Osmanlı İmparatorluğu 1912'de patlak veren Balkan Savaşı'nda, şimdiki Yugoslavya'dan Edirne'ye kadar devasa toprakları çok kısa sürede kaybetmişti. 1914 yılında 1. Dünya Savaşı'na dahil olduğunda askeri kurmay sınıfını değiştirmiş ve silahlanmada Almanlar'ın desteğiyle ordusunu güçlendirmişti. O dönemin modern silah teknolojisinde hâlâ gerideydi ancak bir şeyin farkındaydı: Strateji ve psikolojik harekatın anahtarı olan istihbarat.
Osmanlı idarecileri ki burada Enver Paşa oluyor, rakiplerinin hamlelerine karşılık vermek için Umûr-ı Şarkıyye Dairesi'ni kurdu. Yani yaygın adıyla söylersek Teşkilat-ı Mahsusa... Askeri tarihçi Dr. Ahmet Tetik, bir süre şube müdürlüğünü de yaptığı ATASE yani Genelkurmay Arşivleri ile Başbakanlık Osmanlı Arşivleri'ndeki titiz çalışmasıyla, Teşkilat-ı Mahsusa'nın kuruluşundan kapatılışına kadar faaliyetlerini ardı ardına Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları'ndan çıkan kitaplarla gün ışığına çıkarıyor.
2014 yılında yayınladığı ilk cilt, 1. Dünya Savaşı'nın başladığı 1914 ile 1916 arasını, ikinci cilt, 1917'de üçüncü yılına giren savaşın; Madrid'den Tahran'a, Trablus'tan St. Petersburg'a uzanan coğrafyadaki teşkilat faaliyetlerini kapsıyordu. Ve nihayet yeni çıkan üçüncü kitap Cilt III-I olarak yayınlandı. Artık savaşın son yıllarına 1918'e odaklanılıyor. Üçüncü kitabın ikincisi de muhtemelen savaş sonrası teşkilatın durumu ve kapatılışını konu alacak.
Yazarın önsözünde belirttiği gibi; bu idealist insanların tek gayeleri vardır; "rukûa varmış devleti, ayağa kaldırmak". Bu uğurda mücadele edip hayatlarını anlamlı kılarken, "yaşadıkları bugünde" yarını inşa etmişlerdir.