Vasili Kandinski'nin kaleme aldığı Sanatta Manevilik Üstüne, Tevfik Turan'ın çevirisiyle Everest Yayınları tarafından yeniden yayımlandı. Kitap daha önce 1993'te Enis Batur'un çabasıyla Sanatta Zihinsellik Üzerine adıyla Yapı Kredi Yayınları'ndan çıkmıştı. Bazı kitapların kaderi insanlar gibidir. Her baskısı başka bir açıklama sebebi, Kandiski'nin "Kitabım çok yanlış anlaşıldı" ikazı, çevirmenin kitabın sonunda not olarak eklediği çeviri kazası, bu eserin başına gelenler. Nazan İprişoğlu 93'teki Tevfik Turan çevirisine, 'Kandinski'nin Sanatı Tinsel mi Zihinsel mi?' diye sorduğu bir eleştiri getiriyordu. Tevfik Turan'ın kitabın arka bölümüne eklediği 'Ne 'Tinsel Ne Zihinsel' yazısında, bu kavram kargaşası yaratmanın gereksiz olduğunu, Kandinski'nin ön sözde detaylı yazma pahasına da olsa, çevirinin sıradan okurun dolaysız olarak anlayacağı düzeyde anlaşılırlığını detaylandırarak cevap veriyor.
SANATTA MANEVİYAT ÜZERİNE
Kandinski, 1886-1944 arası yaşamış Rus ressam, iyi bir hukuk eğitimi almasına rağmen, otuzlarından sonra resme merak salarak Almanya'da sanat eğitimi alır. Sanatta Manevilik Üstüne eserinde Kandinski'nin sanatçılara has geniş bir perspektifle olgu ve hakikate yaklaşımı, renklerden müziğe sıçrayışındaki ahengi yakalayışı bir okuyucu olarak sizi coşturacak düzeyde. Yazılarından da anlayacağımız gibi Kandiski'nin anlaşılması güç, karmaşık bir kişiliği var. Sanat içsel gereklilikten doğmalı ve büyümelidir ona göre, ayrıca sanatçının 'iç sesi', sanatın esasları konusunda karar veren merci olmalıdır. Sanatın tinsel (ruhani) bir rolü vardır ve sanat içsel gereklilikten doğmalı ve büyümelidir, dış izlenimlerin rehberliğiyle değil. Titreşim yaratmayı amaçlayan sanatçı, biçimlerle renklerin o kişinin içine işlemesini, müziğin dinleyiciyi sarsıp heyecanlılığı gibi o kişide de yankı yaratmasını istemiştir.
MANEVİ ÜÇGEN BENZETMESİ
Sanatçının tavrı ve sanat konusunda belirlemelerini sürdürürken manevi hareketi, üçgen benzetmesi ile açıklamaya çalışır. Sanatçının her zaman sahip olduğu ve olacağı manevi yaşam vardır ve sanatçı tüm engellemelere rağmen oraya ulaşmaya çalışır. Ona göre sanatçının figürleri, objeleri, doğada olanı çağrıştırmaz, çünkü bu objeler sanatçının hayal gücünden ileri gelir ve tinsel bir sese sahiptirler. Yayımlandığı dönem boyunca sanatçı ve sanatseverlerin ilgisini çeken kitabın sahibi soyut resmin en önemli isimlerinden biri olan Kandinski, 1939 yılında Fransız vatandaşı olur ve 78 yaşında, 1944'te Paris'te yaşama veda eder.
TUBA KAPLAN