Bu köşede birkaç sayı önce edebiyatın, sinemacılar için nasıl yeni bir sığınak haline geldiğini yazmış ve son yıllarda birçok yönetmen ve oyuncunun yazdığı kitapları ele almıştım. Bunlara yenisi eklendi: Oyuncu Büşra Cebe'nin Siyaha Bulaşan Kadınlar. Mona Kitap'tan çıkan öykü kitabında yedi kadının hikayesine ortak ediyor bizi Cebe. Canan, Süveyda, Derya, Seyhan, Nehir, Ayfer ve Serpil bu kadınlar. Her kadın kendi ağzından hikayesini anlatıyor. Hayatın akışı içerisinde, patriarkal dünyanın norm ve kurallarıyla, farkında olarak ya da olmayarak mücadele etmek zorunda kalan kadınlar bunlar. Sahici karakterler bu öykülerde yer alan kadın kahramanlar. Kurmaca dünyanın içinde seslerini duyururken, bu sesi gerçek dünyadan duyuyormuş gibi hissettiriyor Cebe. Zaten buna çok dikkat ettiğini anlatıp "Bu karakterler kurgulanmış karakterlerden ibaret değil" yazmış. Öykülerin çarpıcı olmasının sebebi naçizane bu sahicilik. İlginç bir yanı daha var kitabın. Her öykünün başında bir QR kodu var. Bu kod sizi YouTube'daki her öykü için çekilen kısa filmlere yönlendiriyor. Sinema ve edebiyat kesişiminde yeni bir iş birliği olarak da görülebilir kitap bu yönüyle... Cebe'nin Siyaha Bulaşan Kadınlar, bana Şerif Gören'in yönettiği Türkan Şoray'ın başrolünde oynadığı 10 Kadın filmini hatırlattı. 1987 yapımı filmde 80'lerin erkek egemen dünyasında mücadele eden dokuz farklı kadının hikayesi anlatılıyordu. Film de sinemamızda 80 sonrası ortaya çıkan ikinci dalga kadın hareketinin yansımalarından biri olarak kabul ediliyor. Büşra Cebe'nin kitabı da günümüzdeki kadınların yaşadıkları zorlukların edebiyattaki karşılığı. Açıkçası gelinen noktada kadının yaşadığı zorluklar anlamında değişen bir şeyin olmadığını görmek üzücü. Lakin kitaptaki kadınların hepsi dirayetli tıpkı günümüz dünyasındaki kadınlar gibi.