İlkel dönemlerden beri güzellik, doğruluk, inanç, ahlak, adalet, varlık, madde, bilgi ve akıl gibi kavramlar üzerine düşünceler geliştirildi. Temel aldıkları konularla ilgili olarak bilgi üreten ve birçok kesim tarafından da bu düşünceleri benimsenen kişilere filozof denildi. Türkçe'de ilk kez VakıfBank Kültür Yayınları'nın yayımladığı "101 Anekdotta Felsefe Tarihinde Yolculuk" isimli kitabında filozofları, yaşadıkları dönemleri ve düşünce tarihine iz bırakan felsefecilerin fikirlerini anekdotlarla anlatan Alman felsefe tarihçisi Nicholas Rescher, Antik Çağ'dan günümüze uzanan düşünce değişimini inceliyor.
Platon, Descartes, Ömer Hayyam, Nietzsche…
Çevirisini Abdullah Yılmaz'ın yaptığı çalışmasını Antik Çağ, Orta Çağ, Erken Modern Dönem, Yakın Geçmiş, İçinde Yaşadığımız Çağ olarak beş kısma ayıran Rescher kitapta Herakleitos, Sokrates, Platon, İbn Rüşd, Ömer Hayyam, Descartes, Hume, Leibniz, Kant, Hegel, Nietzsche, Schopenhauer ve Kropotkin gibi düşünürlerin fikirlerini yalın bir dil kullanarak okura ulaştırıyor. Rescher, bilgi kuramından ahlak felsefesine, metafizikten etiğe kadar birçok konuda öğretici bilgiler aktarıyor.
Felsefenin üç büyük meselesi
Felsefenin, Yunanca orijininde, kelime anlamı olarak 'bilgelik sevgisi' anlamına geldiğini söyleyen Rescher, şöyle devam ediyor: "Düşünce dünyası gelişip evrildikçe, felsefe üç büyük mesele üzerinde yoğunlaşmaya başlamıştır: Doğanın işleri, insanın işleri ve bu ikisi arasında fiziksel ve bilişsel olarak üretken etkileşimler kurma çabası... Bu kitap, felsefi bakımdan derinlikli düşünme alışkanlığı olanlar için yazılmış, felsefi bakımdan öğretici anekdotlardan oluşmaktadır. Nasıl ki bir matematiksel ispat, ileriye doğru atılmış bir dizi küçük argümantasyon adımından oluşuyorsa, felsefi bir akıl yürütme ve düşünüm süreci de aynı şekilde, her biri ilkesel olarak kapsam ve ölçek bakımından hakkında bir anekdot anlatarak irdelenmeye imkân verecek kadar küçük olan, ardışık bir düşünceler dizisinden oluşmaktadır."
Düşüncenin temelinde ne var?
Yunan filozof Pisagor, matematiği felsefi düşünce alanının merkezine yerleştiriyor. Herakleitos için 'su' en meşhur kıyas unsuru oluyor ve o, "aynı nehirde iki kere yıkanılmaz" özlü sözüyle hatırlanıyor. İçinde yaşadığımız çağda İngiliz filozof Philippa Foot, ahlaki ikilemi odağına alan Felaket Tramvayı'ndan bahsediyor. Ömer Hayyam, kaderciliği yalnızca geçmişi değil, aynı zamanda geleceği de değiştirilemeyecek hakikat olarak görüyor. Platon gibi Kant da, aklı gündelik yaşamın bildik alanının üzerinde bir gerçekliğe vakıf olmamızı sağlayan bir temel olarak yorumluyor.
VBKY'nin okurla buluşturduğu "101 Anekdotta Felsefe Tarihinde Yolculuk", felsefecilerin ilgi alanlarına giren sorunları, değerlendirme yöntemlerini, bakış açılarını ve anekdotların felsefi düşünceyi açıklarken nasıl kullanılabileceğini ortaya koyan önemli bir eser.