Dezenformasyon ve manipülasyon konusunu çok boyutlu ve çok katmanlı olarak inceleyen Toplumlar Arası İletişimde Yeni Dönem Enformasyon Savaşından Dezenformasyon Savaşına isimli kitap; Paradigma Yayınları tarafından okuyucuların beğenisine sunuldu. Editörlüğünü Prof. Dr. Fahrettin Altun'un yaptığı kitapta; sosyal medya, Hollywood, dijital platformlar, Batı medyası, dijital diplomasi ve yapay zeka konularına geniş yer ayrılmış.
Prof. Dr. Fahrettin Altun ön sözünde, "Türkiye, dünyada dezenformasyona en fazla maruz kalan ülkelerin başında gelmektedir. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı olarak dezenformasyona karşı direnç inşa etmek için var gücümüzle çalışıyor, milletimizi bilinçlendiriyor, eğitim programlarıyla vatandaşlarımızın farkındalığını artırıyoruz. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, dezenformasyonla özellikle de dijital dezenformasyonla mücadeleyi bir ulusal güvenlik meselesi olarak görmektedir" ifadeleriyle konunun önemine dikkat çekmiş.
10 makaleden oluşan eserde geleneksel medya araçlarının yanı sıra sosyal medya ve dijital medya platformlarının, toplumun tüketim alışkanlarını ve siyasi tercihlerini nasıl değiştirdiği ve yönlendirdiği veriler üzerinden inceleniyor.
Prof. Dr. Fahrettin Altun, Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel, Doç. Dr. Enes Bayraklı, Doç. Dr. İsmail Çağlar, Doç. Dr. Derya Gül Ünlü, Doç. Dr. İsmail Akdoğan Doç. Dr. Mesut Aytekin, Doç. Dr. Oğuzhan Bilgin, Doç. Dr. Oğuz Kuş, Dr. Yunus Emre Ökmen, Araş. Gör. Şeyma Filiz ve Metin Erol gibi alanında uzman isimlerin bir araya gelerek oluşturdukları kaynak niteliğindeki bir eser.
DİJİTAL MECRALARA YAKIN MARKAJ
"Dijital Platformlarda Dezenformasyon ve Manipülasyon: Netflix Üzerine Bir İnceleme" isimli ikinci makalede bazı filmler, Türkiye ve Türk algısı çerçevesinde çözümlenerek dezenformasyon ve manipülasyon bağlamında değerlendiriliyor. "ABD ve Avrupa Sinema Filmleri ile Televizyon Dizilerindeki Türk Karşıtı Manipülasyonlar" başlıklı çalışmada ise ABD ve Avrupa menşeli dizi ve sinemalarda Türk ve Türkiye karşıtlığının inşa süreçleri inceleniyor. "Türkiye'de Sosyal Medya Kullanım Alışkanlıkları, Sosyal Medyaya Güven ve Denetim" başlıklı makalede ise, sosyal ağ haritası verilerinden hareketle sosyal medya mecralarına güven, denetim mekanizmaları ve hukuki düzenlemeler irdeleniyor.
Kitapta dijital çağda büyük verinin seçim kampanyalarını nasıl etkilediği, bir manipülasyon aracı olarak algoritmaların kullanımı ve yapay zekânın demokrasileri yozlaşma tehlikesiyle nasıl karşı karşıya bıraktığı "Büyük Veri, Yapay Zekâ ve Dijital Diktatörlük Çağında Demokrasinin Geleceği" başlıklı makaleyle gözler önüne seriliyor. "Hibrit Bir Tehdit Olarak Bilgi Operasyonları ve Araçsallaşan Dezenformasyon: Baltık Ülkeleri Bağlamında Bir Değerlendirme" isimli çalışma Baltık ülkeleri örneğinde, hibrit savaş konsepti bağlamında Rusya kaynaklı olduğu iddia edilen bilgi operasyonları ve dezenformasyonun araçsallaşmasına ışık tutarken "Türkiye'nin Sınır Ötesi Harekâtlarında Medyada Manipülasyon ve Dezenformasyon" başlıklı makalede Zeytin Dalı ve Barış Pınarı Harekâtları Batı medyası eksenli değerlendirmelere tabi tutularak, dezenformasyon faaliyetleri bakımından incelenerek önemli tespitlerde bulunuluyor.
"Dijital İçeriklerde Dezenformasyon ve Uluslararası Fact-Checking Kuruluşları İncelemesi" isimli makalede dijital çağda enformasyonun herhangi bir doğrulamaya tabi tutulmadan dolaşıma sokulması ve doğrulama kuruluşlarının iş ve işleyişleri tartışılarak Fact-Checking organizasyonu direktörleriyle görüşmeler ve sahadan notlar aktarılıyor.
ANNE BABALAR DİKKAT ETMELİ
Kitapta belki de en dikkat çekici makale çocuklar üzerine. "Dezenformasyon Çağında Dijital Ebeveyn Olmak: Ebeveynlerin Gerçek Bilgiye Erişim Sorunsalı Üzerine Bir Değerlendirme" başlıklı makalede dijital ortamda erişilen ebeveynlik bilgisinin niteliğinin artırılmasına yönelik bir yol haritası çiziliyor.
"Bir Stratejik İletişim Aracı Olarak Dijital Diplomasi: Büyükelçiler Krizi Örneği" başlıklı makalede dijitalleşmeyle birlikte değişen uluslararası siyaset anlayışı Büyükelçiler Krizi örneği üzerinden dijital diplomasi ve dezenformasyon ekseninde irdeleniyor: "Yanlış bilgi, sahte haber ve bilgi düzensizliği gündelik hayatın tüm aşamalarında karşımıza çıkabilmekte, duygularımızı ve düşüncelerimizi şekillendirmektedir."
Dezenformasyonla mücadelede etkin yolların neler olduğu konusunun da ele alındığı kitapta Metin Erol, bir silah olarak dezenformasyon, yalan haber ve veri yığını kavramlarına dikkat çekiyor.