"Alex mükemmel bir gol, yok böyle bir gol", "Sergen attı, Sergen attı şampiyonluk geldi" ya da sadece "Hagi, Hagi, Hagi, Hagi"... Eğer ortalama üstü bir futbol izleyicisiyseniz tüm bu cümleleri okurken kulağınıza çalınacak ses tonu sadece tek bir kişiye ait olacaktır. Türk spor medyasının efsane isimlerinden biri olan duayen spiker Ercan Taner... 35 yılı aşkın süredir spor medyasında yer alan, futbol tarihimizin en unutulmaz anlarını kendine has anlatımlarıyla ölümsüzleştiren Ercan Taner, bu kez bizleri sesiyle değil kalemiyle selamlıyor. Üstelik tüm birikimini önümüze cömertçe serip gayet leziz bir tat yakalayarak... Çimdeki Gölgeler, Ercan Taner'in son 10 yılda yazılı veya dijital mecralarda yazdığı yazıların, yazarın kendi ifadesiyle yazıların unutulmaması için, toparlandığı bir derleme. 2007 ila 2017 yılları arasında yazılmış yazıların yer aldığı bu kitapta konu bazen holiganlığa, bazen milli takımın formasına, bazen standart maç sonrası analizlere, bazen de spor dışı mevzulara kayıyor. Fakat satırlara dökülen konu ne olursa olsun Ercan Taner'in yetkinlik düzeyi oldukça yüksek, bol referanslı, kültürel göndermeler yapmaktan hiç çekinmeyen yazılar çıkardığı bir hakikat. Öyle ya, ana temanın spor ve futbol olarak belirlendiği, bu maksatla yer açılmış sayfalarda her zaman Nelson Mandela, Umberto Eco, Costa Gavras, Victor Hugo gibi isimleri okumamız mümkün değil. Dedik ya Taner, gerçekten tüm birikimini spor sosuyla damıtıp gerçekten cömertçe önümüze sergiliyor.
KEYİFLİ BİR GEÇMİŞ OKUMASI
Sizleri bilmem ama bendeniz geçmiş tarihli haberleri, köşe yazılarını okumaya bayılırım. İflah olmaz boş zaman öldürme aktivitelerimden biridir, hatta bilhassa spor haberleri bu konuda benim için başı çeker. O yüzden Çimdeki Gölgeler bir tık daha kıymetli göründü gözüme. Çünkü 2007'nin, 2008'in futbol gündemini hatırlamak, geleceğe dair kurulan toz pembe hayalleri görmek, kaç hayalin gerçekleştiğini kaçının tarihin tozlu sayfalarında yok olup gittiğini anımsamak hayli keyifli bir aktivite ve bu kitap size bol bol bunu yapma imkanı sunuyor. Ne demek istediğimi daha iyi anlatmak için dilerseniz kitaptan bir örnek vereyim: "...Real Madrid, girdiği ekonomik darboğazdan şehir içindeki tesislerini nakde çevirerek çıkmıştı... Fenerbahçe'nin böyle bir problemi de yok... O halde, önümüzdeki yıllar Türkiye'de neden bir Galaksi Takımı, 'Los Galacticos' olmasın? ... En önemli istikrar, yönetim ve başkanla ilgili... Fenerbahçe'nin asırlık tarihinde, en uzun süre görevde kalan üçüncü başkan olmak, tünelin sonundaki güzel ışığı güzel gösteriyor." 19.02.2008 tarihli 'Los Galacticos İstanbul'da' başlıklı yazının bu son paragrafını paylaşarak, Ercan Taner'in o zamanki öngörüsünün doğru çıkmadığını gösterip üstada saygısızlık yapmak değil niyetim. Bilakis, 10 yıl önce Fenerbahçe için nasıl bir gelecek tasarısı kurulurken bugün hangi sorunlarla boğuşulduğunu hatırlamak üzücü ama bir nebze de ilgi çekici. Özellikle bir Fenerbahçeli için... Ama dediğim gibi Çimdeki Gölgeler özellikle Türk futbolunun 10 yıl öncesiyle bugünü arasında nelerin değiştiğini, hangi adımların atıldığını, ileri mi geri mi gidildiğini göstermesi bakımından hayli geniş bir alan sunuyor okuruna.
SPOR TUTKUNLARINA HEDİYE
Bu sebeple 2016 ve 2017 yıllarından yazıların yer aldığı kitabın ikinci bölümünden çok 10 yıl öncesinden yazıların olduğu ilk kısmın daha çok ilgimi çektiğini belirtmek isterim. Çimdeki Gölgeler içindeki yazıların vakti zamanında yazılı basında da yer almasından ötürü çok ağdalı olmayan, temiz ve keyifli bir üsluba sahip bir derleme. Belki bir başyapıt değil ancak futbola meraklı olanların tek nefeste, spor tutkunlarının ise iki nefeste gayet keyif alarak okuyacağı türden. Keza ne futbola ne de sporun herhangi bir dalına ilgisi olmayanların da derlemenin büyük bir çoğunluğunda 'kısa denemeler' kisvesinde yorumlayabileceği kültür yazıları görmeleri muhtemel. Zira Ercan Taner bizlere yeşil sahalardan gelen ancak birikim ve tecrübeyle yoğrulmuş, bir sözü olan içi dolu öyküler vaat ediyor.