KAYNAKLAR HIZLI TÜKETİLİYOR
Mevcut olanak ve kaynakların da hızlı bir şekilde tüketildiğine şahit olunduğunu söyleyen Balaban, "Bugün, insanlığın her ne kadar oldukça ileri bir medeniyet oluşturduğu ve bunun çıktılarını –dengesiz de olsa- paylaştığı kolaylıkla ifade edilse de örneğin 2050 yılına gelindiğinde, şu ankinden yüzde 70 daha fazla gıda üretmek gerekeceği yönünde tahminler yapılmaktadır. Bundan daha elim ve kritik olmak üzere, 2030 yılına gelindiğinde yaklaşık 650 milyon kişinin, yani dünya nüfusunun yüzde 15'e yakınının yetersiz beslenme tehlikesi ile karşı karşıya kalacağı kestirilmektedir" dedi.
GELECEK İÇİN CİDDİ HAZIRLIK YAPILMALI
800 milyon kişinin açlık tehlikesi altına yaşamını idame ettirmeye çabaladığını söyleyen Balaban, "Gıdaya giderek artan bu ihtiyaç karşısında, küresel gelir içindeki tarımsal payın yüzde 3'e düşmüş olduğunu ifade etmek gerekir. Demek ki gelecek zorlu günler için, bugünden ciddi hazırlıklar yapılmalıdır. Bu çerçevede akademik toplantılar yoluyla yapılması gereken hazırlıkların neler olabileceğini, sürdürülebilir kent yönetimi ve insan yaşamı yönüyle belirlemek ve ilgili kararları almak, nihayet uygulama için bir altyapı oluşturmak elzemdir. Biraz evvel nihayet bulan çalıştayımızın böyle önemli ve göz ardı edilemez bir fonksiyon üstlenmesi temel beklentimizdi" ifadelerini kullandı.
AKILLI TARIM VE PAZARLAMA STRATEJİLERİ
Balaban, "Çalıştayımızda, sizlerin de takip ettiği üzere 5 ana tartışma konusu mevcut idi ve bu temalar çatısı altında aşağıda sıraladığımız öneriler çıktı olarak üretildi. Öncelikle ve önemle sizlerle ve kamuoyuyla bu çıktıları paylaşmak isterim: İlk olarak Akıllı Tarım ve Pazarlama Stratejileri başlığında yaptığımız değerlendirmeleri açıklamak istiyorum. Kent tarımı uygulamalarına teknoloji yoğun olarak önem verilmeli ve hızlılık kazandırılmalıdır. Tarımda ürünlerin kalıcılaştırılması ve daha fazla tüketiciye erişimi amacıyla üreticilerin markalaşmaya yönelmeleri desteklenmeli ve özendirilmelidir. Tarımsal tahmin ve erken uyarı sistemleri kurularak elde edilen veriler üreticilerden paylaşılmalıdır" dedi.
TARIMDA YENİ NESİL UYGULAMALAR
Tarımda Yeni Nesil Uygulamaları konusunda elde edilen bulguları paylaşan Balaban, "İklim değişikliği ve kuraklık gibi olumsuz faktörlerin etkilerini ortadan kaldırmak adına modern, yeni nesil teknolojilere dayanan ve verimli sulama ile üretim yöntemleri geliştirilmeli ve tatbik edilmelidir. Tohum ve tohumculuk uygulamalarına, tohum ve bitki çeşitliliğinin sağlanmasına daha fazla ağırlık verilmeli, bilgi ve iyi uygulama örneklerinin paylaşımı ile uygulanması için gereken işbirliği Bakanlığımız önderliğinde sağlanmalıdır. Tarımsal üretimde hiçbir girdi veya çıktının ziyan olmasına müsaade edilmemeli, yeni nesil teknolojiler ile simbiyotik üretim modelleri kullanılarak atık ve artıkların sisteme yeniden kazandırılması sağlanmalıdır" ifadelerini kullandı.
TARIMDA ÖRGÜTLENME VE İSTİHDAM
Tarımda Örgütlenme ve İstihdam konusundaki değerlendirmeyi açıklayan Balaban, "Tarımda istihdamın daha çok belirli bir yaşı ikmal etmiş kişiler üzerine kaldığı düşünüldüğünde, genç nüfusu tarım alanında faaliyet göstermeye yönlendirmek için gerekli özendiriciler, eğitsel girişimler gecikmeksizin gündeme alınmalıdır. Kentlerden köylere geçişi kolaylaştırmak adına Bakanlığımızın örnek bir çalışma olarak başlattığı modern köyler projesinin daha fazla yerde uygulanması sağlanmalıdır. Tarım-Orman Gençlik Konseyleri organize edilmeli ve gençlerde tarıma dönük farkındalık ve tarım alanına dönük ilgi uyandırılmalıdır" şeklinde konuştu.
SÜRDÜRÜLEBİLİR HAYVANCILIK UYGULAMALARI
Sürdürülebilir Hayvancılık Uygulamaları üzerine değerlendirmede bulunan Balaban, "Anaç hayvan yönlendirme destekleri ile buzağı destekleri özellikle 2008 yılında meydana gelen kuraklığa bağlı olarak hayvan kesiminin artması nedeniyle hız kesmeden devam ettirilmeli ve destekler bölgeye göre çeşitlendirilmelidir. Sürü büyütmeye ve ıslah edilmiş hayvan popülasyonunu artırmaya dönük faaliyetlere hız verilmeli ve ilgili destekler çeşitlendirilerek artırılmalıdır" diye konuştu.
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİN TARIMSAL ALANDA YARATTIĞI TEHDİTLER
İklim Değişikliğinin Tarımsal Alanda Yarattığı Tehditler adlı başlıktaki sonucu açıklayan Balaban, şunları söyledi: "İklim değişikliği ve kuraklığın etkilerini azaltmak amacıyla toprak tipine göre bitki besin elementlerinin kullanımı ile organik, biyo uyumlu, mikrobiyal ve organomineral malzemelerin uygulanması, uygun değerlerde gübre ve gübreleme rehberlerinin kullanılması sağlanmalıdır. İklim değişikliği, ısınma veya erozyon gibi olumsuz durumlara karşı çiftçilerimizin eğitilmeleri ve bu anlamda genel bir farkındalık oluşturulması sağlanmalıdır."