D
algalara Karşı,
Dogville,
Deccal gibi filmleriyle ülkemizde de tanınan dahi Danimarkalı dahi yönetmen Lars Von Trier, Cannes'da yarışmanın favorisi gösterilen son filmi
Melancholia ile yine olay yarattı. Olay bu kez filmin kendisinden çok, basın toplantısındaki sözlerinden kaynaklandı. 55 yaşındaki yönetmen, iki yıl önce
Deccal/
Antichrist adlı filmiyle festivali allak bullak etmişti. Bu kez o filmdeki kadar yoğun cinsellik içermese de çarpıcı bir film sunuyor. Deniz kıyısındaki görkemli bir malikanede evlenen ve görünüşte çok mutlu olan bir çift, kadının daha düğün sürerken başlayan yoğun 'melankolisi' ve giderek dengesini yitirmesiyle, evlenmeden ayrılır. İkinci bölümde kadın kız kardeşi ve onun kocasıyla aynı evde yaşamını sürdürürken, bu kez kız kardeşin bunalımı başlar. Ve iki kardeş, dünyaya yaklaşan ve adı da yine
Melancholia olan bir yıldızın yaratacağı felaketi beklemeye başlar. Film, Terrence Malick'in yine tartışmalı
Hayat Ağacı gibi muhteşem bir görsellik içeriyor ve onun gibi kozmik olayları ve dünyanın sonu endişesini hikayesinin arka planına yerleştiriyor. Ayrıca ikisi de, beğenilsin veya beğenilmesin, sıradan filmlere meydan okuyan, sinema sanatına kapılar açan filmler. Altın Palmiye yarışmasının -başka rakipler çıkmazsa- ikisi arasında geçmesi beklenebilir.
AİLEMDE NAZİLER VAR
Ancak filmine Beethoven ve özellikle Wagner müziği yüklemiş olan von Trier'in bundan söz ederken, birden konuyu genişletip Nazi sanat anlayışı üzerine övücü sözler etmesi büyük şaşkınlık yarattı. Alman kökenli sanatçı, ailesinde de Naziler olduğunu, genelde Alman sanatına olan hayranlık duyduğunu ve Nazilerin sanata bakışını da çok beğendiğini söyledi. Gerçi ikinci savaş suçlarına ve Yahudi kıyımına karşı olduğunu da ekledi ama yine de Nazi övgüsünü, çağdaş bir sanatçının ağzından duyan dünya medyası çok şaşırdı. Ünlü yönetmen daha sonra bu açıklamalarından dolayı üzülen kişiler olduysa onlardan özür dilediğini açıkladı ancak filmin Kirsten Dunst, Charlotte Gainsbourg, John Hurt ile Udo Kier gibi ünlü oyuncularından çok, yönetmenin bu sözleri yine de güne damgasını vurdu.