Ele aldığı konular ve üslûbuyla 'modern zamanların bin bir gece masalları yazarı', 'bay hoşgörü', 'bay şehrazat' olarak da anılan Lübnanlı Amin Maalouf, yazdığı eserlerle dünyada geniş bir okuyucu kitlesine sahip. Lübnan iç savaşının çıktığı sırada Fransa'ya göç etmesiyle hayatı farklı bir ivme kazanan Maalouf'un ekonomi ve toplum bilimi üzerine olan akademik donanımı ona, dünyayı ve halkları çeşitli pencerelerden yorumlama imkânı sağladı.
Asya ve Akdeniz'e bilgice hâkimiyeti eserlerinde kendini oldukça belli eden Maalouf'un, yola her zaman 'insanlık' üzerinden çıktığını, toplumsal ayrışmaların ve kabul görmeyen farklılıkların yıkıcılığına dikkat çektiğini görürüz. Bu elementlerin dışında, sömürgeci ve emperyal kuvvete karşı, toplumlara bir nevi çıkış yolu haritası da çizen yazarın, eleştirilerini yavaş yavaş Batı'dan çekip Arap-Müslüman dünyasına çevirmesini bir röportajında, "Benim anavatanım ve ana kültürüm olan Arap dünyası da tarihsel çıkmazından kurtulmak için kendi menfaatine olan şeyler yapmadı. Yani bir hata varsa önce Araplardan kaynaklandı" der.
Çuvaldızı kendine batırdığı türden bir yaklaşımı esas alan Maalouf'un haksız olduğunu söylemek, uzun süredir yaşadığımız olayların mağdurlarına haksızlık olur. Dünya halklarının çoğunun (ya da biz öyle ümit ediyoruz) böyle düşündüğü hâlde, neden bu durumda olduğumuzun ironisine Maalouf yine bir söyleşisinde şu anlayışı getiriyor: "Bizi yönetenler bizim toplumlarımızdan türer, başka gezegenden gelmezler. Karmaşık bir insanlık macerası gemisine bindik ve hepimiz yarının dünyasında çözümler bulmak için düşünmeliyiz."
MEDENİYETLER ÇATIŞMASI
Okurların daha çok tarihsel romanlarıyla tanıdığı Amin Maalouf'un deneme türüyle karşımıza çıktığı Çivisi Çıkmış Dünya, yazarın 2019'da kaleme aldığı bir kitap. Yeni yüz yıla girerken ve devamında yaşadığımız olayların çürümüşlüğüne ve sürüklendiğimiz ümitsizliğe dikkat çeken yazarın ele aldığı konular, bugün katlanmış vaziyette hâlâ gündemimizde. Eksilmiyor, çoğalıyor. İyiliğin arttığı paralelde kötülük de artıyor. Maalouf bu kitabında 'medeniyetler çatışması' adıyla anılan ve dünyadaki bütün kültürler ve halkların geleceğini tehdit eden politikalara karşı 'insanî bir anlayış' inşa etmenin matematiğini kuruyor.
"Bu kitabı yazmamdaki amaç, geç kalındığını ama çok geç kalınmadığını söylemek. Çöküşü önlemek amacıyla bütün gücümüzle harekete geçmemenin bir intihar, bir suç olduğunu söylemek'' diyen Maalouf'un hiçbir zaman göstermekten usanmadığı labirent çıkışına da ışık tutuyor: Hoşgörü...