Kültür tarihimize insan odaklı bakıldığı zaman pek çok kıymetli insanın olmayacak şeyleri nasıl oldurduklarını anlatan hikayeleri karşınıza çıkar. Bunların bir kısmını, yazılıp çizilerek kuşaktan kuşağa aktarıldığı için biliriz. Lakin çoğu zaman, bildiklerimiz bilemediklerimizden az mı diye düşünmüşümdür. Çünkü bir vesile ile güncelin dışına çıkıp geçmişe bakmaya görün, kimler kimler karşınıza çıkar? O isimleri not alıp peşine düştüğünüz vakit de ne hikayelerle karşılaşırsınız. Tuhaf bir biçimde hem sürprizli hem de hüzünlü bir yolculuktur bu. İşin sürprizi, kıymetli insanları yeniden keşfetmekten gelir, hüznü ise o değerli isimleri vaktinde tanımakla ilgilidir. Beşir Ayvazoğlu'nun Kapı Yayınları'ndan çıkan Her Kuyuda Bir Yusuf kitabı, naçizane insanı bu sürprizli ve hüzünlü yolculuğa çıkaran eserlerden biri işte. Kitap kültür tarihimizden altı önemli insanın hikayesini anlatmayı vaat ediyor. Kim mi bu insanlar? Cinuçen Tanrıkorur, Nuri Arlasez, Hakkı Süha Gezgin, Hasan Ferit Cansever, Florinalı Nazım, Hanende Nedim. İlgililerinin bildiği isimler bunlar ama kültür tarihimiz içerisinde onların hikayelerine kıymetleri ölçüsünde parantez açıldığını söylemek zor. Beşir Ayvazoğlu da işte bu parantezi açmaya çalışıyor kitabında. İyi de yapıyor. Ayvazoğlu'nun "titiz, mükemmeliyetçi, müşkülpesent bir bestekar ve ud virtüözü" olarak andığı Cinuçen Tanrıkorur, kitabında anlattığı kıymetli ilk isim. Tam bir üstad. Kadim bir geleneği hünerli elleriyle günümüze taşıyanlardan. Nuri Arlasez hayatını bir medeniyeti kurtarmaya adamış münzevi bir koleksiyoner. Nadir yazmaları topluyor. Ama şöhretten kaçmak için de her şeyi yapıyor. Ayvazoğlu'na göre isimsizliği tercih etmiş ama bir kültür taşıyıcısı olarak hizmetinin büyüklüğü karşısında şapka çıkarmamak içten bile değil.
USTALARIN EDEBİYAT ÖĞRETMENİ
Efsanevi edebiyat öğretmenlerinden biri Hakkı Süha Gezgin. Tarık Buğra'nın da Alaeddin Yavaşça'nın da öğretmeni olmuş. Aynı zamanda neyzen ve Yeni Mecmua dergisinde yaşadığı dönemin önemli edebiyatçılarının ve müzisyenlerinin portrelerini yazarak onların hikayesini gelecek kuşaklara aktaran bir yazar. Mimar Turgut Cansever'in babası Dr. Hasan Ferit Cansever. Türk Ocakları'nın kurucularından ve idealist bir doktor. İnişli çıkışlı bir hayatı var ama bir başka özelliği vejetaryenliği. Hanende Nedim, nam-ı diğer Boğaziçi Bülbülü... Eski İstanbul'da musiki hayatı, özellikle Boğaziçi ve mehtap alemleri anlatılırken ismi mutlaka zikredilen bir sanatkar. Bir benzerinin dünyaya bir daha gelemeyeceği iddia edilecek kadar yetenekli. Edebiyat tarihimizin unutulmuş ilginç fenomenlerinden biri Florinalı Nazım. Ayvazoğlu'na göre kabiliyeti sınırlı ama ihtirası sınırsız bir şair. 'Türk şiirinin kralı' olarak görüyor kendini.Ayvazoğlu tüm bu isimlerle ilgili hayatı boyunca farklı zamanlarda farklı vesilelerle derin araştırmalar yapmış. Kimisiyle tanışmış, sohbetler etmiş ve dostluklar kurmuş. Kıymetlerini, arkada bıraktıklarını en iyi değerlendiren isimlerden biri. Her Kuyuda Bir Yusuf kitabıyla da onların hikayelerini dört dörtlük bize aktarıyor. Kitabın ismine gelirsek... Yıllar önce Nuri Arlasez, Ayvazoğlu'na şairi bilinmeyen bir beyit okuyor. "Her kuyuda kaybolmuş bir Yusuf gizlidir; ne yazık ki gelip geçen kafilelerde onu keşfedecek nazar sahipleri yok" anlamına gelen bu beyit aslında meselenin özü. Nazar sahibi olarak Ayvazoğlu kuyularda gizli kalan Yusuflardan altısını çıkarıp kafilelerin önüne koyuyor. Naçizane bu çaba da kitapta anlatılan insanlar kadar kıymetli.
BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM!
Söz açılınca Anadolu'nun kültürel zenginliğinden, görkemli tarihinden dem vurur dünyada eşi benzeri bulunmayan bir coğrafyada yaşadığımızı söyleriz. Öyledir de gerçekten. Ama bu gerçekliğe ne kadar vakıfız? Seymen Bozaslan'ın Altın Kitaplar'dan çıkan Ölmeden Önce Türkiye'de Görülmesi Gereken Yerler kitabı işte bu gerçekliğe vakıf olmamız için hazırlanan kılavuz bir eser. Türkiye'nin 81 şehrini tek tek tanıtıyor, iddialı ve cazibeli fotoğraflar eşliğinde. Hangi şehir neden önemli ve büyük Anadolu rengine nasıl bir katkı sunuyor sayfaları çevirdikçe vakıf oluyorsunuz. Her şehrin, popüler yerleri dışında unutulmaya yüz tutmuş bölgelerini anması ayrıca önemli. Açıkçası Türkiye'yi baştan sona 'bilerek' gezme isteği uyandıran bir kitap var karşımızda...
MÜNCİ KALAYOĞLU'NUN HATIRINDA KALANLAR
Tıp alanında Türkiye'nin yetiştirdiği önemli hek biri Münci Kalayoğlu. Başarılarını yazmaya sayfalar yetmez. Lakin o başarıların arkasında nasıl biri ve nasıl bir hayat var? Remzi Kitabevi'nden çıkan Hatırda Kalanlar işte bu sorulara cevap veren bir hatırat. Tabii idealist bir hekim neler yapabilir, cevabını da alıyorsunuz. Pandemi sürecinde tekrar kıymetlerini hatırladığımız doktorların dünyasında farklı bir gezintiye çıkarıyor okuru Kalayoğlu ve hekimlikte idealizmin ne kadar önemli olduğunu anlamamızı sağlıyor.