Roman, şiir, öykü, tarih, psikoloji, deneme... Yılsonu, kitap bereketiyle geldi. Yayınevleri kışa, yani gerçek okurlar için 'okumanın tam mevsimi'ne birbirinden özenli, ilginç ve değerli kitaplarla giriyor. Heybelerindeki sürprizleri okurlarına ulşatırmak için ter döküyorlar adeta. Çünkü kitap mevsiminin başladığını çok iyi biliyorlar. Türkiye'nin önde gelen yayınevlerine yeni çıkan kitaplarını sorduk. Her yayınevi, heybesindeki en iddialı kitapları SABAH Kitap'a açtı... Kendinizi bazen bir tarihi bir sahnensin tam ortasında bazen bir tren garında bazen de bir otel odasında bulacağınız yolculuk başlıyor.
TURKUVAZ KİTAP-SAHİ KİTAP-MUHİT KİTAP
Türkiye'yi ve dünyayı anlamak için...
'Zamana Sorular/Tarih Unutmaz', Turkuvaz Kitap'ın çok ses getirecek kitaplarından biri. M. Mücahit Küçükyılmaz'ın kaleme aldığı eseri, Prof. Dr. Tufan Gündüz şu sözlerle anlatıyor: "Tarihi unutmak karda uyumak gibidir. Tarih çoğu zaman geleceğin kendisidir. Bu yüzden yeniden yazmakta, sürekli hatırlatmakta fayda var. M. Mücahit Küçükyılmaz, bize tarihin bu yönüyle ilgili küçük bir kapı aralıyor. Bildiğimiz ya da bildiğimizi sandığımız pek çok olayı bir başka açıdan ele alarak araladığı kapıdan şaşırtıcı bir dünyaya açılmamızı sağlıyor. 'Çünkü' diyor Küçükyılmaz, 'Hep aynı sonuçlara ulaşmak bizi farklı olanın inşasından alıkoyar.' Bu defa o, farklı sonuçlara ulaşmanın gayretiyle unutmayan tarihi yeniden ele alıyor."
SÖZ TALAT PAŞA'DA!
Türkiye'nin dünya çapında tanınan araştırmacı yazarlarından Murat Bardakçı her defasında kendini "tarihçi" olarak görmediğini söyler. Ama kendisi Türkiye'nin en önemli 'tarih gazetecisi'dir. İğneyle kuyu kazar mevzu tarih olduğunda... Turkuvaz Kitap etiketiyle yeniden yayımlanan 'Talat Paşa'nın Evrak-ı Metrukesi' adlı kitabı da yine eşsiz bir çalışma... Kitap, 1915'teki Ermeni tehciri konusunda tehcirin mimarı Sadrazam Mehmed Talat Paşa'nın özel arşivinde bulunan ve ilk kez bu kitapta yayımlanan belgelerden meydana geliyor. Paşa, tehcir öncesindeki Ermeni nüfusu, kaç Ermeni'nin nereden nereye gönderildiği ve tehcir sonrasındaki Ermeni nüfusunun ne olduğu gibi senelerdir tartışılan konulara şahsî kayıtlarına dayanarak bizzat cevap veriyor. Murat Bardakçı'nın, başta Talat Paşa olmak üzere İttihad ve Terakkî liderlerinin ailelerinden elde ettiği bu belgelerin yayınlanmasıyla, Ermeni tehciri ile ilgili gerçek sayılar ortaya çıkıyor. Muhit Kitap ise, şair-öykücü ve gazeteci Mustafa Akar'ın toplu şiirlerini 'Savaşa Çağrılmadığım Günler' adıyla yayınlıyor. "Ben bir mektuba başlamışsam gerisini sen getir / Yarım mektupların verdiği esenlikle öperim alnından / Bankalar kapanır, faizler düşer/Bir bakarsın iyileşir dünya bundan/ Bana mektup yaz, boş bırakma, ihtiyarlamazsam orta dünya bizimdir" diyor Akar okuruna... Yine Muhit Kitap imzalı bir diğer kitap ise Berat Demirci'nin 'Serçe Saati'. Yazarın denemelerinden oluşuyor kitap. "Gönül her kırıldığında kendini yeniden bütünleştirir, birbirine karışan görüntüler toparlanır; yeniden kulaç atma vaktidir. Bu hep böyle gider..." diyor Demirci. Sahi Kitap'tan çıkan, Amelie Nothomp imzalı 'Kış Yolculuğu' adlı roman ise, yine son dönemin iddialı işlerinden biri. İsmini Schubert'in yapıtından alan 'Kış Yolculuğu' akıllardan uzun süre çıkmayacak orijinal bir eser. Romanda, Zoile adlı karakter aşık olduğu kadının gönlünü bir türlü kazanamıyor. Çünkü o kadın bir başkasına aşık. Böylece aklına olabilecek en anlamsız fikirlerden biri geliyor: 13.30 uçağını havaya uçurmak! Uluslararası bir terörist mi? Sayılır. Ama o aşkı uğruna savaşıyor. Karşılıksız bir aşk... Kaçırdığı uçağı Eyfel Kulesi'ne çarpıp aşkını ispatlamak niyetinde olan Zoile amacına ulaşabilecek mi? Hepsi romanda!