Nirvana'yı 1989'da ilk kez kapağına taşıyan müzik dergisi The Rocket'ın editörlüğünü yapan Charles R. Cross, Cennetten de Ağır'ın önsözünde şöyle diyor: "Geçmiş farklı olsaydı diye, kader ağlarını farklı örseydi diye düşünüp üzülmediğim bir hafta geçmiyor neredeyse..."
Cross'un ne demek istediğini kitabı okurken daha iyi anlıyorsunuz.
Sürekli aklınızdan 'keşke' sözcüğü geçiyor...
Cennetten de Ağır, bugüne kadar yayımlanmış en kapsamlı Kurt Cobain biyografisi. Yazar Cross, kitabı yazarken 300'ün üzerinde mülakat gerçekleştirmiş, polis tutanaklarından yararlanmış. Los Angeles yakınlarında bir kanyondaki evde Kurt Cobain ve eşi Courney Love'ın günlükleriyle, belgeleriyle ve resimlerle dolu birkaç spor çantayla üç gün boyunca yalnız kalmış: "O boş evde bir gece geç vakitte Kurt'ün bağımlılığından kurtulmak için Tanrı'dan yardım dilediği sayfalara rastladım. O sözcükleri elimde tutarken hayatımın en tüyler ürpertici, en üzücü anlarını yaşadım."
GÖLGE GİBİ TAKİP EDİYOR
Kurt Cobain'in 1994 yılının nisan ayında yaşamına son vermesinin üzerinden 25 yıl geçti. Cobain sıra dışı bir hayat yaşadı. Anne ve babasının boşanmasıyla başlayan zorlu hayatı, şöhretin ağırlığı ve uyuşturucu madde kullanımının yıkıcılığı ile birleşince çok kısa sürdü. Cobain 27 yaşındayken kendi elleriyle yaşamına son verdi.
Cross, Epsilon tarafından Mert Doğruer çevirisiyle yayımlanan kitapta Cobain'i doğduğu andan itibaren gölgesi gibi takip ediyor. Aile bağları, kız arkadaşları, müzikal yolculuğu, şöhretle arasındaki sevgi-nefret ilişkisini ve elbette kızı Frances'e olan sonsuz sevgisini tüm gerçekliği ile okuyucuya aktarıyor. Okura olayları çoğu zaman Cobain'in gözüyle ve onun cümleleriyle anlama fırsatı veriyor.
Hayran olduğunuz bir müzisyenin hayatına dair bu kadar özel ve karanlık ayrıntıları öğrenmek çoğu zaman kalbinizi paramparça ediyor.
Tıpkı intihar etmeden önce yazdığı notta kendisinden "Sefil, hassas, nankör, balık burcu, İsa kılıklı" diye bahsetmesi gibi ya da kızının dünyaya geldiği anlarda gördüğü bağımlılık tedavisi yüzünden ayakta bile durmakta zorlanması gibi... Yazar Cross, yazdığı biyografide kendi deyimiyle okuyucuya bazı soruları sorma arzusu veriyor. Bu sorular maneviyatla, sanatsal dehada deliliğin payıyla, madde bağımlılığının insan ruhu üzerindeki tahribatıyla ve insanın içyüzü ve dışarı yansıyan tarafı arasındaki gediği anlama arzusuyla ilgili..
Kitabı okumayı bitirdiğinizde kalbinizdeki ağırlıkla grubun şarkılarını da farklı bir ruh haliyle dinlemeye başlıyorsunuz.
Kitaptan...
"Exodus'ta kaldığı sürede Rorschach Testi'ne benzer bir alıştırma yapmış, bir dizi kelimenin onu çağrıştırdıklarını resmetmişti... 'Içerleme' kelimesi için, yanında kızıl alevler olan iki öfkeli göz çizdi. 'Kıskançlık' için bacakları olan bir Nazi sembolü çizdi.
'Yalnızlık' temsili olarak, iki yanındaki iki dev gökdelen tarafından sıkıştırılmış dar bir sokak yarattı. 'Incinmiş' için ucuna kalp ve beyin bağlanmış bir omurilik çizdi; bu çizim In Utero'nun arka kapağını andırıyordu biraz. 'Güvenli' için bir arkadaş grubu betimledi. 'Feragat' için etrafına parlak ışıklar saçan bir adam çizdi. 'Bunalmış' için etrafı çevrili bir şemsiye gösterdi. 'Kararlı' için şırıngaya basan bir ayak çizdi. Ve egzersizin son sayfasında 'terk edilme' temsili olarak, muazzam bir araziye minicik, karınca kadar bir silüet çizdi."