Sanat dünyası engin bir deniz. Picasso, sürrealizmi tanımlarken "Bir rüyalar iklimidir" der. Kulağa hoş gelse de nedenini anlamak için derinlere inmek gerekir. Bunun için de okumak, araştırmak...
Peki ama hangi sanat kitaplarını okumak?.. Neo klasizm, romantizm, realizm, empresyonizm... Onlarca sanat akımı ve hepsinin nedenleri, haklı gerekçeleri tarih boyunca sanata yön verdi. Hepsini kavramak, anlamak ve bilmek elbette zaman alır. Ama hızlandırılmış bir tur için işte okumanız gereken sanat kitapları. Hem uzmanlara sorduk hem araştırdık.
Yeni başlayanlar, ileri seviyede olanlar ve sanatseverler için işte kaçırılmaması gereken bir liste.
YENİ BAŞLAYANLAR İÇİN
Sanatın Büyük Ustaları, Hayalpereset Yayınevi
Sanatın Büyük Ustaları adlı seri, sanat tarihinin dönüm noktalarında duran sanatçıların yaşam öykülerini anlatmakla yetinmiyor, eserlerinin detayları hakkında da kapsamlı bilgiler sunuyor. Seri, okurun eserleri görme biçimini derinleştirmeyi, sanatçıya ve eserlere karşı duyduğu ilgiyi artırmayı hedefliyor. Seri, sanat tarihinin kaynakları içinde keşif turuna çıkmak isteyen okurlara pratik bir kılavuz sunuyor.
Dünya Sanat Tarihi, Alfa Yayıncılık
İki sanat tarihçisinin, Fleming ve Honour'un geleneksel bir eğitim yerine kıta kıta dolaşarak sanat eserlerini gözlemlemeleriyle yazılan Dünya Sanat Tarihi, en kapsamlı sanat kitabı kabul ediliyor. Yedinci güncellenmiş baskısı arkeolojideki ve sanat tarihi araştırmalarındaki yeni gelişmeleri de içeriyor.
HEDİYE EDİN
Sanat Atlası, Boyut Yayınevi
Sanat Atlası, sanat dünyasına derinlemesine bir yolculuk yapmanıza olanak tanıyor. İngiltere'nin önde gelen sanat eleştirmeni Andrew Graham- Dixon'ın danışmanlığında hazırlanan bu kaynak kitap, dünyanın önde gelen sanat danışmanlarının ortak çabası ve özenli bir çalışmasının ürünü.
UZMANLAR HANGİ KİTAPLARI ÖNERİYOR?
KERİMCAN GÜLERYÜZ - GALERİCİ
Sarah Thornton: 7 Days in the Art World (Sanat Dünyasında 7 Gün)
2009, sanat ortamının dayanılmaz yükselişinin zirve noktasıydı. Çağdaş sanat kitlesel bir eğlence, lüks eşya/nesne, iş tanımı ve bazıları için bir tür alternatif dine dönüşmüştü. Sarah Thornton, birebir araştırmacı gazetecilik ürünü olan bu bir dizi hikayede, bir Christie's müzayedesinin dramasını, Basel Sanat Fuarı'ndaki elitleri, Artforum dergisinin tuhaflıklarını ve Venedik Bienali'nin harikalar diyarını anlatıyor.
Danny Moynihan: Boogie-Woogie
2001'de yazılan ve filme çevirilen bu enfes kitap; yoğun, elit, son moda New York sanat ortamında, Moynihan'ın satirik ilk romanı. Birlikte çalıştığım herkesi okumaya ya da izlemeye zorladığım bir başyapıt.
Gombrich: The Story of Art (Sanatın Hikayesi)
Benim için sanat üzerine yazılmış en önemli kitaplardan birisi. 1950'de yazılmış bir şaheser. Aradan 67 sene geçmiş olmasına rağmen içeriğinin doğruluğunu tescil edercesine hâlâ güncelliğini koruyan bu başyapıtı, sanat ile yakından uzaktan ilgilenen herkesin okumasını tavsiye ederim.
