Bazı insanları anlatmak, çözmek ve tahlil etmek kolaydır. Yaşadıkları ve eylemleriyle anlamanız gereken ipuçlarını size kendileri hediye eder. Ama bazı insanlar da vardır ki keşfedilmeyi bekleyen özel bir ada gibidir. Bu adaya ulaşmak için meşakkatli kulaçlar atmanız gerekir. Ki karşımızda duran Cahit Zarifoğlu edebiyat tarihimizin en özel adalarından birisidir. Lise yıllarında suskunluk ve içe kapanıklığı nedeniyle arkadaşları tarafından "Aristo", sonraki yıllarda Necip Fazıl tarafından "Artist" diye çağrılan birinden söz ediyoruz. Öncelikle artist bir şairden! Ama vefatına kadar ortaya koyduğu eser yönünden de oldukça münbit: Hikâye, roman, çocuk kitapları, çocuk şiirleri, deneme, günlük ve tiyatro senaryosu... Bu edebi yeteneği dışında inanç özüyle yoğrulmuş bir fikir dünyasına sahip ve hayatını inandığı şeyler uğruna geçirmiş bir isim Cahit Zarifoğlu.
Cahit Zarifoğlu'nu edebiyat dünyası için özel ve önemli kılan şeyi işte bu sahiciliğinde aramak gerekir. Elbette en öne çıkan özelliği şairliğidir. Ve yazdığı şiirleri kapalı, anlaşılmaz ve zor bulanlar olsa da bu onun şairliğini gölgelemez. Manifestosu olan bir şair değildir çünkü o. 1960'lı yıllardan itibaren Türk şiirinin en önemli sorunlarından biri olan imge ve anlam sorunuyla uğraşmak zorunda kalmıştır o yaşlarda şiire başlayan Zarifoğlu. 1970'lerin sonuna kadar imgeyi ve özerk şiir dilini savunan şair, sonrasında politik göndermeleri olan bir şiir anlayışına geçiş yapmıştır. Madde ve ruh çatışmasını kendine ait dille aktaran şairin anlatımı hangi dönemde olursa olsun sarsıcı ve serüven duygusunu içinde barındırmıştır. Bu maceranın kahramanı elbette yine kendisi olmuştur. "Benim şiirlerimde hadis-i şerifler, belki ayetler, tasavvuf, menkıbeler, İslamî davranış biçimleri, tavırlar, tepkiler, kabuller, suda erimiş madenler gibi vardır. Genellikle doğrudan doğruya, bangır bangır bağırarak söylemem." diyerek insanın kederini ve kaderini grameri kendi belleğinde mündemiç bir dille anlatmıştır.
Evet, maceradan maveraya uzanan bir hayatı oldu Cahit Zarifoğlu'nun. İlk gençliğinde klasik batı müziği dinleyen, güreşmeyi seven, pilot olmak için bulunduğu şehri terk ederek bir kursa yazılan, bir kayıkçıda çalışan, otostopla Avrupa'yı dolaşan bir maceracıdan bahsediyoruz. Sonrasında ise mümin ve Müslüman oluşunu belirginleştirme yolunda kulluk bilincini yükselten Zarifoğlu, "insanca ve artistçe" diye tanımladığı şair kimliğinin insancaya düşen payıyla Afganistan ve Filistin direnişlerini kendi ruh ve kelime dünyasının merkezine alacaktı.
ÇOCUKLUĞU KUŞANAN YAZAR
Eserleriyle toplumun her kesiminden insanlar üzerinde iz bırakan Zarifoğlu'nun çocuklar için yazdıklarına da kısaca değinmek icap eder. Dört çocuğu bulunan ve çocukları olduktan sonra çocuk edebiyatı alanında da gerçekten klasik sayılabilecek eserlere imza atan Zarifoğlu'nun bu kitapları da yine kendine özgüdür. Şair bakışının öne çıktığı bu eserler yetişkinler için yazdıklarının bir izleği gibidir de. Gülücük, Ağaç Okul, Serçekuş, Ağaçkakanlar, Küçük Şehzade, Katıraslan, Motorlu Kuş, Yürekdede isimli eserleriyle çocukluğu kuşanan yazar olağanüstü ve fantastik anlatımıyla çocukluk dürbününü kullanma maharetini gösterir. Bir çocuk gibi hayret etme makamındadır. Ancak çocuklar için kaleme aldığı bu kitapların her yaştan okuru vardır. Çünkü bu eserlerinde pedagojik bir dilden ziyade estetik dil dizgesini tercih eden Zarifoğlu, yetişkinlerin dünyasını çocuklara anlatma yolunu tercih etmiştir.
Türk edebiyatının en önemli isimlerinden birisi olan Cahit Zarifoğlu'nun vefatının üzerinden tam 33 yıl geçti. Genç yaşta kaybettiğimiz yazar ve şair Zarifoğlu, sözün eylemle birlikte yürüdüğü bir aksiyon adamı olarak titizlikle okunmayı ve üzerine tezler hazırlanmayı hak ediyor elbette. Ama unutmayalım: Cahit Zarifoğlu'nu tanımak, rahatımızı kaçırmaktır!
ESERLERİ
Şiir
İşaret Çocukları (1967)
Yedi Güzel Adam (1973)
Menziller (1977)
Korku ve Yakarış (1986)
Gülücük (1989)
Ağaç Okul (1990)
Günlük
Yaşamak (1980)
Masal ve Romanlar
İns (1974)
Serçekuş (1983)
Ağaçkakanlar (1983)
Katıraslan (1983)
Yürek Dede ile Padişah (1984)
Savaş Ritmleri (1985)
Motorlu Kuş (1987)
Tiyatro
Sütçü İmam (1987)
Denemeler
Bir Değirmendir Bu Dünya (1987)
Zengin Hayaller Peşinde (2006)