Kiminle konuşsam, "Yahu, tatile giderken yanıma hangi kitapları alayım, sen bilirsin, söylesene bir şeyler," diyor. Bir kere önce estağfurullah; ben nereden bileyim hangi kitabın kime göre olduğunu. Giysi değil ki bu bedenine bakıp da öneresin. Fakat, işim nedeniyle elimden birçok kitap geçtiği de malum. Hepsini etraflıca tanıtmak ne yazık ki mümkün olamıyor. Dedim ki, ekimizde elimizden geldiğince çok kitabı tanıtmaya gayret ediyoruz ama bari ben ayrıntılı tanıtamadığımız ve kişisel olarak merak ettiğim kitaplara değineyim. Belki gözden kaçanlara da dikkat çekmiş olurum böylelikle. Sıcağın bastırdığı bu günlerde uzunca bir tatile çıkabilseydim, arka kapak yazılarına göre, şezlongumun kenarında rahatlıkla yerini alabilecek bazı kitapları ayırdım kenara:
KÖŞK'E GELEN MEKTUPLARI OKUYUN
Hande Özcan'ın
Corpus isimli romanı, ismiyle müsemma, bir beden öyküsü. Yazar "Bu içinden rüzgarlı bir hikaye geçen beden'in öyküsü. Vücudu oluşturan uzuvların sırtlandığı bir hikaye," diye tanımlıyor kitabını. Bütün uzuvların illüstrasyonlarla tanıtıldığı sayfaların arasında cereyan eden birçok insan hikayesinden oluşan romanın arka kapağına iliştirilmiş bir de DVD var. "Son'u bir kez de gözüyle görmek isteyenler için," demiş Hande Özcan. Tasarımıyla da dikkat çekici bir kitap (Doğan Kitap).
Selindrella serisinin yazarı Ekin Atalar, tam 'bir solukta okunacak' bir kitap çıkarmış yine:
Hayatımın Aşkı. Ünlü oyuncu Sinan Mavitan'a âşık olan ve onunla bir ilişki yaşamak için elinden geleni ardına koymayan Üsküdarlı Maide Sema Helvacı'nın çabaları, gündelik hayattan birçok tanıdık mekan, marka vs. eşliğinde sıralanıyor (Artemis). Özlem Kumrular'ın
Aşkın Beş Hali isimli ve 'Akdeniz güneşi kadar yakıcı ama bir yandan da Akdeniz sahillerine vuran dalgalar kadar huzur verici' romanı da okurun aşkın hangi halini yaşadığını anlamasına yardımcı olacak gibi görünüyor (Doğan Kitap). Kitabın kapağında görülen Azize Agata tatlısının tarifiyle başlayan
Mucize Tatlı'nın yazarı Guiseppina Torregrossa, 20 yıldan fazla bir süre jinekolog olarak çalışan üç çocuk annesi yazar, meme kanseri tedavisi konusunda önemli çalışmalara imza atmış. Bir ailedeki bütün kadınların öyküsü, 'ama hikayelerin tartışmasız başrol oyuncusu memeler.' (Doğan Kitap). Gazeteci Seda Kaya Güler'in romanı
Kıpkırmızı da merak ettiklerim arasında. "30'una yaklaşmış, evlenip boşanmış ve tabii cinselliğini de yaşamak isteyen genç kadının hayatına bir erkek giriyor ve o güne kadar seksle ilgili bildiği her şey altüst oluyor" (Epsilon). En merak ettiğim, hatta şimdiden okumaya başladığım roman da İsveç'ten. Hayatını değiştirmeye karar veren gazeteci Jonas Jonasson'un işi gücü bırakıp, malı mülkü satıp İsviçre'de bir göl kenarına yerleşmeden hemen önce yazdığı ilk romanı.
Yüz Yaşında Camdan Atlayıp Kaybolan Adam. İsveç'te ve yayımlandığı her ülkede çok çok satmış, film hakları için küçük çapta bir Hollywood yapımcıları savaşı başlatmış roman, 100. doğum gününde kaldığı bakım evinden kaçan Allan Karlsson'un öyküsü. Kaçtıktan bir saat sonra içi para dolu bir bavul çalan ihtiyarın, peşine düşenlerle birlikte dolaşmadığı yer, bulaşmadığı hadise kalmıyor (Epsilon). Türk işçilerinin Almanya'ya çalışmaya gitmesinin üzerinden 50 yıl geçti, biliyorsunuz. Bekir Yıldız'ın ilk kez 1966'da basılmış
Türkler Almanya'da isimli otobiyografik romanı, o günlere içeriden bir bakış olarak yeniden ve zevkle okunur bence (Everest). Deniz kenarından tweet atmak isteyenlere ise birçok 'özlü söz' içeren
Aforizmalar'ı önerebilirim. Bir örnek: "Cevap alamamanızın en büyük sebebi, soruları sormamış olmanızdır."
Martı'nın yazarı Richard Bach'tan (April Yayıncılık).
