl önce Türk çizgi film karakterleri yaratmak üzere yola çıktığını ve işe İstanbul'da başladıklarını ifade eden Bilgiç, şöyle konuştu: ''Düşyeri'ni büyütmeye karar verdik. Yaklaşık 8 ay önce Eskişehir'e geldik. Neden Eskişehir? Türkiye'nin ilk ve tek çizgi film eğitimi veren kurumu olan Anadolu Üniversitesi (AÜ) Eskişehir'de. AÜ'de çizgi film (animasyon) bölümü var.
Çizgi film konusunda yaklaşık 20 yıl önce yola çıkan AÜ, bize kapılarını açtı. Anadolu Teknoloji Araştırma Parkı'na kabul edildik. Eskişehir'i çizgi film üssü haline getirmek istiyoruz.'' Bilgiç, 4 yıllık çalışmanın ilk karakterleri olan ve TRT Çocuk kanalında yayımlanan ''Pepee''nin büyük beğeni gördüğünü anlatarak, şöyle devam etti: ''Pepee 2,5 yıldır TRT Çocuk kanalında yayımlanıyor. Çocukların ilgi ve beğenisini kazandı. Pepee, markalaşan bir Türk çizgi filmi ve karakteri oldu. TRT Çocuk'ta her gün yayımlanıyor.
Günde 10'ar dakikalık bölümler halinde 1,5 saat yayın yapılıyor. Şu an 26. bölümü yapıyoruz. 52 bölümlük anlaşmamız var. Bunu 104 bölüme tamamlamayı düşünüyoruz. Dünyanın geldiği noktayı göz önüne alırsanız çizgi film yapmak çok zor. Yabancıların 500 dolara sattığı bir bölümü biz ilk aşamada 150 bin dolara mal ediyoruz. Bizim TRT Çocuk dışında alıcımız yok. Alıcısı olmayan bir pazara hizmet ediyoruz. İkinci projemize başladık. Yeni çizgi film karakterimiz gelecek yıl yayına hazır hale gelecek. İşe iki kişiyle başladık. Şu anda 45 kişilik bir ekiple çalışıyoruz.''
''PEPEE 'NENE, DEDE' DİYE SESLENİYOR''
Bilgiç, çizgi film yapmanın en büyük hayali olduğunu belirterek, ''Körü körüne bu işe girdim. Herkes 'çizgi filmi nasıl yapacaksın, kim izleyecek, nereye satacaksın' diye soruyordu. Ben de 'en kötü ihtimalle kendi kızıma izletirim, internetten paylaşırım' diyordum'' diye konuştu.
Türk yapımı çizgi film isteyen TRT Çocuk'un kendileri için umut olduğunu ifade eden Bilgiç, TRT Çocuk'un ilk kabul edilen projelerden birinin ''Pepee'' olduğunu bildirdi. ''Pepee''nin başarısında TRT Çocuk'un büyük katkısı olduğunu kaydeden Bilgiç, şöyle konuştu: ''Senaryoları ben yazıyorum. Müzikleri eşim Kıraç yapıyor. Önce eğitim kurulumuz daha sonra TRT Drama Kurulu, pedagojik açıdan metinleri denetliyor. Onay alındıktan sonra canlandırma yapılıyor. Pepee, 3-6 yaş grubunu hedefliyor ama 7'den 77'ye herkes izliyor. Pepee çok sevildi. Çünkü bir bölümde zeybek oynuyor, halay çekiyor. Pepee, 'bübükbaba, büyükanne' demiyor, 'nene, dede' diye sesleniyor. Tüm içeriği kendi kültürümüzden, yaşam tarzımızdan ögeler taşıyor.''
Çizgi karakterler sayesinde çocukları eğlendirirken aynı zamanda eğittiklerine de işaret eden Bilgiç, ''Her bölümde yeni şeyler öğretiyoruz. Çocuğun psikolojisine zarar verecek ögeler içermiyor. Şiddet içerikli bazı yabancı çizgi filmler çocuğu agresif yapıyor. Şiddet içermese bile kültürel anlamda bizden olmayan ögeler taşıyor. Elbette 'yabancı çizgi film hiç izlenmesin' demiyoruz. Kendi çizgi filmlerimiz çok olmalı, onların arasında yabancılar olmalı. Pepee'nin milli olması onu herkesin kucaklamasına neden oldu. Pepee, bizim çocuklarımızı gibi gülüyor, ağlıyor. Yabancıların 200 kişilik ekiple yaptığı işi biz 45 kişilik ekiple yapıyoruz. Sinema için çizgi film projemiz var. 2013'te vizyona girmesini planlıyoruz'' diye konuştu.