Mehmet Metiner... Gazeteci, yazar, siyasetçi... Yakın döneme kadar AK Parti milletvekili idi. Gazeteciliği de hiçbir zaman siyasetten uzak olmadı. Zaten kendisi de siyasetin her zaman hayatımızın içinde olduğunu düşünüyor. Metiner'in yeni kitabı Siyasi Erdemler Risalesi/ Nebevi Siyaset Sahi Kitap etiketiyle yayımlandı.
Kitap öncelikle siyasetin ne olduğunu anlatarak başlıyor söze. Nasıl olması gerektiğini ise doğru ve yanlış uygulamalarıyla tarihsel süreç üzerinden ele alıyor. Mekke'nin fethindeki "kindar değil affedici siyaset" durağına da uğruyor, eski Türk yazılarına da iniyor.
Ama en baştan, önemli bir konuda uyarıyor okuru Metiner. Kitabının güncel siyasete alet edileceğini tahmin etse de buna mahal vermemek istiyor: "Siyaset zor bir bahistir. Bu bahiste söyledikleriniz geçmişe dair olduğunda hiçbir sorun teşkil etmez. Ama günümüze dair bir şeyler söylediğinizde, birileri laflarınızı oraya buraya çeker. Eminim ki bu kitabın başına da bu gelecektir. Herkes bilsin isterim ki siyasete dair genel ilkeler üzerinde durmayı yeğledim. Bu kitapta siyasi polemikler bekleyenler, boşuna beklerler. Bu kitap, erdemli siyasetin ilkelerini ortaya koymayı amaçlayan bir kitaptan ötesi değil."
İSTİŞARE VE ADALET
Kitabın alt başlığı olan Nebevi Siyaset kavramını da açmamız lazım. Nebevi, yani Peygamber Efendimiz'e ilişkin... O'nun yolundan olan. Haşa, Peygamber Efendimiz'i bir siyasetçi olarak değerlendirmek değil amaç. Ama O'nun insana ve doğruluğa odaklanan anlayışının, su gibi hayatın doğasında olan siyasete etkilerini ve öğütlerini de gözler önüne sermek niyet...
Peki, Peygamber Efendimiz'den siyaset ve siyasetçi ne öğrenebilir? Onu da açık yüreklilikle anlatıyor Metiner: "Peygamberimiz katıksız ve koşulsuz bir ilke adamıdır. Sözünü eğip büken biri değildir. Herkese anladığı dilden hitap eden ve herkesin aklına göre konuşan biridir. Siyasetinde yalan yoktur, kandırmaca yoktur, büyüklenmek yoktur. Peygamberimizin en belirgin vasfı, güvenilir olmaktır. Kendisine düşman olanlar bile onun için "Muhammed- ül Emin!" demişlerdir. Peygamberimiz adaleti her şeyin başına koyan biridir. Ondan asla adaletsizlik sadır olmamıştır. Peygamber adı konmamış bir yönetim organizasyonunun, yani bir tür devletin başında iken iki şeyi esas almıştır: İstişareyi ve adaleti. Peygamber olmasına rağmen arkadaşlarıyla istişare etmeyi olmazsa olmaz önemde görmüştür. Bunun Allah'ın bir emri olduğuna inanmıştır. Arkadaşlarını da hep bu bilinçle eğitmiş ve yönlendirmiştir."
Kitaptan öğrendiğimiz kadarıyla, siyaset, Arapça bir kelime. "S-y-s" kökünden... "At bakıcısı, terbiyecisi" anlamına gelir. "Seyis" de at bakıcısı demek. Siyaset kelime olarak pek çok anlamda ve alanda kullanılmış. Denebilir ki siyaset kadar çeşitli ve zengin anlamları olan bir başka kelime az bulunur. Siyasetin tarihsel süreç içinde özellikle teşkilat ve yönetim terimi olarak kazandığı anlamlar dikkat çekici ölçüde çeşitli ve bazı yönleriyle de ürkütücü.
Siyaset denilince akla evvelemirde hükümet ve ülke idaresi gelir. Oysa siyaset aynı zamanda "hak edenlere cezasını en şiddetle bir şekilde vermek" anlamında da kullanılmış. Dahası, ceza ve cezalandırmayla beraber, idamla da özdeşleşmiştir. Buna dair terimler meşhurdur: "Siyasete uğramak" veya "siyaseten katl" gibi.
COĞRAFYA KADERDİR
Siyaset, kamu düzenini sağlamak için yapılan uygulamaların tümü için de kullanılır olmuş. Öyle ki devletlerarası ilişkileri düzenleyen bir ilmin adı olarak bile kullanılmış. Uluslararası ilişkiler siyaseti veya diplomatik siyaset diyebileceğimiz anlamdaki türleriyle de dikkat çekici.
İnsan ve siyaset ilişkisi de kitabın önemli uğrak noktalarından. "İnsan siyasi bir varlıktır aynı zamanda" diyor Metiner ve devam ediyor. "Siyaseti insanlar yapar. İnsan doğası benzerlik arz etse bile aynı değildir. "Coğrafya kaderdir" sözü, insan doğasına bir anlamda atıftır aslında.Tarihi insanlar yapar. Siyaset marifetiyle. Yaşanılan iklim dahi insanın doğasının şekillenmesinde belirleyicidir. Dolayısıyla siyaset kavramının ortaya çıktığı İslam toplumlarında veya coğrafyalarında insanların siyaset yapma tarzları kaçınılmaz olarak politikadan farklı olur. Tersi de doğrudur."
Ezcümle, "Erdemli siyaset nedir?" sorusuna dair aradığınız tüm cevapları, 'bizden' örneklerle bulabileceğiniz bir kitap Erdemli Siyaset Risalesi... Aslında bu cevabı bulduğunuzda "Erdemli insan kimdir?" sorusunun cevabı da kendiliğinden ortaya çıkıyor...
KİTAPTAN
Hz. Ali'den öğütler
"Ey Malik! Seni, senden önce adaletle hüküm sürenlerin bulunduğu bir beldeye gönderdim. Sen daha önceki yöneticilerin durumlarına baktığın gibi insanlar da senin durumuna bakacaktır. Sen onlar hakkında ne söylersen, onlar da senin hakkında aynısını söylerler."
"Halka karşı merhametli olmayı, sevgi ve iyilikte bulunmayı kendine şiar edin.
"Allah'ın nimetini tahrif eden, azabının hemen gelmesine sebep olan şeyler içinde zulümden daha güçlüsü yoktur. Kuşkusuz Allah, mazlumların ahını duyar, zalimleri de gözleyendir."
"Sana en sevimli gelen şeyler şunlar olsun: Hak hususunda orta yolu tutmak, adaleti herkese yaymak ve halkın rızasını kazanmak."