Cumhurbaşkanım Mektubunuz Var ise, tahmin edilmeyecek kadar eğlenceli. Gazeteci Mehmet Gündem, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve eşi Hayrünnisa Gül'le birlikte, Köşk'e gelen kişisel mektupları okuyor, bir yandan da sohbet ediyorlar. Arka planda Gül ailesinin hayatına ilişkin bilgiler yer alırken, mektupların neredeyse her biri tek tek, aklınızı başınızdan alıyor. Mesela: "Sayın Cumhurbaşkanım, benim bilgisayarımda bir sorun oldu, bilgisayarım hep yeniden başlıyor. Format attık gene yeniden başlıyor. Yardımlarınızı bekliyorum. Atacan, 2D." Karısıyla barışmak isteyenler, sağılır bir inekten başka hiçbir isteği olmayanlar, kız isteme konusunda yardım rica edenler ve daha birçoğu. Yaşadığımız ülkeye çok yakından bir bakış (Alfa).
UZUN BİR TATİL LAZIM
25 yılı aşkın bir süre Film Festivali'nin yöneticiliğini yapmış Hülya Uçansu'nun
Bir Uzun Mesafe Festivalcisinin Anıları (Sinema Günleri'nden İstanbul Film Festivali'ne) kitabı, yedi filmlik ilk sinema günlerinden bu yana uslanmaz bir festival takipçisi olan benim gibiler için ideal. Hem İstanbul Film Festivali'nin gelişimini izlemek, hem de anıları tazelemek açısından (Doğan Kitap). Umut Tümay Arslan'ın hazırladığı
Bir Kapıdan Gireceksin (Türkiye Sineması Üzerine Denemeler) de yakın dönem Türk Sineması üzerine yazılmış 19 denemenin toplamı. Yeşim Tabak, Fatih Özgüven, Fırat Yücel, Karin Karakaşlı, Meltem Ahıska, Sema Kaygusuz denemeleri yayımlanan imzalardan bazıları (Metis Yayınları). Hollywood kayıtlarında olmayan bir başka filmi, hatta iki filmi ise Enis Batur,
Geronimo'nun Ölümü adını taşıyan deneme kitabında konu edinmiş. Aslında kendi deyimiyle sinopsisi tersten yazmaya girişmiş. Usame bin Ladin'in öldürüldüğü gecenin sabahında başlayan kitap, 11 Eylül 2001 sabahına dönüyor ve bu iki tarih arasında belleğimize kazınan birçok imge aracılığıyla 'bize gösterilmek istenen ve bize gösterilmek istenmeyen' iki filmin senaryosunu oluşturmayı, bunu yaparken de izleyici olarak konumumuzu yorumlamayı deniyor (Sel Yayıncılık). Hep Sevil Atasoy okuyacak değiliz ya, işte 1970 Almanya doğumlu, FBI'da ve birçok ülkenin polis akademilerinde dersler veren Mark Benecke ve kitabı
Cinayet Yöntemleri. Kendisi dünyanın en ünlü kriminal biyoloğuymuş. "Onun yardımcıları solucanlar, kurtçuklar ve böcekler. Onların yardımıyla cinayet vakalarını çözüyor, kesin kanıtları bulabiliyor. Ve çoğunlukla da fail pek uzakta olmuyor." Buyurun, romanlarda anlatılanlardan çok daha heyecan verici olan gerçeğe (Kırmızı Kedi). Alexander McCall Smith'in
Number 1 Ladies' Detective Agency, yani
Bir Numaralı Kadınlar Dedektiflik Bürosu serisini bilenler, Ayşe Erbulak'ın
Çok Şekerli Ölüm isimli polisiye kitabını da merak edeceklerdir. Medcezir Dedektiflik Bürosu'nun iki sahibesi, 40 - 45 yaşlarındaki Meral ve Zeynep, her kitapta bir olayı çözeceklermiş. Serinin ilk kitabı Bodrum - Gümüşlük'te, bir deniz kazasından hemen sonra başlıyor. Yalnız dizinin genel adı
Hafiye Karılar, ne yalan söyleyeyim, itici biraz. İki kadın hafiyeyi ciddiye almayanları alaya almak için takılmış bir isim olmalı ama yine de, irkiltiyor insanı (Lal Kitap). Evet. Çok uzun bir tatil lazım, çok. Merak ettiğim kitap da çok. Hepsini okumak isterdim ama bu yaz bitirmeyi hedeflediğim iki kitap var ki, onları da söylemeden geçmeyeyim. Bazı kaynaklara göre 20. yüzyılın en iyi Amerikan romanı kabul edilen
Düzeltmeler'i çıktığından beri okumak isterdim. Ben okuyana kadar, yazar ikinci romanı
Özgürlük'ü çıkardı bile. Bu yaz kararlıyım, Franzen'dan önce
Düzeltmeler'i, sonra
Özgürlük'ü okuyacağım. (Sel Yayınları).