Vakti zamanında gerilim ve casusluk türüne yeni bir soluk getiren Eric Ambler, nedense polisiye kitapların pek revaçta olduğu zamanlarda bile adı pek anılmayan bir yazar. Oysa yazdıkları hâlâ ilgi çekici… Yapı Kredi Yayınları'ndan çıkan Dimitrios'un Maskesi aslında tekrardan yazarı hatırlamak için iyi bir fırsat bizim için. Kitap, işinden sıkılan bir İngiliz akademisyenin üniversitedeki görevinden istifa ederek geldiği Pire'de bir Yunan arkadaşının tavsiyesiyle İstanbul'a ulaşmasıyla başlıyor. İngiltere'den Pire, oradan İstanbul. Sonra savaş yorgunu İzmir. Durmak yok; Sofya, Belgrad ve Paris… Usta yazar Ambler bizi dolaştırıyor şehirden şehire, ülkeden ülkeye…
ALBAY HAKKI YOK MU!
Her sapkın suçlunun tuhaf zevkleri var mıdır? Kitaba adını veren Dimitrios böyle bir kişi. İsmi dışında sabit kalan en temel özelliği, gözü kara bir katil oluşu. Ancak kitaba adını verse de kahramanımız o değil. Bizi tüm Avrupa'da dolaştıran İngiliz Charles Latimer. Bazen gemiyle ama daha çok trenle seyahatlerini gerçekleştiren Latimer, "Trenlerde düşünceyi besleyen çok şey var" diyor. Haksız da sayılmaz. Romanın hemen başında okuru yakalayan bir Türk karakter var: Albay Hakkı… Ünlü yazarın resmettiği Albay Hakkı'ya hayran kalmamak mümkün değil, keşke romanın ilerleyen kısımlarında da yollarımız yine kesişseydi diyecek kadar iz bırakıyor belleğinizde. Ancak polisiye yazarlığından dedektifliğe soyunan Latimer'in karşılaştığı karakterler bizi sürekli hikayenin içinde tutmayı başarıyor. Lakin romanın Türk okurunu ilgilendiren kısmı sadece Albay Hakkı değil. Romanda kah İstiklal Harbi'nde yaşananlara, kah Mustafa Kemal'e düzenlenen suikaste, kah Balkanlarda yaşanan iç karışıklıklara tanıklık da ediyorsunuz. Uluslararası suçlumuz Dimitrios'un cesaretini, organizasyon kabiliyetini ve gittiği farklı ülkelerdeki icraatlarını soluksuz okuyorsunuz.
SİNEMAYA DA UYARLANDI
Yazar Ambler'in (1909-1998) bu akıcı üslubu ve tarihsel bir fonda hikaye anlatması vakti zamanında çok önemsenmiş. Polisiye gerilime yeni bir soluk getirdiği tespiti de buradan geliyor işte. Ama o sadece edebiyatçılar için değil sinemacılar için de önemli biri. Mesela Jean Negulesco tarafından bu kitap 1944'te sinemaya da uyarlanmış. 2. Dünya Savaşı sırasında çekilen film bizde gösterildi mi bilemiyorum. Ama öyle ya da böyle Eric Ambler hakkı tekrardan teslim edilmesi gereken, belki yeni okurlar tarafından keşfedilmeyi hak eden bir yazar…