Donald Kuspit: The End of Art (Sanatın Sonu)
Donald Kuspit, bu muhteşem akademik kitabında sanatın bittiğini, çünkü estetiğin önemini kaybettiğini savunuyor. Sanatın Sonu, görsel sanatların geleceğine işaret ediyor. 2004'de yazılan bu kitap aslında şu an içinde olduğumuz sanat boşluğunun bir öngörüsü olarak benim için çok önemli bir tespit.
DR. ZAFER ARACAGÖK - YAZAR/SANATÇI
John Berger: Görme Biçimleri, Metis
Bu sene kaybettiğimiz, sanat konusunda neredeyse her alanda ürün vermiş bu eşsiz ustanın Görme Biçimleri'ni okumadan sanat konusundaki bilgimiz hep eksik kalacaktır. Çünkü sanat üretiminin yüzyıllar boyunca yalnız ayrıcalıklı sınıfların değil ama aynı zamanda nasıl bir 'erkek' bakışının güdümü altında belirlendiğini son derece canlı örneklerle anlatmayı becerir John Berger. Bu öyle son bir-iki yüzyılda feminizmin yaygın hale gelmesiyle üstesinden gelinmiş bir bakış olmayıp bugün reklam panolarından filmlere, TV dizilerine kadar her yerde karşımıza çıkan, içselleştirmiş olduğumuz bir bakıştır.
Roland Barthes: Camera Lucida, Altı Kırkbeş
Barthes'ın fotoğraf üstüne yazılmış bu nefis incelemesi, uzunca bir dönem fotoğrafı sanat olarak görmeyen otoritelere karşı fotoğrafın o eşsiz öznellik yaratabilme yetisini kullanarak okuyucuyu son derece gizemli bir dünyaya açar. Kuşkusuz herkes fotoğraf çekebilir ve fotoğraf çoğu zaman bir anı dondurarak bize nesnel bir dünya sunar ve bizler yorumlama yeteneğimizle fotoğrafı kitap gibi okur anlamlandırırız. Ama neden bazı fotoğraflar insanı derinden etkiler ve ötekilerden ayrılarak aklımızda bir daha hiç unutamayacağımız fotoğraflar imparatorluğu kurarlar? Fotoğraf kendisine has öznellik yaratabilme özgürlüğü sayesinde mi 'sanat' olur?
Jonathan Crary: Gözlemcinin Teknikleri, Metis
Bir sanat tarihçisi olarak Crary'nin görsellik alanında yarattığı devrim, dahası, görselliğin bir paradigmadan diğerine geçerken uğradığı değişimleri en ince tarihsel kaynaklara inerek anlattığı bu inceleme, görsellik denen şeyin nasıl hegemonik sosyal ve politik yapılarca belirlenmiş olduğunu öğrenmek isteyenler için olağanüstü bir kitap. 18. yüzyılın müthiş icadı 'Camera Obscura'nın belirlemiş olduğu, dünyaya bakış açımızın nesnellik ve duygulardan arındırılmış olması gerekliliğiye oluşturulmuş paradigma, 19. yüzyılın başında nasıl bir yıkıma uğramış ve kısa bir dönem için de olsa, görselliğimiz üstünde oluşan baskıları, sansürleri hangi bilimsel yenilikler sayesinde geride bırakmıştı? Ardından, fotoğrafın icadıyla, yıkıntıya uğramış olan görselliğimiz nasıl tekrar oluşturulmuştu? Kuşkusuz bu kitap Foucault'nun başlattığı, tarihi yazılmamış şeylerin tarihini yazma eğilimi olmadan gerçekleşemezdi. Bu kitap görselliğin modern toplumlarda nasıl bir kontrol mekanizması olarak kullanıldığını anlamak için okunmalı.
