"Adil ve sürdürülebilir bir küresel barışın temini için, çok kültürlülüğü ve çok kutupluluğu yansıtan bir BM'ye ihtiyaç vardır. İnsanlığı beş ülkeye mahkûm etmeye kimsenin hakkı yok. Güçlünün haklı değil, haklının güçlü olduğu bir sistem tesis edilmeli. BM Güvenlik Konseyi'ni daha etkin, demokratik, şeffaf, hesap verebilir yapıya kavuşturmalıyız. Güvenlik Kurulu'nu da güçlendirmeliyiz..." Böyle diyor Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Turkuvaz Kitap tarafından yayımlanan Daha Adil Bir Dünya Mümkün adlı kitabında... Erdoğan'ın küresel adalet için yapılması gerekenleri siyasi ve insani birikimiyle değerlendirdiği kitabın geliri AFAD'a bağışlanacak. Başkan Erdoğan'ın küresel adaletsizlik ve Batı'da yükselen İslam karşıtlığının engellenmesi amacıyla kaleme aldığı kitap; mülteci krizi, uluslararası terörizm ve İslam karşıtlığı başlıkları başta olmak üzere küresel siyasetin açmazlarını ele alıyor.
Yeryüzündeki ayrımcılık ve çifte standardı Birleşmiş Milletler (BM) örneğiyle gözler önüne seriyor. BM'nin meşruiyet, işlevsellik, etkinlik, kapsayıcılık, temsil ve yönetişim sorunlarına eğiliyor. "Dünyanın büyük sorunlarla karşı karşıya kaldığı bir dönemde, insanlığın kaderi, sınırlı sayıdaki ülkenin keyfine bırakılamaz" diyen Erdoğan kitapta şu ifadelere yer veriyor: "BM, kuruluş sözleşmesinde kendisini adalet ve güvenliği, ekonomik kalkınma ve sosyal eşitliği, tüm ülkelere sağlamayı amaç edinmiş küresel bir kuruluş' olarak tanımlamasına rağmen, bunun gerekliliklerini yerine getirmekte etkisiz kalmaktadır. (...) Ne BM, ne de başka bir uluslararası örgüt, uluslararası terörizmin ortak kabul gören bir tanımını yapma konusunda başarılı olabilmiştir. (...) En güçlü gördüğümüz ülkeler salgına teslim oldular. Salgının neden olduğu ekonomik tahribat da ortada. (...) Merhametini yitirmiş bir dönemde bizler vicdanların temsilcisi olmak durumundayız. (...) Batılı ülkelerde, 11 Eylül 2001'de ABD'de yaşanan terör saldırıları sonrasında başlayan İslam karşıtlığı daha açık ifadesiyle Müslüman düşmanlığı etkisini artırarak devam ediyor." Başkan Erdoğan'ın BM'ye yönelik bir reforma önerisi de var kitapta: "BM'ye yönelik devrimci bir reform sürecini harekete geçirmenin zamanı gelmiştir. Sonuç üretecek bir noktaya taşımak için güçlü ilkeler ortaya koymak gerekir. Bu ilkelerden ilki adalet olmalı. Adalet ilkesinin tamamlayıcı unsuru ise eşitlik olmalıdır. Bir başka ilke de temsilde adalet olmalı. İki nedenden ötürü BM'de temsil sorununun çözülmesi gerekir. Birincisi yeni jepolitik gerçeklikler. İkincisi BM uluslararası sistemin mevcut demografik yapısını adil bir şekilde temsil etmelidir. 1.5 milyar nüfusa sahip İslam dünyasının, BM'nin asli karar alma süreçlerinde, kendisine yeteri kadar yer bulamıyor oluşu kabul edilemez. Sürecin bir diğer ilkesi de şeffaflık olmalı. Aynı zamanda, hesap verilebilirlik ilkesi üzerine de inşa edilmeli. Reformun ana ruhunu oluşturan ilkelerden biri olarak, önleyicilik öğretisinin yeniden tesis edilmesi önemlidir."