"Bu kitap sistem tartışmaları açısından önemli bir dönüm noktası olan 2023 Seçimleri öncesi, sürece mütevazı bir katkı sunmak ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin deneyimlendiği ilk yılların getirdiği yeni siyasal ilişki biçimini ele almak amacıyla yazılmıştır" diyor genç yazar ve siyasetçi Emre Cemil Ayvalı, kitabının girişinde... Kitabının adı 'Hangi Türkiye? / Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ya da Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem'... Turkuvaz Kitap etiketiyle yayımlandı.. Yazar titizlikle hazırladığı kitabında, önce modern ülkelerdeki yönetim biçimlerini ele alıyor. Sonrasında, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni hem teorik hem pratik yönleriyle anlatıyor. Kitap, Türkiye'de uygulanan modelin kendine has özelliklerini, 'yüzde 50 artı 1' uygulamasının iç mantığını, siyasi partilerin bunun üzerine dönüşüm ve arayışlarını tek tek inceliyor. Türkiye siyasetinin dününe, bugününe dair birçok temel soruyu net bir biçimde cevaplayan kitap, alışık olduğumuz, okuması meşakkatli akademik çalışmaların aksine, yazarın akıcı ve kıvrak üslubuyla bir okuma zevki de sunuyor. Yazar, kitabın da ana amacının 'Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin getirdiği yeni siyasal ilişki biçimini 2018-2022 yılları arasındaki olay örgüsü üzerinden ele almak ve gelecekte nasıl şekilleneceği üzerine bir perspektif ortaya koymak' olduğunu belirtiyor. Yazar, bunu yaparken parlamenter sistem kıyasıyla, hem geçmiş tecrübeler ışığında hem de "bugün o sistemde olsaydık ne olurdu" simülasyonu üzerinde ilerliyor. Kitabın sorduğu ve cevaplarını verdiği sorular, aslında her Türk vatandaşını yakından ilgilendiriyor... Kitabın dert edindiği ve cevaplarını verdiği meseleleri şöyle özetleyebiliriz: "Yüzde 50 artı 1 seçim sisteminin getirdiği yüksek demokratik meşruiyetin iç ve dış politikada ülkemize sağladığı avantajlar neler? Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, milletin müştereklerini devlet için kırmızı çizgi hâline nasıl getiriyor? Parlamenter sistemin uzun yıllar beslediği vesayetçi devlete nasıl son veriyor? Siyasi partilerin milleti manipüle etmesine ve toplum mühendisliği faaliyetlerine nasıl son veriyor? Siyasi partilerin kapalı kapılar ardındaki görüşmelerinin deşifre olup açığa çıkmasını nasıl sağlıyor? Bu sistemde yasama organı, CHP ve koordine ettiği muhalif siyasi partilerin dediği gibi güçsüz mü? Cumhurbaşkanı partisi ve yasama organı karşısında ne kadar güçlü? Bu sistem, birbirine benzemeyen siyasi partilerin ittifakını zorunlu mu kılıyor? Küçük siyasi partileri önemli hale mi getirdi? Bugün parlamenter sistem olsa ortak aday arayışı söz konusu olur muydu? Bugün parlamenter sistem olsaydı CHP etrafında şekillenen beş siyasi parti ve HDP birlikteliği söz konusu olur muydu? Bugün parlamenter sistem olsaydı CHP ve İYİ Parti içindeki hizipler Millet İttifakı'nın HDP ile ilişkisi üzerinden partilerine muhalefet etme imkanı bulabilir miydi? Parlamenter sistemde yargı bağımsız mıydı? Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde yargı bağımlı mı?"...