Bir yerde kütüphane varsa orada huzur vardır. Hayallerine kavuşmanın en kolay yeridir kütüphaneler. Ben şahsen saatlerce bir kütüphanede kalıp kitaplar arasında kaybolmayı çok severim. Her ne kadar dijital çağda artık her şeye internet vasıtasıyla ulaşabilmek kolay olsa da, kütüphanelerin yeri başka... Kütüphaneler, geçmişin izlerini bugüne taşıyan, bilginin ve sanatın harmanlandığı kutsal mekânlardır. Günümüzde dijital çağın getirdiği kolaylıklara rağmen kütüphanelerin önemi azalmıyor, aksine daha da artıyor. Bilginin ışığında bir toplumun gelişmesi için en önemli kurumlardan biri olan kütüphaneler, bireyleri sadece bilgiye ulaştırmakla kalmaz, aynı zamanda kültürel ve sanatsal etkinliklere de ev sahipliği yapar. Türkiye'de 1964 yılından beri her yıl mart ayının son haftasında kutlanan Kütüphane Haftası, bu değerli mekânların önemini hatırlamak için güzel bir fırsat sunuyor.
TÜRKİYE'NİN ÖNDE GELEN KÜTÜPHANELERİ
Türkiye, son yıllarda kütüphane alanında da önemli atılımlar yaptı. Atatürk Kitaplığı, Beyazıt Devlet Kütüphanesi gibi yapılara ek olarak, Millet Kütüphanesi ve Rami Kütüphanesi gibi önemli yapılar, bilgiye erişim olanaklarını artırarak milyonlarca insanın hizmetine sunuldu. Örneğin 20 Şubat 2020'de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Ankara'da açılan Millet Kütüphanesi, Türkiye'nin en büyük kütüphanesi olma özelliğini taşıyor. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi içerisinde yer alan bu devasa yapı 125 bin metrekare alanda 5 bin 500 kişilik oturma kapasitesi ile hizmet veriyor. 4 milyonun üzerinde basılı eser barındıran kütüphane, dijital arşivleri, okuma salonları, çalışma alanları ve sanat galerileri ile çok yönlü bir kültür merkezi haline geldi. Günlük ortalama 5 bin kişinin ziyaret ettiği kütüphaneden kurulduğu yıldan bu yana yaklaşık 7 milyon kişi faydalanmış.
Bir başka önemli kütüphane yapısı ise Rami Kütüphanesi
. 250 yılı aşkın bir tarihi olan Rami Kışlası, Kültür ve
Turizm Bakanlığı'nın yoğun gayretleri ile sürdürülen restorasyon
sonrası 2023'te kapılarını açtı. 220 dönümlük alan
içinde, 36 bin metrekarelik kapalı alan ve 51 bin metrekarelik
bir avluya sahip olan Rami Kütüphanesi; 4 bin 200 kişilik
oturma kapasitesiyle İstanbul'un en büyük, Avrupa'nın sayılı
kütüphane komplekslerinden biri olarak öne çıkıyor. Hem
tarihi dokusuyla hem de geniş koleksiyonuyla dikkat çeken
yapı, çocuk kütüphanesi, araştırma alanları ve sergi salonlarıyla
her yaştan ziyaretçiye hitap ediyor. Kütüphaneler,
sadece bilgi erişimi değil, aynı zamanda sanatsal etkinliklerin,
edebiyat buluşmalarının ve bilimsel araştırmaların
merkezi olarak da işlev görüyor. Türkiye'de de Millet
Kütüphanesi ve Rami Kütüphanesi gibi yeni nesil
kütüphaneler, bu anlayışı benimseyerek okurlara ve
araştırmacılara çok yönlü hizmet sunuyor.
1884 yılından beri hizmet veren ve Osmanlı'dan günümüze büyük bir arşivi barındıran Beyazıt Devlet Kütüphanesi, Mevlana'dan İbn-i Arabi'ye çok sayıda düşünürün paha biçilmez eserlerinin yer aldığı, bünyesinde çoğunluğu Selçuklu dönemine ait 30 bin el yazması kitap bulunan Konya Yazma Eser Kütüphanesi, 1922'de kurulan ve Türkiye'nin "milli" adını taşıyan ilk kütüphanesi olan İzmir Milli Kütüphanesi ile İstanbul'daki Atatürk Kitaplığı ülkemizin dünya çapındaki kütüphaneleri arasında yer alıyor. Bunun yanı sıra Türkiye İş Bankası'nın 100. kuruluş yıl dönümünde Atatürk adına açılışını yaptığı Ulus'taki İktisadi Bağımsızlık Müzesi'nde hizmet veren Türkiye İş Bankası Atatürk Kütüphanesi ile "Türkiye'nin en büyük üniversite kütüphanesi" olarak nitelendirilen İstanbul Medeniyet Üniversitesi Ziraat Bankası Kütüphanesi de öne çıkıyor.
Bilgiye ulaşmanın kolaylaştığı günümüzde, kütüphaneler hâlâ vazgeçilmez kurumlar olmaya devam ediyor. Çünkü kütüphaneler sadece bilgi sunmaz, aynı zamanda bir kültür ve medeniyet mirasını da taşır. Bugün bir kütüphaneye adım attığınızda, yalnızca kitapların arasında değil, fikirlerin, sanatın ve tarihin içinde kaybolursunuz. Türkiye'de kütüphanelere olan ilginin giderek arttığını görmek umut verici. Ancak bu mekânların değerini yalnızca istatistiklerle değil, bireysel olarak da yaşamak ve yaşatmak gerekir. Bir kütüphane, sadece raflar dolusu kitap demek değildir; aynı zamanda geleceğin aydınlık kapısıdır. Nuri Pakdil'in, 'Okumadığın gün karanlıktasın' sözünü hatırlatarak Kütüphane Haftasını kutluyor ve okuma hevesinizin bir haftayla sınırlı kalmamasını, ömür boyu sürmesini temenni ediyorum...
38 MİLYON KİŞİ FAYDALANDI
Kütüphaneler, sadece kitap ödünç alınan yerler değil, aynı zamanda toplumun hafızasını koruyan dinamik kültür merkezleridir. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın 2024 verilerine göre, Türkiye'deki halk kütüphanelerinin sayısı bin 300'ü aştı ve kütüphane kullanım alanı 735 bin metrekareye ulaştı. Kütüphane üyeleri 6.6 milyona çıkarken, toplam kitap sayısı 26 milyonu geçti. 2023 yılında kütüphaneleri ziyaret eden kişi sayısının 38 milyona ulaşması, bu mekânların toplum hayatındaki önemini bir kez daha ortaya koyuyor. Ayrıca yine Bakanlık verilerine göre Edebiyat Eserlerini Destek Programı ile toplamda 55 ilk eserin yayımına destek sağlanırken, bakanlığın derlediği kitap sayısı da 105'i aştı.