Kitabın yazarı Turgut Tunç'un gezerken biriktirdiği ve samimi bir dille okurla buluşturduğu bir kitap Yazmayı Sevmiyorum/Ama Anlatacak Çok Hikâyem Var. "Benim hikâyem kendi memleketimi gezerken 'Aşımızı Paylaşıyoruz' diyerek başladı ve kelebek etkisi gibi genişleyip Afrika'ya kadar uzandı. Sen yeter ki iyilik için yola çık, yol açık" diyen Tunç, iyiliğin sınır tanımadığını anlatıyor eserinde. 1995 yılında radyoda program yaparken meydana gelen Dinar Depremi için yaptığı yardım anonsuyla başlıyor onun hikâyesi. Sonrasında ise bu kitabın hikâyesini oluşturan macerasının peşinden sürükleniyor. Gezgingurmeyiz isimli blogu için Anadolu'daki yemek kültürünü tanıtmak amacıyla Gaziantep'te olduğu bir gün, yemek yediği bir restoranda denk geldiği Afrika kıtasındaki açlık ve yoksunluk ile ilgili belgeselden etkilenerek "Aşımı paylaşıyorum" projesini başlatıyor Tunç ve o günden itibaren Afrika başta olmak üzere diğer kıtalardaki yoksul ülkeler için sosyal sorumluluk projeleri yürütüyor. Bugüne kadar Nijer, Etiyopya, Çad, Kamerun, Tanzanya, Malawi, Gine, Mali, Senegal, Moritanya, Filipinler, Endonezya, Makedonya, Lübnan, Ürdün, Suudi Arabistan, Bosna, Lübnan ve Suriye'yi dolaşan ve buradaki ihtiyaç sahiplerine yardım ulaştıran Turgut Tunç, yaşadığı ve şahit olduğu olayları kitabında bir araya getiriyor. Açlık ve sefaletin kol gezdiği bölgelerde yaşadıklarını okurken gözlerinizden yaş gelmemesinin imkânı yok. Yazar kitabında bütün bunları yapmacıksız bir şekilde anlatarak duygularını paylaşıyor. Kendi cebinden ve dostlarından topladığı maddi yardımları aracısız bir şekilde ihtiyaç sahiplerine ulaştıran Tunç, kitabında aslında "Bir iyilik neyi değiştirir?" sorusunun cevabını veriyor okura. Mesela açılan bir su kuyusuyla Afrika'da başkente 180 km mesafedeki bir kabile köyünde hayatları tamamen değiştirilebileceğine dikkat çekerek, oradaki insanların duygularını aktarıyor. Tunç, "Afrika'da yaşadıklarımı sosyal medyada paylaştım ve çevremden çok güzel geri dönüşler almaya başladım. Başlangıç için giyim, kırtasiye, oyuncak gibi ufak projeler yapıyordum ama daha sonra su kuyusu açmanın önemini fark edip insani yaşamın vazgeçilmez olgusu olan temiz suyun Afrika kıtasında ne kadar az olduğunu görünce bu alana yoğunlaştım, çünkü suyun olmadığı yerde sağlık, hijyen ve tarım olmaz diye düşünüyordum. Bu projeler sayesinde, Afrika'daki çocuklara yardım eli uzatıp onların hayatlarındaki iyilik ve kardeşlik kavramlarında yer edinebildiğim için çok mutlu ve gururluyum." diyen Tunç, kitabıyla bu iyilik halkasını genişletmeyi umuyor.