Orijinal dilinde ilk olarak 1999'da yayınlanan 'Dilin Tarihi'nin ülkemizdeki raflarda yerini alışı 2013 yılına uzanıyor. Son basımının da Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları tarafından 2022'de yapıldığı, dilbilimin yetkin isimlerinden Steven Roger Fischer'ın bu etkileyici eseri, yayınlandığı yıldan günümüze değin bir başucu kitabı olma niteliğini koruyor. Dijital dünyanın hayatımızı kolaylaştırdığı bir gerçek; ancak mekanik yapısıyla bir yönden (iç) dünyamızı daralttığı da. Dili kullanmak şöyle dursun, gün boyu kelimelerin en kısıtlı haliyle iletişim kurarak işleri yürütüyor, çağın bu tuhaf 'gelişimi'ne sessizlik içinde ayak uyduruyoruz. Bu hâl ile Dilin Tarihi'ni okudukça, kendine has dinamikleri karşısında büyülenmemek zor.
Muhtesim Güvenç'in Türkçeye çevirisiyle okuduğumuz 'Dilin Tarihi', hayvanların çıkardığı seslerden, insanların ses, söz ve yazı sürecine kadar birçok yönden temel bilgileri aktaran önemli bir eser. Kitap, kurulu düzenlerden ibaret bir yaşamın olmadığı günlerden, günümüze kadar uzanan izlerini bizlere anlatıyor. Akıcı bir üslûpla hazırlanan esere, geniş tartışmalardan kaçınarak elde edilen sonuçlar üzerinden bir yaklaşım getirmeye çalışılmış... Fischer, insan-hayvan arasındaki ilişki üzerinden anlamlandırmaya çalıştığı dil tarifinde, hayvanların iletişimini de özellikle ele almak zorunda hissediyor.
HAYVANLARIN LEHÇESİ
''Dil başlamadı. Dil, sayısız biçimiyle yüz milyonlarca yıllık evrim süreciyle oluştu.'' diyen Fischer, dilin tarihini ele alırken kuş, deniz memelileri ve primat deneylerinin ortaya koyduğu insan- dışı diller üzerine çalıştığının da altını çiziyor ve dilin oluşumunu, evrim teorisinin etkisiyle izah etmeye çalışıyor. İş buralara kadar varınca kimi okurlar için kuantum mekaniğini anımsamak işten bile değil. Dilin Tarih'ini elimde tutup sayfaları çevirirken atomaltı parçacıklarının sesini duymaya çalışıyorum. Tam o sırada konu, insanın 30 ile 18 bin hertz arası sesleri duyabilirken, diğer yaratıkların çoğunun bu aralığın hem üzerinde hem de altında iletişim kurabilme becerilerine geliyor. Biyo-akustik bilimine değinip balinalar, karıncalar, arılar ve hatta güvelerden bile bahsederken öğreniyoruz ki aynı türün üyeleri arasındaki sosyal ilişkileri sağlayan kimyasal maddeler, hayvanların da 'lehçe'lerini oluşturuyor.
SİYASETİN DİL ÜZERİNE ETKİSİ
Alanında önemli bir isim olarak kabul edilen Fisher, kadim diller konusundaki araştırmaları ve makaleleriyle dünya literatüründe pay sahibi... İmparatorluklar çağının kolonizasyon ve ticari yayılmacılıkla birlikte dillerin değişimini başlıklar halinde anlattığı eserinde, tarih tezlerini de dilin minvalinde değerlendiriyor. Kültürel değişimler ve siyasi bakış açılarının dil üzerine etkilerini okurlara sunan kitap tarih, sosyoloji ve politik değerlendirmelerin de yer aldığı geniş bir alanı sadeleştirerek aktarıyor; ancak, yazarın ideolojik dünyasının etkilerini de kitabın genel hatlarında görmek mümkün... Afrika dillerinden Afro-Asya dillerine, Sahul dillerinden (Tasmanya, Avustralya ve Papua dilleri) Hint dillerine kadar dilin coğrafyalar üzerindeki gelişim basamaklarının değerlendirildiği eserde yer yer kompleks bir anlatım diline kaymış olmak yazar için kaçınılmaz olmuş.
Steven Roger Fischer 'Yazı Dili' üzerine de verdiği bilgilere şu çarpıcı anekdotla başlıyor: Kim olduğu bilinmeyen bir Sümer, yaklaşık 4000 yıl önce bir tabletin üzerine ''Eli ağzına uygun hareket eden kâtip, gerçek kâtiptir'' diye yazmış. Tabi bu uzun cümleyi nasıl tasvir ettiğinin ayrıntıları Fischer'ın geniş kaynakçasında gizli. Bundan hareketle son kertede alfabelere varılan sürecin kolay olmadığı da bir gerçek. Tüm hayret, hayranlık ve naçizane takdirimiz atalarımıza armağan olsun.
DİLLERİN KAYBOLMASIYLA YAKLAŞAN UZAKLIK
Fischer sayıları her geçen gün azalan yerel dillerin, insanlık tarihindeki önemine vurgu yaparken, geleceğin dilini de tartışmaya açıyor. Endüstri ve yayılmacılıkla birlikte genişleyen İngilizce gibi hâkim dillerin dışında, çok fazla dilin kalmayacağına dikkat çeken yazar, farklı dillerin kaybolmasıyla kardeşliğin değil, yabancılaşmanın artacağının altını çiziyor. Steven Fischer Dilin Tarihi'nde, Hominidlerden başlattığı dil serüveninin, nihai olarak Marsta kurulacak kolonide konuşulacak yeni dilin akıbetine kadar uzun bir hayâl dünyası üzerinde, tarihsel tespitlerle desteklemeye çalışıyor. Sistematik ve kronolojik bir akış içeren kitap, dil tarihi alanındaki akademik çalışmalar dışında dilin büyüleyici gelişimiyle ilgilenen herkesin faydalanabileceği doyurucu bilgileri içeriyor.