Gilles Deleuze Francis Bacon: Duyumsamanın Mantığı, Norgunk
Son yüzyılın en etkili düşünürlerinden biri olan Gilles Deleuze'ün ressam Francis Bacon üzerine yazmış olduğu bu kitap felsefenin sanatla nasıl iç içe geçmiş olduğunu ve birlikte geliştiğini anlamak için biçilmiş bir kaftan. Bildiğimiz sanat tarihi kitaplarından ayrıldığı nokta şu ki, Deleuze bize imgenin tarihinden değil, Bacon'dan yola çıkarak imgenin ne olduğuyla ilgili bir çalışma sunuyor. Örneğin, Bacon tablolarında sürekli tekrarlanan dairesel alanlar, dikdörtgen prizmalar, eriyen dağılan vücutlar ve yüzler, hikaye anlatmaktan ya da bir temsiliyet alanı kurmaktan vazgeçip sinir uçlarımıza dokunarak varoluşumuzu nasıl bu kadar derinden sarsabiliyorlar? Bu sarsıntının temelinde sanat yapıtlarının sadece gözlerimize hitap etmesi değil de büyük ölçüde bedenlerimizle rezonansa girebilmesi mi yatmakta.
Jacques Ranciere: Görüntülerin Yazgısı, Versus
Bu kitapta Ranciere, imgeyi anlama biçimimizi kökünden değiştirecek şekilde tarihsel müdahalelerde bulunarak imgenin temelinde yatan temsiliyet sorununu deşiyor. Her imge bir şeyi temsil etmekle yükümlüyse, temsile gelmeyen şeyler nasıl temsile uygun hale getirilmektedir? Ya da bazı şeyler temsil edilmeden kalmakta mıdır? Bazı şeyler temsil edilmeden temsil edildiklerinde mi gerçek içeriklerini izleyiciye ulaştırabilmektedirler?
"Jacques Aumont: The Variable Eye, or the Mobilization of the Gaze", The Image in Dispute: Art and Cinema in the Age of Photography, Texas: University of Texas Press
Sinema tarihini bildiğimiz resimfotoğraf- sinema gelişim çizgisinden çıkarıp hareket eden imgelerin kökenini göz yanılsaması yaratan imgelerde (trompe l'oeil) bulan Aumont'un sinema üstüne olan bu değerli incelemesi tam anlamıyla ufuk genişleten bir çalışma. Özellikle hareketin imgenin içine çekilerek üç boyutlu bir yanılsama üzerine dayalı trompe l'oeil adlı işlerde toplanması ve sinemanın imgeyi hareketlendirmesi arasında kurduğu paralellik, Aumont'un hiçbir sanat tarihi çalışmasında eşi görülmemiş bir yaklaşım geliştiriyor.
Paul Virilio: Sanat Kazası, Corpus Yayınları
Neredeyse bütün kitaplarında modern kültür ve sanatın savaş teknolojilerinin bir yan ürünü olduğunu savunan Virilio, Sanat Kazası'nda bir adım daha ileri giderek sanatın bir savaş zaiyatı olduğunu iddia eder. Eğer teknoloji kazalar aracılığıyla varoluyorsa, yani kazalar teknolojinin aksayan yönlerini açığa çıkarıp teknolojinin gelişmesini sağlıyorsa, bugün güncel sanatın temel varoluş nedeni, savaşla beslendiği oranda modern toplumların aksayan yönlerini, kazalarını saklayarak görünür kılmasında aranmalıdır. Savaş ve teknoloji üstüne kurulu bir sanat anlayışından yola çıkmış fütürist akımdan bugünün yüksek teknoloji bazlı güncel sanat yapıtlarına uzanan gelişim hattına baktığımızda Virilio'nun çok da yanıldığını söyleyemeyiz gibi görünüyor.
