Kitabın yazarı malum, dünyaca ünlü bir isim Stefan Zweig. Böyle bir kitabı var mı diye düşünürken ilk satırlarda meselenin aslı ortaya çıktı. Everest Yayınları, İnsanlığın Yıldızının Parladığı Anlar kitabındaki denemelerden birini kitap haline getirmiş: Bizans'ın Fethi. Tarihi fotoğraflarla bezenmiş 86 sayfalık kitabı okumak 20 dakikanızı almıyor, konu da iyi bildiğimiz İstanbul'un Fethi olunca mesele anlaşılıyor. Yayınevi bir taşla iki kuş vurmuş ve piyasa koşullarını iyi değerlendirmiş. Malum mayıs ayındayız, 29'unda fethin yıldönümü kutlanacak.
ÇAĞ KAPATIP ÇAĞ AÇAN
Üstüne onlarca kitap yazılan, dizilere, filmlere, tiyatro eserlerine konu olan, çağ kapatıp yeni bir çağ açan fetih kuşkusuz önemli bir olaydır. Yalnız bu toprakların değil, dünyanın da kaderini değiştirmiştir. Her ayrıntıyı biliriz bilmesine de o dönemi bir edebiyatçının kaleminden okumak tarifsiz. Surların önünde seccade isteyip namaza duran Fatih'in arkasındaki muazzam ordunun da secdeye varışını ya da Avrupa'dan yardım getiren gemilerin Haliç önlerindeki durumunu anlatışı muhteşemdir. Gemileri önlemek isteyen Türk kalyonları denizde savaşa tutuşurken, surlardaki binlerce Bizanslı'nın haykırışları bir yanda, atının üstünde emirler yağdıran genç Sultan Mehmed'in öfkesi diğer yanda... Zweig o anları öyle bir anlatır ki rüzgarın esintisini, Haliç'teki zincirin seslerini, çığlıkları, denizin kokusunu hissedersiniz. Zweig, Türk halkının en gözde yazarlarından biri. Kitapları hâlâ en çok satanlar listesinden inmiyor. Bu ay başındaki listeye baktım, yine üç kitabı yer alıyordu: Olağanüstü Bir Gece, Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu ve Satranç. Benim en sevdiklerim ise kendimce üçleme diye adlandırdığım biyografik denemeleri. Edebiyatçı ve insani yönleriyle anlattığı dokuz yazarla büyük bir yolculuğa çıkarsınız. Üç Büyük Usta'da Balzac, Dickens ve Dostoyevski, Kendileriyle Savaşanlar'da Hölderlin, Kleist ve Nietzsche ve Kendi Hayatının Şiirini Yazanlar'da Casanova, Stendhal ve Tolstoy... "Neden bu kadar çok ilgi görüyor?" sorusunu araştıran Tezer Özlü şöyle yazmış: "Zweig'ın bu denli çok okunan, bazı yapıtlarının 30 dile çevrilmiş bir yazar olmasının nedenini, onun derin psikolojisinde ve edebiyat kültüründe aramak gerekir. Alman felsefesinin derinliği ve Fransız edebiyatının betimlemeciliğini birleştiren Zweig, insan ruhunun derinliklerinin ve insanın hastalık derecesine varan tutkularının bir çözümleyicisi olmaya çabalamıştır." Benim için sorunun cevabı üstadın sözlerinde: "Kitaplar, insanları ölümden sonra da birleştiren ve bizi, unutmaya, hayatın bu en büyük düşmanına karşı koruyan biricik araçtır."