3 Kasım 2012 yılından bu yana Türkiye'yi fasılasız yöneten ve hem kendi içinde hem de Türkiye nezdinde değişim, dönüşüm ve atılım yapan AK Parti'nin kuşatıcı bir siyasi özne olmasının dayanak noktalarına topyekûn odaklanan AK Parti ve Yükselen Türkiye isimli çalışma, Kadim Yayınları tarafından yayımlandı. 2002-2017 yılları arasında 12 kez sandık başına giden ve hepsinde AK Parti'ye ve sivil siyasete tam destek veren Türk toplumunun bu tercihinde rol oynayan faktörlerin kapsamlı bir analizini sunan eser, aynı zamanda geçmiş 16 yılın Türkiyesi'nde yaşananları hatırlatarak hafızalarımızı taze tutması bakımından dikkat çekici. Kuruluşunda muhafazakar demokratik ve Anadolu Müslümanlığını merkeze alan bir söylemle yola çıkan AK Parti'nin Mayıs- Haziran (2013) Gezi kalkışması, 6-8 Ekim (2014) kanlı Kobani eylemleri, 15 Temmuz (2015) devrimci halk ayaklanması çağrısı, hendek terörü ve 15 Temmuz (2016) hain FETÖ darbe girişimlerine maruz kalması, zaman içerisinde söylemini medeniyet perspektifine ve milli irade diskuruna çevirmesine neden olmuş, özgürlük ve atılımı önceleyen yerli-milli siyaseti odak noktasına oturtmuştur. Türkiye demokrasinin sancılı dönemlerindeki saldırıları cesaretle göğüsleyerek demokrasi ve millet iradesini konsolide etmeyi başaran AK Parti lideri Recep Tayyip Erdoğan'ın, 3 Kasım 2002 tarihinde aldığı 34,63 oy oranını hiç kaybetmeden Türkiye'yi dönüştürme başarısını göstermesi ve hem AK Parti'yi hem de Türkiye'yi küresel dünya arenasında farklı bir konuma yükseltmesi her bakımdan incelenmeyi elbette hak ediyor. Ramazan Akkır, Yusuf Özkır, Ali Yeşildal ve Çağatay Özdemir'in ortaya koyduğu AK Parti ve Yükselen Türkiye isimli eser bu yükselişin parametrelerini doğru ve kapsamlı bir biçimde irdeleme başarısını gösteriyor.
HER ALANDA DÖNÜŞÜM
Toplam 15 yazar ve akademisyenin farklı konu başlıklarıyla katkı sunduğu eser, siyaset ve toplum bilimleri açısından da oldukça anlamlı bir yerde duruyor. Ali Aslan'ın Türkiye'nin yaşadığı siyasi mücadelenin doğasına yönelik tespitlerde bulunduğu Otorite Mücadelesi başlıklı yazısı, millet iradesini siyasi otoritenin yegâne kaynağı olarak gören ve siyasetini Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'yle bir siyasi forma döken AK Parti'nin, bürokratik vesayeti kendine kalkan olarak kullanan muhalefetin elini nasıl zayıflattığına dair çarpıcı tespitler sunuyor. Yusuf Özkır ve Ramazan Akkır ise Türkiye'deki sivil-asker ilişkileri bağlamında ciddi reformlar yapan AK Parti'nin sivil- asker ilişkisinde pasif ve aktif çatışmalar döneminden demokratik dengenin kurulmasına evrilen süreci çok detaylı bir şekilde inceliyor. Ortaya konulan reformlar ve ödenen bedeller göz önün alındığında tarihçilerin bundan böyle asker-sivil ilişkilerini incelerken meseleye AK Parti öncesi ve AK Parti sonrası şeklinde yaklaşmaları kaçınılmaz bir hale geliyor. AK Parti'nin 16 yıllık sürecini ele alan eserin önemli başlıklarından birisi de Ali Yeşildal'ın kaleme aldığı Yerel Yönetimlerin AK Parti Tecrübesi isimli analizi. Recep Tayyip Erdoğan'ın 1994'te İBB başkanı olması ve buradaki başarının ardından 2001'de AK Parti'yi kurması ile devam eden süreç, partinin yerel yönetim anlayışına yön veren bir çerçeve çizmişti. Şehri merkeze alarak bütün insanlığı kucaklayan bir harekete dönüşen AK Parti'nin bu yerel yönetim vizyonu ekseninde yaptıklarının değerlendirildiği yazıda yerel yönetimlerin küreselleşen boyutuna örneklerle vurgu yapılıyor.
TÜRKİYE'NİN TARİHİ YENİDEN YAZILDI
Hem AK Parti'nin hem de Türkiye'nin yakın tarihinin doğru anlaşılmasına katkı sağlayan çalışmada AK Parti'nin eğitim politikaları (Muzaffer Üzümcü), Ortadoğu politikası (Çağatay Özdemir), din politikası (Ramazan Akkır), insani yardım politikaları (Kübra Güran Yiğitbaşı), din eğitimi politikaları (İbrahim Aşlamacı) gibi pek çok konu tarafsız bir gözle değerlendiriliyor. Bunun yanında azınlık hakları (Necati Sümer), Türkiye'deki basın özgürlüğü (Turgay Yerlikaya), yabancı medyadaki Erdoğan karşıtlığı (Tarık Dağlı), ekonomi analizi (Nurullah Gür-Şerif Dilek) ve FETÖ ile mücadele (Asım Yapıcı) gibi önemli konular da bu kapsamlı çalışmada bir araya geliyor.