Türkiye'de Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) üzerine konuştuğu zaman dikkat kesilmesi gereken sayılı isimlerden Ferhat Ünlü... Uzun süredir üzerinde çalıştığı MİT Gerçeği kitabı, Turkuvaz Kitap'tan çıkarak raflardaki yerini aldı.
"Bu kitap; MİT Efsanesi/İstihbaratın Gayriresmî Tarihi isimli kitabın ikinci cildi mahiyetindedir" diyen Ünlü, ön sözünde kitabının çerçevesini şöyle çiziyor: "Bu kitap, 2000-2023 yılları arasında milli ve küresel bağlamda istihbarat üzerine gerçekleşmiş bildiğiniz, uzaktan işittiğiniz ya da hiç bilmediğiniz bilgileri bazen kronolojiye uygun biçimde ihtiva edecek." Kitapta gazetelerde çıkan kimi kritik haberlerin de izi sürülüyor. Kimi zaman bazı medya organları bazen de bazı gazeteciler, sipariş haberlere alet olur. Bu haberler genellikle bazı güçler arasında haberleşme tarzı olarak da yorumlanabilir. İlgili kurumlar hemen yalanlama geçerek bu haberlerin gerçek olmadığını belirtse de mesajlar ilgili yerlere gider. Ferhat Ünlü de kitabında bu haberlerden alıntılar yaparak onların izini sürüyor. Danıştay saldırısından Sabancı suikastına kadar Türkiye'yi derinden sarsan olayların üzerinden geçip, terör eylemlerinin yurt dışı bağlantılarını inceliyor.
Kitaptaki ilginç bölümlerden biri edebiyat ve sinema yoluyla kültür ihracı yapılırken, istihbarat servislerinin kimi zaman direkt kimi zaman da dolaylı olarak bu süreci neredeyse inşa etmeleri. Ian Fleming tarafından yazılan Bond serisi, beyaz perdeye taşınarak bambaşka bir düzlem üzerinden çok daha geniş kitlelere ulaşır. Ticari başarının yanı sıra önemli bir kültür ihracı da gerçekleşir. Bu konuya dikkat çeken yazar, Edgar Allan Poe'un dedektif karakteri Auguste Dupin ile Sir Arthur Conan Doyle'un yarattığı müfettiş Sherlock Holmes'un özelliklerine dikkat çekerek istihbarat çalışmalarıyla kültürel hegemonyanın nasıl alt yapısının kurulduğunu detaylıca anlatıyor.
Kitapta bir başka bölüm de terör örgütü lideri Apo'nun Türkiye'ye verilmesi ve sonrasında yaşanan gelişmeler. Yazar Ferhat Ünlü, 1992- 1998 yılları arasında MİT Müsteşarlığı yapmış Sönmez Köksal'ın şu sözlerine yer vererek, "1998'den sonra PKK'nın çözülmesi için gereken yapılmadı" şu yorumu yapıyor:
"Köksal, Apo'nun yakalanıp yargılandığı zaman aralığında, PKK'nın başka yapılarının çözülmesi konusunda yeterince gayret gösterilmediğini belirtiyor. Örgütün yeraltı yapısının, finans kaynaklarının tam olarak deşifre edilmediğini de söylüyor."
Burada Köksal'ın eleştirilerinin hedefinde ise elbette halefi Şenkal Atasagun var. Kitap, istihbarata meraklı okurlar önemli bir eser niteliğinde.