Öğrenci kelimesi yerine eskiden talebe kullanılırdı. Talep eden kişi; yani öğrenmeye hevesli, bilginin peşinde koşan manasında. Ama nasıl? Her talep edenin elbette bir öğretmene ihtiyacı vardır. İşte 'İzin Ver' romanın başında, kitabın editörü Elif Bengü Bozdemir girişin yazısında buna işaret etmiş: "Unutulmaması gereken şey, her müridin bir mürşide ihtiyaç duyduğudur. Bu, asırları aşıp gelen kadim öğretiler için de böyledir, bugün yeni keşfedilmiş yollar için de..." Serinin ilk romanını okuyanlar bilir. İzmir'de hayali bir kasabadaki Hotel 21'deyiz. Ancak gerçek hayatta bu otele ulaşıp rezervasyon yaptırmaya çalışanlar olmuş. Oysa burası yazarın kendi hayal dünyası ve okurken içinde olmamız gerekiyor. Hotel 21'e yeni konuklar gelmiş, yine kasaba sakinleri ve ilk kitaptan devam karakterlerle hızlıca hikayenin içinde buluyoruz kendimizi. Kasabada yine farkındalık üst düzeyde, psikolojik öğreti ve yönlendirmelere ağırlık verilen 'Kelebeğin Zamanı' serisi bir bütün halinde okunduğunda kişilerin birçok soruna farklı bir gözle bakabilmelerine ve kendilerine bir adım daha yaklaşabilmelerine yardımcı olabilecek nitelikte kaleme alınmış. Mesela ilk romanda olanlardan Hakan karakteri yine sakin. Oteli kurmadan önce yaralarını sarıp kendi şifasını yine kendi bulan Hakan, şimdi kendi hikayesiyle çevresiyle farklı bir iletişim halinde. Tabii en başta Yeşim'le... Ancak birden bire otelde ortaya çıkan kız çocuğu ve saatlerce sonra gelen babasını ürkek şekilde karşılaması ikisinin de sükunetini bozuyor. Yeşim polisi aramak isterken, Hakan beklemeyi tercih ediyor. Acaba hangisi doğru karar vermiştir? Şimdi gelelim Damla karakterine. Yeşim'in yakın arkadaşı onu zor zamanlarında rahatlatan bir isim. Damla sorunlarını aşmış biri. Hotel 21'deki dostlarına da "İzin verin" diyor. İzin verirlerse rahatlayacaklarını ve daha mutlu olacaklarını söylüyor. Peki ama neye izin verecekler? Bilinçaltındaki gizli sınırları açmak için olabilir mi?
İÇİMİZDEKİ YARALI ÇOCUK
Bir başka aileye geçiyoruz. Levent ve Figen sevişerek evlenmişler ama bir süre sonra Figen kendisini eşinin ve ailesinin borç çemberinde bulur. Ne olduğunu anlamadan varını yoğunu birikimi ve en sonunda altınlarını feda eden Figen, artık dipsiz bir kuyuda olduğunu anlamıştır ama her şey için çok mu geç kalmıştır? Almula Merter Churm, 'İzin Ver'i okuyacaklara şöyle sesleniyor: "Mercaneli kasabası sizi yine büyük sürprizlerle misafir edecek. Kasaba sakinleri ve misafirlerin hayatları değişirken, sizler de onlara eşlik ediyor olacaksınız. Ve belki siz de kasabamıza yerleşmek isteyeceksiniz. Unutmayın; her yetişkinin arkasında acı hikayesi olan yaralı bir çocuk vardır. İzin verin içimizdeki çocuğu Mercaneli kasabasında birlikte sarıp sarmalayalım."