Pandemi döneminin edebiyata mutlaka yansıması olacaktı ama ne zaman ortaya çıkar onu tahmin etmek zordu. 3 Kadın 1 Ölüm 1 Sır ve 2019'daki Oğluma Mektuplar romanlarından sonra Lütfiye Pekcan'ın Alfa Yayınları'ndan çıkan İmtihan 2020'si, hâlâ bitmeyen pandemi sürecinden insan hikayeleri anlatıyor. Doğal olarak bu kitabı pandeminin romanlarından biri olarak değerlendirmek mümkün. Pekcan romanında salgını ve dayattığı koşulları bir imtihan olarak karakterlerin önüne koyuyor. Lise arkadaşları Fikret, Meral, Sıla ve Can 20 yıl sonra, birlikte kaldıkları karantinada seçtikleri hayat ile yüzleşiyorlar. Koşulların aniden değişmesi yazarlar için aslında bulunmaz bir fırsat. Karakterlerini bu değişen koşulların içine bırakırlar. Değişen koşullar hayatta olduğu gibi romanda da karakterlerin değişimini sağlar. Pekcan da İmtihan 2020'de böylesi bir yöntemi kullanıyor. Salgın öncesinde insanlar, hızla akan dünyada yol alırken düşünmedikleri şeyleri salgınla birlikte karantina başlayınca düşünmeye başlıyor. Yüzleşme süreci de böyle ortaya çıkıyor. Bir kere böyle bir süreç insanların hayat önceliklerini değiştiriyor. Bu öncelik değişimi de İmtihan 2020'de kahramanların kendi içlerinde yolculuk yapmalarının önünü açıyor. Malum kim olursa olsun böylesi bir yolculuğa çıkarsa yol alır. Onlar da alıyorlar. Yeni kararlar, yeni farkındalıklar ortaya çıkıyor hepsinde. Mesela salgın yüzünden hayatının muhasebesini yapan kitabın kahramanları, gerçek mutluluğun aslında çok basit olduğunu keşfediyorlar. Pekcan romanın fonuna pandemi döneminde yaşanan olayları da yerleştiriyor. Böylece hafızamızda hâlâ taze olan kimi olaylara kitapta da rastlıyoruz. Ve hâlâ izleri taze olan bir döneme bizim de bakmamızı sağlıyor. Bu yöntem kurmaca karakteri daha iyi algılamamızı da sağlıyor. Zaten Pekcan da romanın girişinde "Bu kitap gerçek olaylardan esinlenmiştir. Karakterler kurgu lakin gerçek hayatta uzansanız tutacağınız kadar yakınınızdaki insanları anlatmaktadır" diyor.
MURAT PAK