Hal Foster: Gerçeğin Geri Dönüşü, Ayrıntı Yayınları
Avangart sanat akımının belli başlı kuramcısı Peter Bürger avangardın tarihsel bir vaka olup içeriğinin mihenk taşının ise sanatla hayat arasındaki ayrımı yok edip herkesin sanatçı olabileceği bir durumu yaratmak olduğunu iddia etmişti.
Bürger'e göre 1960'larda türlü sanatlarda tekrar canlanan bu eğilim, orijinalinin, yani tarihsel avantgardın kötü bir kopyasından başka bir şey değildi. Hal Foster bu kitabında Bürger'in iddiasını sorgular ve neo-avangart adını verdiği sanat yapıtlarının tıpkı bir travma örneğinde olabileceği gibi algılanabileceğini önerir. Yani, Freudçu bakış açısından ilk travmanın sırrının ortaya çıkabilmesi için ikinci bir travmaya gerek duyulduğu gibi, neo-avangart da avangart adı verilen ilk travmanın anlaşılmasında bizlere yardımcı olabilir. Güncel sanat algılayışımızı yeni bir perspektife yerleştirmeye çalışan Foster'ın iddiası kimi çevrelerce 'fırsatçı' olarak nitelendirilmişe de postmodern sanatın yaklaşımını anlamak açısından değerli.
EVRİM ALTUĞ - SANAT ELEŞTİRMENİ
Ergun Kocabıyık: Aynadaki Narkissos: Her şey ve Hiçbir şey Olarak Yüz
Bu kitapta savunulacak düşünce, yüzün onu oluşturan parçaların toplamından daha fazlası olduğudur. Ancak basit bir şekilde, her yüzün biricik olduğunu ifade etmekte de yetinilmeyecektir. Evet, yüz herkeste başkadır...
Ergun Kocabıyık: Bedrettin Cömert: Mitoloji ve İkonografi
Türkçe olarak kaleme alınan en yetkin ve en önemli çalışma olmasının yanında, 11 Temmuz 1978 günü en verimli çağında kurşunlanarak katledilen Bedrettin Cömert'in en öne çıkan eseri.
Göktuğ Halis: Simgebilim Perspektifinden Göbeklitepe Tapınakları
Göbeklitepe'deki 'T' biçimli figürler, yerel ideolojilere özgü anlamların ötesine geçen 'arkaik' kanalın en 'ilksel' ürünlerinden birisiyle karşı karşıya olduğumuzu ortaya koyuyor.
ŞEBNEM KIRMACI - IAN-CHRONİCLE GENEL YAYIN YÖNETMENİ
John Berger: Görme Biçimleri, Metis Yayıncılık, 2016
Sanat ve kitap deyince ilk aklıma gelen John Berger'in Ways of Seeing (Görme Biçimleri) adlı kitabı. Şimdiye kadar yazılmış en ufuk açıcı, en besleyici, en heyecan verici sanat kitaplarından biri. BBC'de yer alan bir programdan yola çıkan ve ilk olarak 1972 yılında basılan kitap çoğu kültürel çalışmaya da kaynak olduğu için literatürde ayrı bir yeri var. Klasikten şaşmamak lazım. Bu kitap olmazsa olmazlar arasında.
Elton John: The Radical Eye
Son dönemde çıkan sanat kitaplarından biri Elton John'un hiç bilinmeyen bir yönüne ait. Ünlü müzisyen aynı zamanda çok sağlam bir koleksiyoner. 1991'den beri fotoğraf toplayan John'un koleksiyonunda 2000'den fazla fotoğraf var. Modernizm dönemine ait fotoğraflara odaklanan koleksiyonda Amerika'dan Japonya'ya, Latin Amerika'dan Doğu Avrupa'ya birçok sanatçının işleri mevcut. Kitapta 1920-1950 yılları arasında, yani fotoğrafçılığın sınırlarının zorlandığı; deneysel ve benzersiz işlerin ortaya çıktığı ve bu türün tanımını bulmaya başladığı dönem diyebileceğimiz zaman aralığında üretilen işler yer alıyor.