"20'nci yüzyılın en etkili düşünürlerinden biri kimdir?" diye sorulsa eminim düşünceye kıymet veren insanlar Susan Sontag cevabını tereddüt etmeden dile getirir. 1933 yılında New York'ta dünyaya gelen ve 2004 yılında dünyaya gözlerini yuman Sontag, roman ve deneme yazılarıyla olduğu kadar filmleriyle de bulunduğu yüzyılı şekillendiren isimlerden biri oldu.
1960'lardan itibaren ABD'de edebiyat ve sanat çevresinde ikon haline gelen Sontag'ın; Andy Warhol'dan Patti Smith'e, William Burroughs'dan Isabelle Hupert'ye uzanan geniş çevresiyle kurduğu çalkantılı ilişkileri de kültürel kimliği kadar çok konuşuldu.
MÜCADELELERLE DOLU BİR YAŞAM
Bu efsanevi ismin biyografisi ilk kez bugüne kadar olmadığı kadar detaylı bir şekilde Daniel Schreiber tarafından kaleme alındı. Sontag'ın ilk ve en geniş kapsamlı biyografisi, ihtişamlı ve mücadelelerle dolu renkli bir yaşamı anlatıyor. Biyografi, daha çok eleştirmen ve yazar olarak bilinen Sontag'ın film yapımcılığı, tiyatro yönetmenliği, oyun yazarlığı gibi bilinmeyen yönlerine de ışık tutuyor. Yugoslavya Savaşı'nın tam ortasında Saraybosna'ya gidip Godot'yu Beklerken'i sahneleyen Sontag'ın aktivist ve kışkırtıcı kişiliği de kitapta net bir şekilde ortaya dökülüyor.
17 YAŞINDA EVLENİYOR
Okullarda ders kitabı olarak okutulan artık klasikleşmiş denemelerinin yanında avangard romanları, filmleri ve tiyatro eserleri olan Sontag'ın Arizona çöllerindeki zorlu çocukluğundan başlayan Schreiber, unutulmaz bir kadının görkemli yaşamını gözler önüne seriyor.
Tabii ki bu eserden bahsederken biyografilere ilgisi olanların elinden düşürmeyecekleri bir kitap olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Her birimizin beynine işleyen bu kadının çocukluğundan itibaren bambaşka bir şekilde şekillenmesi, ailesiyle olan tramvatik ilişkisi, hayata ve tüm sabit kavramlara henüz çocukluktan itibaren sorgular bir tavırla bakmasının anlatılması kitabın en vurucu yanı diyebilirim. 16 yaşında üniversiteye başlayan, 17 yaşında evlenen ve 19 yaşında anne olan bu sıradışı kadının hayat yolunda attığı her adım insanın bildiklerini bir kez daha sorgulamasına sebep olacak türden. ABD'nin orta kesimine kol kanat geren California'da yetişip bambaşka bir yolu ve destansı bir hayatı yaratan, sonsuz bir ün ile üne tepkiyle yaklaşan ve hayatı boyunca hep çelişkilerle şekillendirdiği yaşamı bile başlı başına bir öğreti kitabına dönüşen bu kadını daha yakından tanımak emin olun size ve kalıplaşmış düşüncelerimize bir ışık tutacak türden.
DEDEKTİF TİTİZLİĞİ
Yazar satırlar arasında Sontag'ın hayatı hakkında hepimizin rahatlıkla internetten bile öğrenebileceği detayları özel anekdotlarla süsleyerek ve ünlü yazarın hayatı boyunca verdiği röportajlardaki detayları bir dedektif ustalığıyla toplayarak bambaşka bir dünya yaratmayı ve sizi bu dünyanın içine çekmeyi başarıyor.
Aynı anda Sontag'ın kendi destanını nasıl sakin ve adım adım kurguladığını ve yıllar içinde röportajlarında bazı tutarsızlıkların yaşanmasının en büyük sebebinin de bu olduğunu net bir şekilde fark ediyorsunuz. Düşün dünyasına damga vuran bir ismi, başarılı bir kalemden okumak isterseniz bu kitabı kesinlikle kaçırmamanızı önerebilirim.