Murat Menteş romanları, ısrarlı okurlarının ziyadesiyle aşina olduğu üzere, sıradan bir hikayenin çok ötesinde bir deneyim yaşatır okuruna. Ne düz bir olay akışı vardır, ne sıradan karakterleri ne de her yerde duyabileceğiniz diyalogları. Üstelik edebiyatımızda hakim olan sıradanlığı ve tekdüzeliği yalnızca içerik düzeyinde değil, biçimsel olarak da kırar ve her yeni romanı bu sıra dışılığı biraz daha ileri götürür.
İlk kitabına vurulup zamanla, ele aldığı konulara ve o konuları işleyiş biçimine alıştıkça aynı tadı alamadığımızı, yavanlaştığını hissettiğimiz yazarlardan değildir Murat Menteş. Kendine alıştırmayan, her kitapta hem seçtiği içerikle hem de o içeriği anlatma biçimi konusunda yaptığı tercihlerle şaşırtmaya devam eden bir yazardır Menteş. Üstelik dönüp bakıldığında 2005'te yayımlanan Dublörün Dilemması romanından beri epey yeni roman da eklendi külliyatına. Bu ilk romanın ardından Korkma Ben Varım, Ruhi Mücerret, Antika Titanik, Fink, Afili Hafiyeler ve (şimdilik) dört kitaplık bir seri olan ve 'müteveffa yazarlarla söyleşiler' şeklinde tanımlanan Derde Deva Randevu adlı kitapları yayınlanan Menteş'in yeni romanı Ucuz Romancılar da Alfa Yayınları'ndan çıktı.
Murat Menteş'in roman evreninde dolaşmak, her kapının ardında ayrı bir evrenin bulunduğu bir sihirli aynalar çadırında gezmek gibi. Derde Deva Randevu serisinde uzun zaman önce ebediyete intikal etmiş yazarlarla röportajlar yaparak onları seslerine bir anlamda geri kazandıran yazar, Ucuz Romancılar adlı yeni romanındaysa bu kez kanlı canlı, nefes alan ve Türk okuru tarafında tanınıp sevilen yazarları absürt hikâyesinin kahramanı kılıyor.
Murat Menteş, Alper Canıgüz ve Emrah Serbes'in yazamama konusundaki sorunlarına bir deva bulma niyetiyle bir araya geldikleri sahneyle açılan roman, akışı boyunca hep okurun tanıyıp sevdiği yazarların adlarını taşıyan karakterlerle karşılaşıyor. Paralel bir evrende bu yazarların yaşamlarına odaklanıyor Menteş. Ama bununla da yetinmeyerek metin boyunca onların farklı boyutlardaki yaşamlarını da gözler önüne seriyor.
Kitapta okurun aşinalık kuracağı karakterler yalnızca bu yazarlar değil. Onların yarattıkları karakterler de ortak bölüm yapan diziler misali romanın belirli bölümlerinde boy gösteriyorlar. Yazamama sorununu çözmek için başvurdukları bir büyü neticesinde rüya alemine tıkılıp kalan ve oradaki yaşamlarına da bir şekilde alışan yazarlarımız, Ruhi Mücerret, Behzat Ç. ve beş yaşındaki nihilistimiz Alper Kamu'yla aynı masada çay içiyorlar. Onları kurtarmaya gelen kahraman ise Menteş'in bir önceki sene okurla buluşan Afili Hafiye romanının ele avuca sığmaz karakteri Alp Laçin O.
Farklı dünyalara yelken açmanın heyecanını ve oyun oynamanın o çocuksu hazzını satırlarına yansıtmayı başaran Murat Menteş, temponun bir an olsun düşmediği, okurun da karakterlerle birlikte akılalmaz maceralara savrulduğu Ucuz Romancılar boyunca da bu hazzı yaşatıyor.