Uzunca bir süredir yalnızca hatırat okuyorum. Özellikle Cumhuriyet'in ilk günlerini anlatan hatıratlar ilgimi çekiyor. Sanatçı, yazar ve akademisyenlerin kaleme aldığı bu hatıratların sayısı bizde ne yazık ki çok az. Yine de doyurucu bir okuma yapmak istiyorsanız eğer, birazcık uğraşmanız gerekiyor. Yayınevleri hatırat basmıyorlar genelde. Hâkim yayıncılıkta çok az ismin hatıratı basılabiliyor.
Eh, yayıncılık kriterleri bellidir. Sonuçta kitabın raftaki durumuna karşı da bir beklenti var. Dolayısıyla hiç tanınmayan insanların hatıratlarını okumak bizde birazcık hayaldir. Oysa dönem okumaları yapmak adına böylesi hatıratlara ihtiyacımız var. Misal, Cumhuriyet'in ilk yıllarında yaşamış bir köy imamının, ortalama bir memurun, bir askerin ya da bir esnafın hatıratını bulsam delice sevinirim. Bu saydığım iş kollarından insanların da yayınlanmış hatıratları mevcut, fakat öylesine az ki. Döneme dair merakımı bir türlü dindiremiyor.
Yakınlarda Büyüyen Ay Yayınları'nın sahibi Mustafa Kirenci ile sohbet ederken bana Ahmed Ateş'in hatıralarından bahsetti. Tabii Ahmed Ateş ismine aşina değildim. Sonra Kirenci ağabey sohbet esnasında Ahmed Ateş'in Toktamış Ateş'in babası olduğunu söyleyince mesele aydınlandı. Bir yerde Toktamış Ateş'in babasının Farsça gramer konusunda uzman olduğunu okuduğumu hatırladım, yanılmamışım. Eh Kirenci ağabey de kitabı gönderince oturdum okudum bu güzel metni.
FOTOĞRAF VE BELGELER VAR
Gerçekten de her sayfası altın değerinde olan kitap, aslında bir aile monografisi. Ateş ailesinin akademik hayat içindeki yerinden başlayarak, İstanbul kültür çevresinin bütününe yayılan bir anılar toplamı. Üstelik içinde edebiyat tarihi açısından da değerli olabileceğini düşündüğüm müthiş ayrıntılar var. Kitabı Ateş'in torunu doçent Ahmet Emre Ateş kaleme almış. Birçok fotoğraf, belge ve doküman da eşlik ediyor metne tabii. Bu anlamda görsel olarak da doyurucu bir çalışma olduğunu söyleyebilirim kitabın. Ateş, Arapça ve Farsça konusundaki uzmanlığının yanında birçok dile de hâkim bir filolog. Döneminde Hitler Almanya'sından kaçan akademisyenlerin en ünlülerinden şarkiyatçı Hellmut Ritter'in asistanlığını yapmış. Behçet Necatigil ve Zeki Ömer Defne'nin sınıf arkadaşı. Okul yıllarından hemen sonra evleneceği Fikret hanımla da aynı sınıfta öğrenim görmüş.
Kitap bir tarafıyla monografi gibi okunabilirken, diğer bir tarafıyla aile romanı olarak da okunabilir gibi geldi bana. Ahmet Emre Ateş babaannesinin Mekke'deki doğumundan başlatıyor satırlarını. Oradan İstanbul'a ve Cumhuriyet'in ilk yıllarına uzanan bir hayat hikâyesiyle beraber, İstanbul'un sokakları, kültür-sanat çevresi, basın ve akademi dünyası da eşlik ediyor metne. Aile hakkında da şaşırtıcı bilgiler ediniyorsunuz.
İSLAM ANSİKLOPEDİSİ DETAYI
Mesela Mehmet Akif Ersoy'la ilgili olan bölüm. Devlet, istiklal şairimiz Akif'in cenazesine karşı ilgisizce davranırken, Ateş'in babaannesi Fikret hanımın da içinde bulunduğu bir öğrenci grubunun önayak olmasıyla kaldırılıyor cenaze. Hatta Fikret hanımın Akif'in rahmetli olduğunu duyduğunda Küllük kahvesine koşup insanları cenaze için çağırdığı sahne inanılmaz hüzünlü geldi bana.
satırlar ve rastlantılar... Şairi Âzam Abdülhak Hamit Tarhan'ın ölümünün birinci yılında İstanbul Üniversitesi, şairi anmak için bir program tertip etmek istiyor. Fikret hanım ve arkadaşları şairin eşi Lüsyen hanımın Nişantaşı'ndaki evine gidiyorlar. Anma programı için izin isteyecekler. Evde Nâzım Hikmet'le karşılaşıyorlar ilginç bir şekilde. Halide Edip'ten Behçet Necatigil'e, Bernard Lewis'ten Muhammed Hamidullah'a, Hamit Görele'ye, Rauf Orbay'a kadar bir dolu isim geziniyor satırlarda. Mesela İslam Ansiklopedisi'nin hazırlanmasındaki öncülüğünden, Vesiletü'n-necat yani Mevlit hakkındaki araştırmalarına, oradan Şehriyar'ı ülkemizde tanıtan ilk isim olduğuna kadar... Kitaptan Ahmed Ateş'le ilgili önemli ayrıntılar da öğrendim. Toktamış Ateş ve kitabın yazarı Emre Ateş'in babası Ertunga Ateş'in adlarını Halide Edip'in kocası Adnan Adıvar'ın koyduğunu...
Her Sayfası Altın Değerinde'yi okumak, ilgili okur için yakın tarihimizin boş kalan sayfalarını doldurmak adına önemli bir fırsat olacaktır diye düşünüyorum.