Adsız Roman, Keşke, Kilit Taşı gibi kitaplarıyla bilinen yazar Sema Soykan, son kitabı 'Öteki Şeylerin Tarihi' ile okuyucuyla buluştu. Daha elimize alır almaz "Tarih, kültür, etimoloji, atasözleri, deyimler ve galat-ı meşhurlara dair bir kahve sohbeti" açıklamasıyla karşılaştığımız kitap, başından sonuna kadar ilgiyi zinde tutmayı başarıyor. Ayrıntılı bir araştırmanın mahsulü olan 'Öteki Şeylerin Tarihi' bir solukta okunuveren niteliğiyle kitapseverler arasında şiddetle tavsiyeye mazhar olacağa benziyor.
BİR FİNCAN KAHVEDEN NERELERE
Yazarın, önceki romanlarında, konu içeriğine uygun bilgileri kurguya dahil ederek aktarması pek çok okurun ve yayınevinin alâkasını celbetmiş. Kitabın ön sözünde kendisini araştırmaya ve yazmaya iten süreçler hakkında içtenlikle bilgiler veren Sema Soykan, "Okumayı hâlâ kitaplardan yapmayı seven dostların varlığı ve kitapların ölümsüzlüğü, en önemlisi de yeni nesillere ulaşabileceği düşüncesi, elinizde tuttuğunuz kitabın fikrinin doğmasını sağladı" diyor. Bugün yanlış sandıklarımızın yarın doğru olarak karşımıza çıkmasının mümkün ve insan hafızasının unutmaya meyilli olduğuna dikkat çeken yazar, "Galat-ı meşhur lûgat-i fasihten evlâdır" sözüne atıfta bulunarak, bazı şeylerin doğru bilinse de yanlış ve yaygın kullanımının değişmeyeceği ön kabulüyle hareket ettiği bilgisini de bizlerle paylaşıyor.
Söze 'bir yudum, bir sahife' diye girmişken, kitapta karşımıza ilk çıkan bilgilerden 'kahve'yle başlayalım. Habeşistanlı keçi çobanı Kaldi'nin efsanesine kadar gidiyor, Şazeli dervişleriyle ilerliyor, Osmanlı sultanlarıyla derinleşiyor ve "Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır" lafzıyla nihayetlendiriyoruz: Üsküdarlı Bilge Yusuf'un ikram ettiği kahveye vefa eden Rum balıkçı Kaptan Stelyo'nun öyküsüyle yani... İkili arasında gelişen olaylar, 'karalar bağlamak'tan, Indira Gandhi'ye (indira gandi de diyebiliriz biz tabi), Takiyüddin'in rasathanesinden Kozmoğrafya'ya, uğur böceğinin uğurundan, sahte tifüs salgınına kadar başarılı bir kronolojiyle uzuyor. Farklı zaman dilimlerinde cereyan etmelerine karşın, konuların birbirini takip edercesine bağıntı üzerine olması Sema Soykan'ın hikâyeciliği hakkında da ipuçları veriyor
Kitapta dikkat çeken öyle çok bilgi var ki, hangisine kısaca değinsek kaba kalırmış gibi hissetmek mümkün; ama yine de birini seçiyorum: Mangal yürekli. İngiltere'nin Hindistan'ı sömürgeleştirmek için kullandığı şirkette çalışan, cesur, gözü kara ve halk tarafından 'kahraman' olarak anılan Hindu asker Mangal Pandey'i tanırken birden konu Arapçada taşıma anlamına gelen 'mankal'a yani 'mangal'a da geliveriyor. Öteki Şeylerin Tarihi'ni okurken kaş kaldırarak gülümsemek, ağız aralayarak şaşırmak, gözleri sabitleyerek kafa sallamak, kitabı kapatamayıp uyuyakalmak gibi bedensel tepkilerin, bu sergüzeştin doğal bir parçası olduğunu belirtmekte de fayda var.