Yazar Marc Levy'nin, Başka Bir Mutluluk Fikri içinde acıyı, sevgiyi ve heyecanı aynı anda barındıran sürükleyici bir roman. Yazar romanın başında Fransız şair Paul Eluard'dan bir alıntı bırakıyor. "Tesadüf yoktur, sadece buluşmalar vardır". Buluşma olgusu Levy'nin kitaplarınıN önemli temalarından biri. İlk romanı Keşke Gerçek Olsa'da Lauren ve Arthur'u buluşturan, ikinci kitabı Neredesin'de iki sevgiliyi yıllar sonra bir araya getiren Levy son romanında da yine birbirini tanıyan iki insanı bir araya getirerek başlıyor macerasına.
Roman hayatı boyunca herkesi karşısına almış fakat 30 yılını haksız yere hapishanede geçirmiş Agatha ile hukuk işleri bürosunda stajyer olarak çalışan, hayatı erkek arkadaşı ve en yakın arkadaşı arasında geçen Milly'nin karşılaması üzerine kurulu.
Levy, Başka Bir Mutluluk Fikri'nde özgürlük ve mutluluğun peşinden koşturuyor okuru. Sürükleyici bir dille anlattığı mutlu olma çabası var karşımızda.
Yazar, Agatha ve Milly arasındaki bulmacaları her bölümde okuyucuya tek tek çözdürüyor. İlk bölümlerde karakterlerin hayatlarına değiniyor. Karakterlerden kısaca bahsetmesine rağmen okuru hikayenin içine alıyor. Romanın kırılma noktalarına geldiğinizde yazar beklemediğiniz bir yerde oldukça önemli ayrıntılar paylaşıyor. Karakterler geçmişlerinden gelen sırlarıyla geleceklerini nasıl yönlendireceğini bulabilmek için seçimler yapmaya zorlanıyor. Yazar vermiş olduğu bir söyleşide, hayattaki dramlardan ilham aldığını yeri geldiğinde mizahla örerek, her şeyin beklediğimiz gibi gelişmediğini göstermek istediğini belirtiyor. Kitapta da biraz böyle bir denemeye girişiyor. Bunu da okurun heyecanını diri tutarak gerçekleştiriyor.