Milli Mücadele'nin nasıl ve kimler tarafından verildiğini ele alan Sirkeci'deki İş Bankası Müzesi'nde yeni açılan Bir Asrın Ardından sergisinin son bölümünde bir odaya giriyorsunuz. O odada sizi bu mücadelenin İstiklal Madalyalı kahramanları karşılıyor. Eyüp Durukan da bu kahramanlardan biri. 10 yıl önce Eyüp Durukan kimdir deseniz, tarihçiler ve ailesi dışında tanıyanın çıkması şüpheliydi. Hele hele Kurtuluş Savaşı'na katkısını anlatabilecek olana rastlamak bile zordu. Lakin şimdi durum farklı.
1882 doğumlu Eyüp Bey'in artık 1. Dünya Savaşı ve özellikle Kurtuluş Savaşı'ndaki rolünü hepimiz öğrendik. Mondros Mütarekesi'nin imzalandığı ve İstanbul'un işgal edildiği süreçte o İstanbul'daki silah fabrikalarından ve depolarından gizlice Anadolu'ya silah sevkiyatı yapan gizli örgüt İmalat-ı Harbiye Grubu'nun kurucusu. Bu grup o yıllarda bir başka gizli örgüt Felah Grubu ile birleşerek tek elden Anadolu'ya silah ve insan taşımaya devam ediyor. Ve her türlü sevkiyatların odağındaysa Eyüp Bey bulunuyor. İsmet İnönü'nün, "Bu mühimmat Anadolu'ya gelmemiş olsaydı biz taarruza (Büyük Taarruz) karar veremeyecek ve bu zaferi de (30 Ağustos Zaferi) elde edememiş olacaktık. Sizin hizmet ve fedakarlığınız pek büyük ve pek yüksektir" sözleri galiba Eyüp Bey'in Kurtuluş Savaşı'ndaki önemini en iyi şekilde anlatıyor.
Eyüp Bey'in en önemli özelliği her koşulda günlük tutması. Yıllarca bir sandıkta gizli kalan bu günlükler 2013'ten beri peyderpey İş Bankası Kültür Yayınları tarafından yayımlanıyor. Osmanlı'nın son döneminden başlayarak Cumhuriyet'in ilk yıllarına uzanan bu günlüklerde Eyüp Bey çoğumuzun bildiği tarihi, günlüklerinde dönemin atmosferini birebir yaşayan bir insan olarak anlatıyor. Ve tabii bir sürü ayrıntıyı ortaya koyarak. Mesela Kurtuluş Savaşı'nın en önemli günlerinde Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın kalp krizi geçirdiği onun günlüklerinde geçen bir ayrıntı.
Eyüp Durukan'ın günlüklerinin altıncı kitabı Cumhuriyet Yürüyor! adıyla yayımlandı. 1923-1926 yıllarını kapsayan bu günlüklerde Cumhuriyet'in ilanıyla başlayan devrimler süreci anlatılıyor. Kurtuluş Savaşı'ndaki kahramanlıklarından dolayı İstiklal Madalyası verilen ve albaylığa terfi edilen Eyüp Bey'in günlükleri, savaş sonrasında yaşanan devrim niteliğindeki hızlı toplumsal dönüşümün sancılarını ülkenin nasıl yaşadığını anlatan detaylarla dolu.
Ayrıca İsmet İnönü, Fevzi Çakmak, Kazım Karabekir gibi Kurtuluş Savaşı'nın önemli komutanlarıyla yakın ilişkisi bulunan Eyüp Bey, Milli Mücadele'yi yürüten kadroların Cumhuriyet sonrasında yaşadığı siyasi ayrışmanın nasıl olduğunu ve paşaların hangi konularda anlaşamadığını kendi gözlemlerine dayanarak anlatıyor.